Rumeli’yi vatan yapan Gazi Süleyman Paşa

At sırtında gaza ruhuyla hareket eden Gazi Süleyman Paşa, Anadolu’dan sonra Rumeli’de de son derece önemli fetihler gerçekleştirdi. Orhan Gazi zamanında Osmanlı, ilk kez orduda ve devlet yapısında onun eliyle teşkilatlanmaya gitmiştir. Gazi Süleyman Paşa’nın, Osmanlı sınırlarının genişlemesinde büyük rolü bulunmaktadır.

“Keramet gösterip halka, suya seccade salmışsın.

Yakasın Rumeli’nin, dest-i takva ile almışsın.”*

***

BÜYÜK Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in (1258-1329) Orhan ve Alaattin adında iki oğlu vardı. Osman Bey, vefat ederken devlet yönetimini oğullarına bıraktı. Büyük kardeş Alaattin, sufî meşrep olduğu için yönetim işlerini kardeşi Orhan’a devretti. Orhan Gazi’nin dört oğlu oldu. Büyük oğlu Süleyman, kendisinden sonra padişah olmak üzere “Şehzade” tensip edildi.

Osman Gazi'nin temellerini attığı devletin Orhan Gazi döneminde sınırları genişlerken, teşkilat yapısı sağlam temeller üzerinde gelişiyordu. Fetihlerin öncelikli hedefi, Anadolu'daki Bizans topraklarıydı. İznik ve İzmit'in fethinden sonra Osmanlı, İstanbul Boğazı'nın Asya taraflarında at koşturmaya başladı. Devletin bekası ve ihtişamının ziyadesi için mutlaka Rumeli, diyar-ı İslâm olmalıydı.

Bizanslıların taht kavgası Rumeli fethine imkân hazırladı. 1331'de babası Orhan Gazi'ye vezir olan Şehzade Süleyman, yönetimden ziyade fetihlerle meşgul oldu. Yaratılış icabı “cihangir” ruhlu olan Şehzade Süleyman, zaferden zafere at koşturmuş ve filiz hâlindeki devletin sınırlarını ikinci bir kıtaya, Avrupa'ya taşımıştır.

Orhan Gazi’nin büyük oğlu veliaht Gazi Süleyman Paşa, çok yönlü özellikleri bulunan tarihî bir şahsiyettir. İyi bir eğitimle yetiştirildi. Orhan Gazi, oğlu Süleyman’a son derece güveniyordu.

Kocaeli, Adapazarı, Kütahya, Biga ve Balıkesir’in fatihi olduğu gibi, Osmanlı’yı Rumeli’ye taşıyan, başka bir ifade ile Rumeli’yi vatan yapan büyük insan Gazi Süleyman Paşa, yeni nesiller tarafından ne yazık ki yeteri kadar tanınmamaktadır. Aslında yaptıkları ile bilinmesi, öne çıkması ve tanınması gereken tarihî bir kahraman ve devlet adamıdır.

Erken dönem Osmanlı tarihleri ve tarihçileri, hatta Bizans kaynakları, Gazi Süleyman Paşa’nın hayatı ve yaptıkları hakkında yeteri kadar bilgi vermektedirler. Veliaht Gazi Süleyman Paşa, genç yaşında attan düşüp şehit olmasaydı Orhan Gazi’den sonra yerine tahta geçip padişah olacaktı. Çok genç yaşta bir kaza sonunda vefat edince, yerine kardeşi 1. Murat, Orhan Gazi’nin vefatından sonra devletin başına geçti.

At sırtında gaza ruhuyla hareket eden Gazi Süleyman Paşa, Anadolu’dan sonra Rumeli’de de son derece önemli fetihler gerçekleştirdi. Orhan Gazi zamanında Osmanlı, ilk kez orduda ve devlet yapısında onun eliyle teşkilatlanmaya gitmiştir. Gazi Süleyman Paşa’nın, Osmanlı sınırlarının genişlemesinde büyük rolü bulunmaktadır.

