Organize basitlik

Ekrem Başkan bu organize kötülüklerle uğraşmaktan iş yapmaya fırsat bulamıyor. Bir fırsat verseler, daha ne çeşmeler açacak, eli arkasında daha ne türbeler gezecek; o da olmadı, huzur içerisinde tatillere gidecek kendileri…

GÖRÜNTÜLER kan dondurucuydu. Gerçi o görüntüleri görmek biz sıradan insanlara nasip olmadı henüz ama neyse, herkes yerini bilecek. Bize o görüntüleri izlememiş olmak da yakışıyor.

Fazilet Durağı’ndan 47 yolcu, hem de bir Pazar günü, şoförün uyarılarına rağmen birbirlerini ite kaka belediye otobüsüne doluşmuşlardı. Amaç, Ekrem Başkan’ı zor durumda bırakmaktı ve bu 47 kişi, mukaddes dâvâları için kendilerini fedâ etmişlerdi. Sıkış tepiş otobüsün içerisinden çektikleri fotoğrafları da sosyal medyada dolaşıma sokmuşlardı.

Bir türlü kamuoyu ile paylaşılamayan mezkûr görüntüleri İsmail Saymaz, Nevşin Mengü, Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya gibi seçilmiş insanlar izlemişlerdir muhakkak. Aksi olsa, Aktrollere o şekilde çemkiremezlerdi ya!

Lânet olsundu böyle siyasete!

Organize kötülük!

Yakında Ekrem Başkan bu görüntüleri bizlerle paylaşacak, eminim. Şartların olgunlaşmasını bekliyoruz.

***

Bir organize kötülük de Ekrem İmamoğlu Başkanımın biyolojik arıtma tesisinin “temel atmama” törenini düzenlediği ve ağaçların kendisini çılgınca alkışladığı o meşum günde plânlandı. Ağaçların alkış seslerinden rahatsız olan bir grup alg, ince ince plân yapmaktalardı o meyanda.

Ve zamanı geldi! O algler akın akın Haliç’e doğru sökün ettiler. Haliç bir anda 25 yıl öncesine dönüverdi.

Organize kötülük!

Lisede biyolojim fena değildi, söylemesi ayıp. Biyoloji derslerinden hatırladığım kadarıyla, algler yosunumsu canlılardı. Lâkin Haliç’teki alglerin formları biraz daha farklı idi doğrusu.

Bu alglerin kimisi pet şişe, kimisi ise bildiğiniz kundura şeklindelerdi. Bazılarının neye benzediklerini bu sayfada yazamayacağım maalesef. Üstelik çok da fenâ kokuyorlardı bunlar.

Hâlâ bu “algler” Haliç’i terk etmiş değiller takip edebildiğim kadarıyla. Bir süre daha kendileri ile yaşamaya ve kokudan geçilmeyen Haliç nostaljisinin “tadını çıkarmaya” devam edeceğiz sanırım.

İBB Sözcüsü Murat Ongun, yakında konu ile ilgili kan dondurucu görüntüleri kamuoyu ile paylaşacaktır muhakkak.

***

Ekrem Başkan’a düzenlenen son polüm de, İstanbullu selle, fırtınayla, hortumla mücadele verirken düzenlendi.

Kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, tam da bugünler için hazırladıkları kum torbalarını rögarlara atarak İstanbul’un kanalizasyonlarını tıkadılar. İstanbul’u sel götürdü.

İBB Sözcüsü Ongun, yakında bunların da görüntülerini bizlerle paylaşır. Eminim, bu görüntüler de kan dondurucudur!

Organize kötülük!

Siyaset buysa, lânet olsun böyle siyasete!

***

Görüyorsunuz, Ekrem Başkan bu organize kötülüklerle uğraşmaktan iş yapmaya fırsat bulamıyor.

Bir fırsat verseler, daha ne çeşmeler açacak, eli arkasında daha ne türbeler gezecek; o da olmadı, huzur içerisinde tatillere gidecek kendileri…

Başkan’a musluk açmak da, elleri arkada türbe gezmek de en az tatil yapmak kadar yakışıyor!

Dişe dokunur bir icraattan bahsedip keyfimizi kaçırmayalım şimdi. AK Parti döneminde başlatılan ve çoğu yine o dönemde tamamlanmış olan projelerin açılışlarını yapmaktan başka bir icraat görebilmiş değiliz henüz.

AK Parti döneminde düzenlemesi yüzde doksan tamamlanmış kent ormanını “İmara değil, halka açıyoruz” sloganıyla açabilmek, her babayiğidin harcı olmasa gerek.

Daha önce başlatılan projeler bittikten sonra da Allah Kerim! Kerim’in kuyusu derin…

O vakte kadar kim öle, kim kala!

Kalınız sağlıcakla efendim!