
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yapamayarak yükümlülüğünü devrettiği Başakşehir-Kayaşehir metro hattında sona gelmiş. Haberde öyle diyor.
Duyduğum anda zihnimdeki görüntü, Kemal Kılıçdaroğlu için hazırlanan “Sana Söz” klibine açılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylık propagandası hakkında hazırlanan reklâm klibinde, Kılıçdaroğlu evvelâ sağında ve solunda ellerini yukarı kaldırdığı Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları ile görüntüleniyor.
Ardından da işte DP, DEVA Partisi, GP, İP ve SP’nin Genel Başkanları…
Bu satırı okurken elimi sallayıp gözlerimi devirirken ağzımı hafif ayırmak suretiyle parti liderlerini hafife aldığımı düşlemeyin lütfen. Zira ben değil, reklâm klibinin tamamı o tavrı sergiliyor!
Ulaştırma Bakanlığı’nın inşâ edip hizmete sokmaya hazırlandığı metroyla ilgilenmeye vakti olmayan ve istikbâlde cumhurbaşkanı yardımcısı olabilme umuduyla Türkiye’yi dolaşan İmamoğlu reklâmda oynuyor.
Doğrusu Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının bulundukları şehirlerden ayrılarak, haklarında kaç günlük yıllık izin çıkartıldığı belli olmaksızın bir genel seçim hakkında farklı şehirlere seyahat ediyor ve görüşme yapıyor olmaları net şekilde İçişleri Bakanlığı tarafından izlenmeli.
Madem istifaları istenmedi, bu mutlaka yapılmalı ve 15 Mayıs sabahı soruşturma başlatılmalı.
Bu belediye başkanları kaç günlük yıllık izin kullanıyorlar?
Haklarında çıkarılmış sağlık raporu gibi belgelerle bu izin uzatılıyorsa o sağlık raporunu kim hangi tanı ve yetkiyle çıkarıyor?
Bu sorular önemli. Zira eğer Cumhur İttifakı’nın bu tür bir eylemi olsaydı kesinlikle altılı yedili bir sürülü masanın bileşenleri bu işin yaygarasını da, kıyametini kopartırlardı.
E bunlar ne şehirlerinde duruyorlar, ne hizmet ediyorlar. Üstüne üstlük bir de üzerine kondukları hizmeti Erdoğan iktidarına yaptırıyorlar.
O ne güzel belediye başkanlığı öyle!
Ben öyle başkanlığının canını yerim… De… Orucum. Azıcık açım.
Suudi Arabistan’ın Şangay hamlesi
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Jin-ping, Aralık 2022’de Suudi Arabistan’ı ziyaret etmişti. Bu ziyarette çok önemli konular ele alınırken, Ortadoğu’nun Bir Kuşak Bir Yol projesinin katılımı dizayn edilmişti.
O ziyarette ayrıca Veliaht Prens ile görüşen Şi, Suudi Arabistan’ın Şangay İşbirliği Örgütü’ne üyeliğini de dillendirmişti.
Riyad yönetimi, o ziyaretin sonucunu ortaya çıkarırcasına Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye olma kararı aldı.
Tabiî “Üye oluyorum” demekle üye olunan bir organizasyon değil ŞİÖ. Bunun için Çin, evvelâ Suud yönetimiyle İran’ın arasını buldu önce. Daha sonra Riyad kararını verdi ve başvurusunu yaptı.
Suudi Arabistan önce diyalog ortağı olacak.
Bu hamleyle yeniden anlaşılıyor ki, İngiliz hegemonyasındaki Suud yönetimi, yine İngiliz aklının yönettiği Bir Kuşak Bir Yol projesinin finans yükünü çekmek üzere konuya dâhil ediliyor.
Son olarak Fransa’nın Çin’den almak üzere yaptığı enerji anlaşması gereği ödemeleri Çin para birimi yuan ile yapmayı kabul etmesi ve ABD’nin batan bankaların gölgesinde dolar kâbusları görmesi, dünyada kartların dağıtımının çoktan gerçekleştiğini gösteriyor.
Peki, biz neredeyiz? Akkuyu Nükleer Santrali’nin açılışında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de bulunacağını ifade eden Cumhurbaşkanımıza soralım dilerseniz…
Dolar ve avronun pabucunun dama atıldığını görmeye hazır mıyız?