Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu’na vefâ

“Kemal Bıyıkoğlu, bu müzakerelerde çok mazeret beyan edebilir, birçok yabancı üniversitedeki ibadethanelerden bahsedebilirdi. Veya hiç sesini çıkarmaz, sanki suçluymuş gibi bunu kabul edebilirdi. Ama bunlardan hiçbirini yapmadı! Hiç unutmuyorum, önündeki masayı yumruklayarak, hiç de yetkisinde olmamasına rağmen, ‘Cami yaptırdım ve bununla iftihar ediyorum. Var mı başka diyeceğiniz!?’ diye haykırdı.”

MERHUM Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu’nu şimdilerde kaç kişi hatırlar? 

Ankara’nın Polatlı ilçesinde, 1924 yılında doğmuş, ABD’de yaptığı ihtisastan sonra Erzurum Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne atanmış bir ilim adamıdır. Onun asıl hizmeti ve tanınması, Erzurum Üniversitesi Rektörü olduktan sonra başlamaktadır.

Erzurum’da rektörlüğü esnasında son derece önemli başarılara imza atmıştır.

Üniversiteye bağlı olarak Van, Adana, Kars ve Elazığ gibi uzak mesafelerdeki şehirlere fakülte açmıştır. O fakülteler, şimdilerde kurulan üniversitelerin çekirdeğini oluşturmuştur.

Bir başka önemli hizmeti, “İslâmî İlimler Fakültesi”ni kurarak faaliyete geçirmiş, dünyanın şöhretli ilim adamlarını Erzurum’a davet etmiştir.

Dünyaca ünlü Prof. Dr. Hamidullah ve Prof. Dr. Tayip Okiç gibi hocaların o dönemdeki hizmetleri nasıl unutulabilir?

Ama en önemli hizmeti, mezunlarını Ankara İlâhiyat Fakültesi’nin bile kabul etmediği imam-hatip liselerine üniversite kapılarını açmasıdır.

Türkiye eğitim tarihinin önemli bir ilkini de Bıyıkoğlu, Erzurum’daki üniversite kampüsünde bir cami yapımını hayata geçirerek gerçekleştirmiştir.

Cami yapımı ile ilgili olarak merhum Hasan Celal Güzel, bir anısını şöyle anlatmaktadır:

“CHP, ‘Kemal Bıyıkoğlu’ deyince kırmızı görmüş boğaya dönerdi ve aynen o boğa tavrıyla bütçe komisyonunda ona saldırırlardı.

Bütçe komisyonunda aslında söz vermeden teknisyenlerin ve bürokratların konuşması mümkün değildi. Genç olmama rağmen DPT yatırımlarından sorumlu olduğum için yükseköğretimin eğitim müzakerelerine ben de giderdim. Son derece ilgi çekici müzakereler olurdu. Bir tarafta iktidar, bir tarafta muhalefet oturur, çok sayıda dinleyici gelirdi. Bu arada çok geniş Mâliye Bakanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı grubu olurdu.

Bir gün bütçe komisyonundaydık. Atatürk Üniversitesi bütçesi görüşülürken CHP’li üyeler Kemal Bey’i bombardımana tutmaya başladılar. Konu, Atatürk Üniversitesi’ne yapılan cami meselesiydi. 

CHP’liler, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin kampüsüne yapılan o camiyi çok büyük bir problem hâline getirmişlerdi.

Kemal Bıyıkoğlu, bu müzakerelerde çok mazeret beyan edebilir, birçok yabancı üniversitedeki ibadethanelerden bahsedebilirdi. Veya hiç sesini çıkarmaz, sanki suçluymuş gibi bunu kabul edebilirdi.

Ama bunlardan hiçbirini yapmadı!

Hiç unutmuyorum, önündeki masayı yumruklayarak, hiç de yetkisinde olmamasına rağmen, ‘Cami yaptırdım ve bununla iftihar ediyorum. Var mı başka diyeceğiniz?’ diye haykırdı.

Bir an sessizlik oldu…” (Polatlılı Bir İlim Adamı Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu; S: 191)


Polatlı Belediyesi, Sayın Yakup Çelik döneminde büyük bir vefâ göstererek “Polatlılı Bir Bilim Adamı Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu” kitabını yayınlamıştı.

Söz konusu kitap sadece merhum Bıyıkoğlu’na değil, ilim dünyasına karşı bir vefâ ve saygı ifadesidir.

Bu yazı, merhum Bıyıkoğlu’nu rahmetle yâd etmek amacıyla kaleme alındı.

Ama bir hatırlatmayı da görev sayıyorum: Merhum Bıyıkoğlu’nun kabri, Polatlı Kabristanı’ndadır. Ankara’dan Eskişehir yönüne giderken Polatlı girişinde, sol tarafta “Haymana” yön levhası görülür. Tam o yön levhasından birkaç adım ötede, mezarlığın girişinde, eşi ile birlikte ebedî istirahatgâhında bir Fâtiha beklemektedir.

Kendisini rahmet ve şükranla yâd ediyorum.