Otorite öz, iktidar kabuk

Öz, geleneksel irfânî anlayışta merkez ve sabittir. Modern dünyanın taraflı yorumları, tamamen kabuktan ibaret olup özü dikkate almadığından sayısız tanrıları kullanıma sunmuştur. Özgürlük, bilim, tıp, sosyalizm, demokrasi ve eşitlik gibi kavramlar tek başlarına öz’den ırak olduğunda birer modern çağın tanrılarına dönüşür. Bu tanrıların sürdürebilir oluşu para, mâkâm, şan ve şöhret ile sağlanır. Bu noktada marifetli olmayan kaç kişi var?

BİR eylem ve fiilin arkasında bilgi yoksa, bu eylem amaçsız ve anlamsızdır. En güvenilir bilgi, sıradan ve gündelik uygulamalardan bağımsız olan evrensel ilkelerdir. Evrensel unsurlardan yoksun bir eğitim/sistem, zihinsel deformasyona yol açıp kişiyi plastikleştirir.

Bilgiden yoksun bir iktidar mânâsızdır. Çünkü bilgisizlik, otorite kurdurmaz. Otorite olmadan da muktedir olunmaz. Maddenin kıymet kazanması, bir mânâ ifade ettiğinde gerçekleşir. Amacın sadece “para” ve “mâkâm” gibi teksir işlerin olduğu yerde, insan maddeten çökerken mânen de kendinden öteye düşer.  

Modern çağ insanı, özellikle klasik çerçevedeki yasalara bir anlam yükleyemediğinde etrafında olup bitenlere de bir anlam veremez ve her şeyi hiçliği atar. En azında ilim/irfan ilişkisini de baştan dışladığında ortada hiçbir şey kalmaz. Böyle kişilik ve fikir oluşumları, eğer bir tolumun genel kabûlü haline gelirse “insan sonrası” için kapı aralanmış demektir. İnsanın olmadığı bir hayat, olmasa daha iyidir.

Her insan kendi ölçüleriyle evrensel öğeleri kavramak ister. Modern bilimin hakîkati hiçbir evrensel oluşuma kalıp koymazken, bazı modern bilim yorumcuları ve “bilim yapanlar” bir takım kalıp ve zorunlu unsurlar ortaya koyarak insanı “merkez”den uzaklaştırıyor.

Modern çağ, politik ihtiras ve otantik anlamlara saptığında, dünya hızla felaketlere yuvarlanır. İnsan sıradanlaşır, değersizleşir ve güçlüler zayıfları yok etmeye başlar. Otorite/bilgi öz’dür, iktidar ise kabuk... Öz ve kabuk birlikteliği harika bir meyve oluşturur. Aksi durumda ne öz ne de kabuk sürdürülebilir bir hayat süremez. 

Gerçek mânâda hiçbir şey tekrar etmez. Kabuk değişir, öz, sıradan uygulamalardan bağımsızdır. Kabukla uğraşıp öz görülmediğinde manevî otorite etkisizleşir ve kabuk çürür.  

Öz ve kabuk karıştırılmamalıdır. Evrensel fizik yasaları genel olarak “ideal şartlar” koyarak ortaya çıkar. Birbirine göre tekrar etmeyen her fizik yasası, sisteme ek katkı (sayılar, teksirler) getirir. Farklılığı da zaten bu oluşturur. 

Düşünmenin/fikrin doğruluğu, ölçmenin doğruluğunda gizlidir. Zirve bir anlayış irfânî idrakte gizlidir. İnsanın özü irfânî idrak ile sözü küle çevirir.  Günümüz Müslümanları yeniden doğru düşünme yollarını inşha etmelidir. 

Unutulmamalıdır ki, insanların büyük kısmı okumaktan, düşünmekten ve tefekkürden ıraktır. Doğru düşünme içselleştirilmeden de irfânî gelenek oluşturulamaz. “Canlı bir irfânî gelenek” yeşertmeden ne kabuk ne de öz ayakta kalamaz, hayatını devam ettiremez.

Öz, geleneksel irfânî anlayışta merkez ve sabittir.  Modern dünyanın taraflı yorumları, tamamen kabuktan ibaret olup özü dikkate almadığından sayısız tanrıları kullanıma sunmuştur. Özgürlük, bilim, tıp, sosyalizm, demokrasi ve eşitlik gibi kavramlar tek başlarına öz’den ırak olduğunda birer modern çağın tanrılarına dönüşür. Bu tanrıların sürdürebilir oluşu para, mâkâm, şan ve şöhret ile sağlanır. Bu noktada marifetli olmayan kaç kişi var? 

Bu tanrılardan sadece bilime örnek olarak baktığımızda, insanlara “biliyorlar” getirisini sunup mânâdan yoksun bir kabuk sunar. Diğerleri de buna göre kıyaslanabilir. Bu o kadar tehlikeli bir durumdur ki, hayata sadece kabuk deliğinden bakmak, sayısız tanrılara kulluk etmek demektir. 

Sorgusuz, eleştirisiz ve düşünmeksizin her kabuğun söylemlerini kabul etmek, toplumun körleşmesini sağlar. Sonunda ortada ne kabuk kalır ne de insan… Günümüz Müslüman toplumları hem modern (kabuk anlamında) yaşamı hem de geleneğin otoritesini birlikte götürmekte sorun görmüyor. Bu tarz bir hayat geleneği sözde, modern hayatı fiilde bırakır. 

Hakikat ve öz, iç dünyanın seyahatiyle keşfedilmediğinde sayısız inanışlar oluşur. Belli ideolojilerin amaçları için yorumlanan modern teorilerin her biri insanı hedefe ulaştırmaz. Böylece kör olan gözler, özü de görmez. Öz, söze hükmedecek mi yoksa kabuğun çürümesine seyirci mi kalınacak? Asr şahit olacak…