Otomobil piyasasındaki fahiş fiyatlar nasıl çözülür?

Avrupa’da Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde dahi bireysel ithal otomobil alımına izin var. Keza Asya ve Amerika’da da. Böyle bir durum hem piyasayı düzeltir, hem insanımızın alım gücünü yükseltir, hem moral olur, hem de komşu ülkelerle iletişimi kuvvetlendirir. Özellikle de soygunculara bir ayar çekmiş olunur.

TOGG’un üretimiyle muhteşem bir heyecana gark olduk. Zira ülkemizin geleceği adına hakikaten ümit dolu bir hayâl gerçekleşti.

TOGG, seri üretime geçip de piyasaya sunulana dek şimdilik bir düzeltme umudu veriyor. Ancak içinde bulunulan süreçte her şeyde olduğu gibi otomobil fiyatlarında da müthiş bir yükseklik var.

Ankaralı okurlarımızdan Hüseyin Mercan’dan bir mesaj aldım ve bu konudaki fikrini sizlerle de paylaşmak istedim.

***

“Uzun süredir bir otomobil almak için para biriktiren, piyasanın her yükselişinde hayâl kırıklığına uğrayan biriyim. İkinci el otomobil fiyatlarına bakarak “İkinci el alacak kadar zengin değilim” derken, sıfır otomobil almak istediğimde de şişirme fiyatlarla karşılaşınca tümden pes etmiş hâldeyim.

Bir süredir bu durumun çözülmesi, şişkin piyasanın bir düzeltmeye girmesi için düşünüyorum. Devletimiz elinden geleni yapıyor, ÖTV indirimi ve türlü teşviklerle sıfır otomobillere bir yönlendirmede bulunuyor. Ancak ikinci el öyle bir hâle geldi ki, sıfır araçlar geldiği gibi ikinci el oluyor ve ilk piyasasından daha fazlasına arz ediliyor.

Bu durum birkaç gün haberlere konu olsa da hiçbir şey yapılmadı. Her ne yapıldıysa da ikinci el piyasaya bir derman olunamadı. Zira piyasayı belirleyenler en tepeden, karanlık üst akıl tarafından yönlendiriliyor. “Ne alâka?” demeyiniz lütfen, öyle olmasa ülkemizin en önemli holdingleri ikinci el araç satışına girerler miydi? Kiralık araçlara dair bir sektör dahi oluşturdular. Kiraları ise ateş pahası!

Fakat bu durumun en güzel çözümünü buldum. Bu çözümü birçok akıllı kimse de fark etmiştir. Bu çözüm, “bireysel ithal otomobil alımına izin vermekten” geçiyor!

Bireysel ithal otomobil alımına izin verildiği takdirde ilk tehlike, buraya kadar sözünü ettiğimiz ve ülkemizdeki ikinci el piyasasını düzenleyenlerin varlığı. Galericiler ve holdingler, elemanlarını yurtdışına göndererek ucuz araç alıp burada yine daha pahalıya satabilirler. Bunun önüne geçmek için, aracı satın alan kimseye sadece bir araç alma ve en az üç yıl sadece o aracı kullanma izni vermek ve bunu denetlemek gerekecek.

İkinci tehlike ise, yurtdışındaki otomobil fiyatlarının artma ihtimâlidir. Ancak varsın, 3 bin avroluk bir araç bin avro daha artsın, ülkemizdeki açık soygundan çok daha avantajlıdır bu durum.

Avrupa’da Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde dahi bireysel ithal otomobil alımına izin var. Keza Asya ve Amerika’da da. Böyle bir durum hem piyasayı düzeltir, hem insanımızın alım gücünü yükseltir, hem moral olur, hem de komşu ülkelerle iletişimi kuvvetlendirir. Özellikle de soygunculara bir ayar çekmiş olunur.

İfade ettiğim gibi, bu uygulama birçok alanda faydalı olacaktır. Ancak yukarıda bahsettiğim tedbirler alınarak. Değilse hiçbir işe yaramaz. Yaramaz insanlara daha büyük alanlar açar.

Devletimiz elinden geleni yapıyor, ancak bu konuda yapılacak basit bir düzenleme, hem üzerindeki yükü alacak, hem de piyasayı düzeltirken halkımıza çok yüksek bir moral sağlayacaktır…”

***

Sayın Mercan’ın dile getirdiği bu teklifi bu fakir de salgının ilk aylarında ifade etmişti kısaca bir yazısında. O günden bugüne piyasa daha da fahiş bir duruma geldi.

Mercan’ın postasını okuyunca siz ne düşündünüz? İyi olmaz mı?