DEMOKRASİNİN neşet ettiği
coğrafya olan Avrupa’nın göbeğinde hiçbir politik kavram ve tam olarak
tanımlanamayacak bir yönetim sistemiyle var olmaya çalışan Bosna, sahip olduğu
yeraltı ve yer üstü kaynakları ile ekonomik kalkınma için müthiş bir
potansiyele sahip. Ama ülkedeki politik düzen bu potansiyeli işlevselleştirecek
bir yapıda olmadığı için, Bosna ekonomik kalkınma yönünde yavaş yavaş
ilerliyor.
Bosna’daki
bu acı durumun muhataplarından biri de Bosna-Hersek Federasyonu Kalkınma,
Girişimcilik ve Zanaat Bakanı Sanjin Halimoviç. Bosna’nın kalkınması için
nelerin gerekli olduğunu ve kalkınmanın önündeki engellerin neler olduğunu
konuşmak istediğimiz Halimoviç, sorularımızı Bakanlık binasındaki çalışma
ofisinde yanıtladı.
***
“Su
ve diğer yeraltı kaynaklarını kullanamıyoruz”
·
Bosna’yı
kalkındıracak en önemli unsur nedir? Bosna bu amaca ulaşma yolculuğunda hangi
aşamada?
Kalkınma
açısından önümüzdeki en büyük engel, kalkınmayı sağlayacak politik bir düzenin
kurulmamasıdır. Savaştan bu yana yaklaşık 20 yıl geçti, yeni bir politik düzenin
kurulması için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin
desteğine ihtiyacımız var.
Bosna’da
Bosna’yı kalkındıracak çok sayıda materyal var. Fakat etkin bir politik düzen
olmadığı için bu potansiyeli işlevsel hale getiremiyoruz. Bosna’da var olan su ve
diğer yeraltı kaynakları Bosna ekonomisinin kalkınması için yeterli ama bunları
henüz kullanamıyoruz. Bosna’nın kalkınması için ulaşım alanında da yatırımların
yapılması gerekiyor. Gerek demiryolu, gerek karayolu ve gerekse havayolu ağının
geliştirilmesi lazım. Bunların yanı sıra, Bosna’yı kalkındıracak üçüncü başlık da
tarımdır.
“Türkiye’nin
kalkınma modeli, bizim için iyi bir örnek”
·
Anlatmış olduğunuz
yeraltı ve yer üstü kaynaklarının işletilmesi ile ulaşım ve tarım alanında
Türkiye’den beklentileriniz nelerdir?
Bizim
ekonomik açıdan bir desteğe ihtiyacımız yok. Çünkü biz dışarıya çok fazla borcu
olmayan bir ülkeyiz. Var olan borcu da kapatabilecek güçteyiz. Türkiye’nin
kalkınma modeli, bizim için iyi bir örnek. Türkiye’nin bilgi birikimi ve
tecrübesine ihtiyacımız var.
·
Türkiye’nin
kalkınma modelini Bosna’ya taşıyacak bir adım atıldı mı? Türkiye’nin
tecrübesini ve kalkınma modelini buraya taşıyacak bir enstitü veya akademi düzeyinde
bir kanal var mı?
Zaman zaman Türkiye’ye seyahat ediyorum. Bu seyahatler sırasında Türkiye’den BİGMEV ve KOSGEB ile projeler yapma fırsatı bulduk. Ama bu projeler, çoğunlukla küçük ve orta ölçekli şirketlerin gelişimi ile ilgili projeler. Şu aşamada BİGMEV ve KOSGEB’den destek alıyoruz. Bu projelerle Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs ile olan bağını aynı temellerde Bosna ile de kurmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu bağı kurmak şu aşamada antlaşmalarla mümkün olmasa da bir gönül bağı kurabiliriz.
Bir
başka husus da Türk ürünlerinin Bosna’da üretilmesi. Bu, bizim kalkınmamıza
büyük katkı sağlar. Türkiye bunu yapabilir. Bize gerekli olan en önemli
şeylerden biri, dışarıdan ithalat yapmadan kendi ürettiklerimizle kendi
kendimize yetmek. Biz üretim noktasında gerideyiz. Üretim yapan büyük
tesislerimiz yok. Örneğin sebze ve meyve üretiyoruz ama ondan ileriye
gidemiyoruz. Onları kurutacak ve başka tüketim malzemelerine dönüştürecek
tesise sahip değiliz.
Bosna’da
ayrıca hidroelektrik ve termoelektrik yatırımları yapılabilir. Türkiye’den işadamları
gelip Bosna’da hidroelektrik santralleri kurabilirler. Bosna’nın bu yatırımlara
ihtiyacı var. Termoelektrik yatırımları şu an Çinliler tarafından yapılıyor. Biz
isteriz ki bu yatırımları Türkler yapsın. Türkiye bu tür yatırımları yapsa,
Bosna ve Türkiye arasındaki işbirliği çok daha üst düzeyde olur.
·
Siyasî ve ekonomik
olarak ileriye iyimser bakıyor musunuz?
Bosna-Hersek
olarak şu an istediğimiz noktada değiliz, ama geleceğe pozitif olarak
bakıyoruz. Gelecekte hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. Bosna olarak biz
bunu başaracağız!
“Avrupa
Birliği ve NATO’ya girmek istiyoruz ama politik düzen buna izin vermiyor”
·
Bosna’nın
kalkınması için en büyük engelin politik düzen olduğunu söylediniz. Bosna nasıl
bir politik düzen istiyor? Bu politik düzen için önünüzde ne gibi engeller var?
Bu engelleri aşmak için neler yapıyorsunuz?
Ülkenin hemen hemen yarısı, ülkedeki politik düzene ait olmak istemiyor. Ülke insanının yarısı şu an içtiğimiz çayı Hırvatistan ve Sırbistan’da içmek istiyor. Biz Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz, NATO’ya katılmak istiyoruz. Fakat Bosna’nın Sırp bölgesi bunu istemediği için bunları gerçekleştiremiyoruz. Biz hiçbir politik sisteme tâbi değiliz. Aslında biz, büyük bir denizin ortasındaki kayık gibiyiz. Türkiye’deki gibi bir politik düzenin olmasını isteriz ama şu aşamada bu çok mümkün görünmüyor.