Gazi Süleyman Paşa, Rumeli’yi fethetmeden önce de Rumeli’de tanınıyordu. Osmanlı Devleti’nde ilk kez şehzade olarak “Paşa” unvanını kullanmıştır. Orduya ait bazı rütbe ve nişanları yine o kullanmıştır. En önemlisi, Gazi Süleyman Paşa’nın koyduğu temel ilke ve kurallar, onun vefatından sonra da gelişerek sürmüştür.

Bizans İmparatoru Kantakuzenos’a (?-1383) karşı Rumeli’de baş gösteren isyanları bastırması için Osmanlı Sultanı ve aynı zamanda da damadı olan Orhan Bey’den yardım istemiştir. Orhan Bey de bunun için oğlu Süleyman Paşa’yı göndermiş ve ayaklanmalar bastırılmıştır. İsyanların bastırılmasından sonra Süleyman Paşa, babası Orhan Bey’e mektup yazarak yaptıklarının sonunda “kâfir” topraklarının “Muhammedî” olmasını arzu ettiğini bildirmiştir.

Kantakuzenos, isyanların bastırılmasından sonra Süleyman’ın görevinin bittiğini bildirerek geri çekilmesini istemiş, Orhan Bey de Süleyman’a, Bursa’ya dönmesi emrini vermiştir.

Süleyman Paşa, Bursa’ya döndükten sonra Babasının izniyle, şimdiki adı ile Balıkesir, Çanakkale ve yöresinin fetihlerini tamamlayarak Rumeli’nin fethi için plânlar yapmıştır. Çanakkale Boğazı’nda, Gelibolu’nun karşısında bulunan Çardak’ta karargâh kurmuştur.

Erken dönem Osmanlılar, komşuları kadar denizcilikte henüz söz sahibi değillerdi. Gazi Süleyman Paşa, Rumeli’nin fethi için plânlar yaptı ve uygulayama koydu. Önce Çimpe Kalesi’ni fethetti ve fethin gerçekleştiğini bir nota ile Bizans İmparatoru’na bildirdi. Kalenin fethinden sonra süratle Trakya’da fetihlere girişti. Ama Bizans İmparatorluğu’nun deniz üssü olan Gelibolu, güçlü surlara sahip olduğu için fethedilemiyordu.

Gazi Süleyman Paşa, Gelibolu Tekfuru’na kalenin teslim edilmesi için mektup yazdı (23 Mayıs 1353). Tekfur talebi reddetti. O gece şiddetli bir deprem oldu ve Gelibolu surları yıkıldı. Tekfur, şehrin anahtarını Bolayır’da bulunan Gazi Süleyman Paşa’ya vererek can güvenliği istedi. Böylece çok geniş bir alanda Rumeli’nin fethi gerçekleşmiş oldu.

Tarihî kaynaklara göre Gazi Süleyman Paşa bir Cuma hutbesinde, kendisinin ölümü hâlinde “Bolayır’a defnedilmeyi ve mezarının asla kâfir ayaklarına çiğnetilmemesini” vasiyet etmiştir.

Vasiyetinden sonraki bir gün at üzerinde avda iken, atının ön ayağının köstebek çukuruna çakılması üzerine hem atı, hem kendisi şehit olmuştur. Vasiyeti üzerine Bolayır’a gömülmüştür. Şehzade’nin vefat haberini alan Orhan Gazi derin bir üzüntü duymuş, önce felç olmuş, sonra gözlerini kaybetmiştir. Daha sonra oğlu Murat’ı şehzade yapmış ve vefatından sonra da 1. Murat, padişah olmuştur.

Gelibolu’dan İstanbul’a giderken 16. kilometrede -sağ tarafta-, Saroz Körfezi’ne hâkim bir tepede, Bolayır’da atıyla beraber yatmakta olan Gazi Süleyman Paşa, fethettiği toprakların hâlâ nöbetini tutmaktadır.

Onun önemli bir hayranı olan Namık Kemal de, vasiyeti üzerine Gazi Süleyman Paşa’nın bahçesine defnedilmiştir (1888).


*Mevlid Şairi Süleyman Çelebi’nin dedesi ve Orhan Gazi’nin kayınbiraderi Şeyh Mahmud’un şiiri.