BİR halk bilimci
olarak, son haftalarda kendi alanımızla alâkalı konulara değinme çabası ile
kültürel mevzulara ve dolayısıyla bu alanda yaşadığımız sorunlara yönelik bir
seri başlattık.
Belirli
aralıklarla biraz olsun nefeslenmek murâdıyla köşemizden değineceğimiz bu
konular için ayrı ayrı birer proje düşüncemiz mevcût. Bu doğrultuda deneme
adımlarını attığımız şu günlerde daha çok gündemin konularını ele almaktan
kaçınıp, bir genelleme tarzı ile ilerleyeceğiz. Bundan ötürü yazdıklarımız,
gündem dâhilinden ziyâde, geleceğe yönelik aktarımlar olarak algılanabilir.
Bu
bilgilendirme girişi ile birlikte bugünkü meselemizden söz etmeye
koyulabiliriz: Rekreasyon ve geleneksel bilginin bu alanda kullanımı…
Rekreasyon
aktiviteleri
Bilindiği
üzere rekreasyon aktiviteleri, insanoğlunun -var olduğu ilk günden bugüne
çalışmak ve uyumak gibi- temel ihtiyaçlarını karşıladığı zamandan arta kalan
serbest zamanda katıldığı aktivitelerdir. Bu aktiviteler spor amacıyla kişinin
kendini fiziksel olarak geliştirdiği bir süreçten farklı olarak eğlence
amacıyla da yapılabilmektedir.
Bütün
olarak bakıldığında rekreasyon aktiviteleri, spor gibi fiziksel aktiviteler,
piknik/balo/gezi gibi sosyal aktiviteler, eğitim/seminer/bireysel-grupsal çalışmalar
gibi ruhsal anlamda gelişim aktiviteleri, mental ve sağlık geliştirici
aktiviteler olarak çeşitlendirilebilir.
Türkiye
özelinde rekreasyon, örnek olarak belediyelerde spor alanları ile
sınırlandırılmışken, aslında belediyeye ait açık alanlar, parklar, sahil
kenarları ve kapalı alanlar da bu kapsama dâhil edilebilmektedir. Bu alanların
kapsama dâhil edilmesi hem rekreasyon aktivitelerinin genişlemesi, hem daha
fazla istihdamı teşvik etmesi açısından önem arz etmektedir. Diğer yandan,
rekreasyonun birleştirici yönüyle kişilerin sosyalleşmesi de sağlanabilmektedir.
Türkiye’de
yanlış rekreasyon örneği olarak millî parklardaki aktivitelerin canlandırılması
noktası göz önüne çıkmaktadır. Millî parklar ve benzeri alanların toplumların
sosyalleşmesi ve yeşillikle buluştuğu nadir alanlar olarak görülmesi ile mekânın
genişliği ve açık hava kalitesi avantaja çevrilmelidir. Böylelikle kültürel
değerler ve geleneksel ürünler, ilgili alanların avantajlarının uygunluğu da
gözetilerek sergilenmelidir.
Rekreasyon
yönetiminde geleneksel bilginin daha fazla kullanıldığı bölgeler, kırsal
kesimlerdir. Özellikle batıdaki büyük şehirlerde, kültürel etkinlik kapsamındaki faaliyetler
şehrin en canlı ve kalabalık etkinlik yerlerinin aksine kırsala gidildikçe
artmaktadır. Bununla birlikte Türkiye geneli incelendiğinde, yerel
etkinliklerin de rekreasyon faaliyetleri kapsamında sık bir biçimde
kullanıldığı yerler yine kırsallardır.
Ayrıca
kırsal bölgeler kentsel çevre sorunlarından uzak, yenilenme ve dinlenme
ihtiyacını karşılayabilecek en uygun rekreasyon alanlarına sahiptirler.
Kırsal
turizmin önemi
Rekreatif
faaliyette bulunmak isteyen kişilerce tercih edilebilecek kırsal turizmde
çeşitlilik mevcûttur. Bu bölgelerde düzenlenen rekreasyonel etkinliklerle
yörenin kırsal turizm çekiciliklerinin tanıtımı da yapılmaktadır. Kırsal turizmin
ön plâna çıkması, kırsal alanlardaki ekonominin canlanmasını sağlayarak kırdan
kente göçü engellemektedir. Kırsal turizmin gelişmesine verilen destek ile
yöresel kültür ve doğal çevrenin korunması sağlanmaktadır.
Ayrıca
turizmin belli aylarda veya belli mevsimlerde yoğunlaşması, çevresel ve
sosyokültürel sorunlara yol açmaktadır. Kırsal turizmin ortaya çıkarttığı
alternatiflerin değerlendirilmesi, turizmin mevsimsel yığılmasını önlemekte ve
bu sorunları bertaraf etmektedir.
Kırsal
turizm, içinde birçok turizm alternatifini barındıran zengin bir turizm
çeşididir. Çiftlik turizmi, termal turizm, yayla turizmi, eko turizm, yeşil
turizm, kayak, avcılık ve balıkçılık, alışveriş, doğa tatilleri, bisikletli
veya atlı doğa gezileri, sanat, tarih, spor ve macera gibi etnik yapıya sahip
birçok turizm imkânı sunmaktadır (Özdemir, 2012: 19).
Kırsal
bölgelerde yapılabilecek turizm faaliyetlerinin zenginliği, rekreasyonel
aktivitelere uygun ortam teşkil etmektedir. Hem turizmin farklı mevsimlere
yayılması, hem de bölgenin tanıtımının yapılması, farklı bir etkinlik sağlayıcı
olarak kabul görmektedir.
Sonuç
olarak, bu bilgilerden hareketle geleneksel bilginin rekreasyon yönetiminde
kullanımı hususunda kırsal bölgelerdeki yerel faaliyetlerin arttırılması ve
zamanla kentsele uyumlu hâle getirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır.
Rekreasyon
faaliyetleri kapsamında geleneksel bilginin en yoğun kullanıldığı ve böylelikle
ön plâna çıkan ilçeler, şehirler veya bölgelerin faaliyetleri genele
yayılmalıdır.
Netîcede,
tüm dünyada ekonomik güç olarak bir sektör hâline gelen rekreasyon, ülkenin
zenginliğini ve yaşamın kalitesini attırmak için son derece yararlıdır. Ayrıca geleneksel
olanı döneme uyarlayarak sergilemek adına rekreasyonun aktivitelerinin geliştirilme
sürecine hız kazandırılmalı, diğer ülkelerle yarışacak düzeye getirilmelidir.
Özdemir S (2012). Kırsal Kalkınmada Kırsal
Turizmden Yararlanma Olanakları: Gökçeada Örneği. Karamanoğlu Mehmetbey
Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 14 (23): 19-21.