Partili cumhurbaşkanlığı derhâl kaldırılsın!

Partili cumhurbaşkanlığı mevzuatından ivedilikle vazgeçilmeli, muhalefet isimlerine bir söylerken bin düşündürecek bir zemin oluşturulmalıdır! Değilse, bizler fodulları dinlerken her an kendi sinir depremimizi yaşamaya devam edeceğiz.

FODULUN biri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bir terörist hakkında aldığı kararı Türkiye’nin uygulaması yönünde salık verirken azdıkça azıyor ve “Sen kimsin? Sen kimsin ki Avrupa’nın gösterdiği tavsiyeye uymayacağını söylersin?” diye konuştu.

Neymiş, öyle diyemezmiş.

Kim bunu kınayan? İktidar partisinin yönetimi…

Partili cumhurbaşkanlığı formülüyle güya partiye sahip çıkmasını istedikleri Adam’a nasıl zulmettiklerini anlamıyorlar.

Bakınız, “Sen kimsin?” denilmesini ilk kınayan kim? Parti yönetimi…

Bu, şu demek: “Sen bizim partimizin liderine böyle diyemezsin!”

Ancak bu başka, “Sen kim oluyorsun da Cumhurbaşkanı’na böyle çemkiriyorsun?” demek başka!

Kim mi böyle diyecek? Parti yönetimi değil, doğrudan Cumhuriyet Başsavcısı…

Farkı anladık mı?

AK Parti Genel Başkanı, fodul için diyor ki, “Bay”…

Diğeri çok doğal bir rakip gözüyle bakıp “Sen kimsin?” der! Kusura bakmayın!

Partili cumhurbaşkanlığı konusunda Erdoğan mı ısrarcı oldu, yoksa Cumhur İttifakı mı peki?

Erdoğan bizzat istediyse yazık etmiş şahsına…

Ancak onun gibi birinin siyâseti bilmediğine asla inanmam. İstişâreye önem verdiğini ise cümle âlem biliyor.

Peki, Cumhur İttifakı?

Bahçeli’nin bu duruma kesinlikle şerh düştüğünü düşünüyorum. İki gün önce Gölbaşı’ndaki evine gelen Devlet’i, Devlet Bey önünü yine ilikleyerek karşıladı, AK Parti Genel Başkanı’nı değil… Kaldı ki, ikilinin bugünkü muhabbetinin de Bahçeli’nin “Devlet Bekâsı” hedefine sarılmasından kaynaklandığını herkes biliyor.

Öyleyse geriye, AK Parti yönetimi kalıyor.

Ben ne mi diyorum?

Partili cumhurbaşkanlığı mevzuatından ivedilikle vazgeçilmeli, muhalefet isimlerine bir söylerken bin düşündürecek bir zemin oluşturulmalıdır!

Değilse, bizler fodulları dinlerken her an kendi sinir depremimizi yaşamaya devam edeceğiz.

Ey Erdoğan!

Milletini nasıl sevdiğini biliyoruz. Kendini bizim sevgimizle sınattırma ve madem seviyorsun, bizi, agresif zeminin malzemesi olmaktan kurtar!