TÜRKÇENİN dilbilgisi
özelliklerinden biri de eklerdir. Herhangi bir kelimeye iliştirilen eklerle o
kelimeyi eğip büker, anlamına anlam katar yahut anlamından çıkarabilirsiniz.
Şöyle
bir espri yapayım: “Yoksa siz Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?”
gibi okuması zor, tekerlemeye yakın bir cümle vardı.
“Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan”
ifâdesi, görüldüğü üzere sadece bir kelime. Bu kelimenin diğer dillerdeki
karşılığı için birden çok ama çok daha fazla kelimeye ihtiyaç var.
Meselâ,
“One of those we couldn’t make Czechoslovakian” gibi…
Yazıya
verdiğimiz isimde de bu Türkçe dilbilgisinin faydalarından yararlanıldı. “Adam”
kelimesinin sonuna yerleştirilen bir “-ı” yönlendirme eki, “proje adam”
tamlaması ile “proje adamı” tamlamasının arasında kocaman bir anlam değişimine
yok açtı.
Şöyle
ki, “proje adamı” ifâdesi halkta “projeleriyle öne çıkan adam” anlamı
çağrıştırırken; “proje adam” ifâdesi ise “başkalarının proje olarak ortaya
sunduğu adam” anlamı çağrıştırır.
Deniz
Baykal’a karşı yürütülen kasetli şantajın ardından CHP’nin başına geçmek ve bu
partiyi dış mihrakların Türkiye dekoderi hâline getirmenin yanında söylediğine
göre iktidara gelince göçmenleri yurtlarına göndermekten başka net bir söylemi
olmayan biri, proje adam mıdır, yoksa proje adamı mı?
Peki,
aynı yapıdan olup, “Mazbatamı verin mazbatamı! İstanbul’un kaybedecek bir
saniyesi bile yok!” diyerek şov yaparken asıl şovu İstanbul dışındaki her
yerde, özellikle tatil yörelerinde ve Avrupa’da gerçekleştiren, yapılmış ve de
açılmış alanları/kurumları/hizmetleri yeniden açarak kurumsal şizofreni örneği
gösteren biri, proje adam mıdır, yoksa proje adamı mı?
Bunu
da geçtim, bir konuyu çözmek için sahte belge hazırlayarak savunma yapıp o konu
üzerinden mafyatik eylemlere girişmek suretiyle fahiş bir komisyon aldığını
bizzat televizyon ekranlarında açıklamasına rağmen belediye başkanı adayı
olabilen, sadece eski belediye başkanına saldırarak ve hiçbir proje sunumu
gerçekleştirmeyerek seçim süreci geçiren, bunlara rağmen bir de seçimi kazanıp
hasbelkader belediye başkanı olduktan hemen sonra bir de Türkiye Cumhurbaşkanı
olma rüyaları gören, “Projeleriniz neler?” sorusuna neredeyse “Dur şurda bi’
tane olacağdı” demeye eşdeğer cevaplar veren biri, proje adamı mıdır, yoksa
proje adam mı?
Genel
Başkanı’nın “Ben başbakan olucam” beyanları, kahkahaları, dil çıkarmaları,
tiyatroları ve en sonunda da hakkını helâl etmemeleri ile ünlü; sözcüsü belâgat
dolu konuşmaları sırasında PKK ile ilgili sorulara verdiği kaçamak cevaplarıyla
meşhur; bir il başkanı kendi partilisi tarafından yumruklanıp da faturayı
iktidara kestirmeye kalkışmış veya bir ilçe başkanı 15 Temmuz şehitlerine
alenen saldırmış; hepsi bir yana, CHP’den kiralık vekillerle Meclis’te grup
kurma hakkına sahip olmuş bir fırka, proje parti midir, projesi olan parti
midir?
Tek projesi daha fazla yalan ve dolayısıyla daha fazla iftira üretmek ekseninde yürüyen muhalefet, bugüne kadar tek bir proje adamı sunamamıştır ülke halkının önüne. Bir cumhurbaşkanı adayı çıkartamamak da bu işin marjinal çıktılarından biridir, o kadar!