Paris’teki PKK dehşetini yeniden okuyunca

Evet, her şey organizeydi. Saldırıdan sonra Türkiye’yi linç etmek üzere sözde haberler de hazırlamışlardı. Nereden mi biliyoruz? Servis etmeye kalkıştılar ama Fransa İçişleri Bakanı, yaptığı açıklamalarla o haberlerin önüne geçti. Zira daha fazla rezil olamazlardı. Organizasyonun foyası meydana çıkar, Türkiye belgelerle atağa geçerdi.

ŞU ismi hiç duydunuz mu? “William M”…

Yaklaşık iki hafta önce Fransa’nın başkenti Paris ve en tanınmış şehirlerinden Marsilya’yı birbirine katan PKK terörünün arkasındaki isim William M.

Organizatör veya suç örgütü üyesi değil. Ama ırkçı saldırılardan daha önce iki kez hapse mahkûm edilmiş ve tahliye olmuş biri. Ayrıca 69 yaşında.

69 yaşındaki bu adam, Paris’te, aralarında Kürtlerin de bulunduğu bir topluluğa ateş açtı. Üç kişi bu saldırıda öldü. PKK sempatizanıydılar. PKK, bu ırkçı saldırıdan bir gün sonra Paris’i, ertesi gün de Marsilya’yı birbirine kattı. Polisle çatıştı, kamu mallarının yanı sıra sivillerin mülklerine ve işyerlerine zarar verdi.

O günlerde HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin Twitter’de sildiği sosyal medya mesajına ilişkin bir yazı kaleme almış ve “Paris yanıyor! Yanarsa yansın” dedikten sonra korkuyla aklı başına gelen Temelli’yi eleştirmiştim.

Kendime çok kızıyorum, konuya daha derinlemesine girmeliymişim ama yapmamışım. Şimdi bu işi tamamlayalım!

***

“William M.” adlı herifin niçin böyle bir saldırı gerçekleştirdiğini kısmen anlamak mümkün; adam daha önce de aynı suçtan hüküm giymiş.

Ancak onu kolayca salıveren kim? Hatta onu kullanan kim?

69 yaşındaki bu adamın geçmişine dair elimizde daha detaylı bir bilgi yok. Meselâ nereden emekli? Veya emekli mi? Silahlara bu kadar kolay nasıl ve nereden ulaşıyor?

Vaktiyle adamın biri PKK’lı terörist başlarından Sakine Cansız’ı yine Paris’te öldürmüştü de işi MİT’e yıkmaya çalışmışlardı, hatırladınız mı?

Haftalarca MİT’in yurtdışında gayrinizami ve uluslararası hukuka riayet etmeyen operasyonlar yaptığını yazıp çizdiler. Hem de bir teröristin hukukunu savunmak adına… Aynı şeyi 2023 için de düşünmüşlerdi. William’ın saldırısını Türkiye’ye yıkacak, Türkiye’nin sınırları dışında hukuk tanımaz bir devlet olduğunun propagandasını yapacaklardı. Tâ ki PKK’lı teröristlerin önce Paris’i, sonra da Marsilya’yı cehenneme çevirmesine kadar…

Evdeki hesap çarşıya uymadı. Oyunları kendi başlarına geçti.

Peki, arkadaşlarının öldürülmesine sessiz kalmayan PKK’lıları harekete geçiren neydi? Adamakıllı organize bir iş olsaydı sessiz kalır, Fransız emniyetine zorluk çıkarmaz ve Türkiye’yi dünyaya şikâyet edecek yeni bir alan bulamazlar mıydı?

Evet, her şey organizeydi. Saldırıdan sonra Türkiye’yi linç etmek üzere sözde haberler de hazırlamışlardı. Nereden mi biliyoruz? Servis etmeye kalkıştılar ama Fransa İçişleri Bakanı, yaptığı açıklamalarla o haberlerin önüne geçti. Zira daha fazla rezil olamazlardı. Organizasyonun foyası meydana çıkar, Türkiye belgelerle atağa geçerdi.

Hangi belgelerle mi?

Onu da arkadaşları öldürülen PKK’lıları hak aramak üzere ayağa kaldıran ekibe sorsunlar.