Okullar nasıl açılacak?

Servisler hijyen ve mesafe kurallarına yeterince riayet edecek mi? Özellikle küçük yaş grubundaki çocukların maskelerini uygun şekilde takmaları nasıl sağlanacak? Okuldan eve gelinceye kadar geçen süre boyunca temizlik ve mesafe kuralına uyması ne derece mümkün olacak?

ÜLKEMİZDE 2020 Mart’ının ortasında ilk vakanın açıklanmasıyla birlikte pandemi süreci başladı. “Bitti bitecek” beklentisi ile Ağustos ayına kadar geldik. Fakat bitmesi bir yana, yasakların kalkmasıyla birlikte artan vaka sayılarının oluşturduğu bir tablo ile her gün yüzleşmek durumundayız.

Yaz mevsiminin sonuna geldiğimiz şu günlerin en çok merak edilen konularından biri, 2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi için okulların açılıp açılmaması konusu. Malûm, pandeminin başlamasından kısa bir süre sonra uzaktan eğitime geçilmişti.

Millî Eğitim Bakanımızın paylaştığı en son gelişmeye göre, okullar 31 Ağustos 2020 tarihinde uzaktan eğitim ile açılacak ve 21 Eylül’de Bilim Kurulu tarafından tavsiye edilen sınıflarda aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitim sistemi ile devam edecek, MEB’in yayınladığı genelgeye göre de 18 Haziran 2021 tarihinde kapanacak. Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım 2020, yarıyıl tatili 25 Ocak-5 Şubat 2021 ve ikinci dönem ara tatili ise 12-16 Nisan 2021 arasında yapılacak.

İlk olarak okul öncesi, ilkokul birinci ve ikinci sınıfların okula başlaması plânlanmakta. Burada sürecin gidişatı görülüp duruma göre karar verilecek.

Her şey yolunda ise üç hafta sonra ikinci kademede, bu kez sınava girecek öğrenci grupları olan 8 ve 12’nci sınıflar okula çağırılacak. Üç hafta sonra, ortaokul 5 ve 7’nci sınıflar ile lise ara sınıflar okula alınacak. Ayrıca 8 ve 12’nci sınıflar Cumartesi günleri de okula gelerek ders takviyesi alacaklar.

Öğrenciler 2 gün okula gelecek ve sınıflar yarıya bölünecek. Bir grup Pazartesi-Salı, diğer grup Perşembe-Cuma yüz yüze eğitim için sınıflarda yerlerini alacak. Geri kalan zamanda evden uzaktan eğitim modelinde takip edilecek.

Okulda sürekli hijyen sağlansa da Çarşamba ve Pazar günleri büyük temizliğe zaman ayrılacak. Ders saati 40 dakikadan 30 dakikaya indirilecek.

Bu kararların yanında bilim dünyasının Koronavirüs hakkında nihâî bilgilere henüz ulaşamamış olması ve okulların açılma tarihinin yaklaşmasıyla ailelerin endişesi büyük. Okula gitmek üzere evden çıkan çocuk için risk başlamakta.

Servisler hijyen ve mesafe kurallarına yeterince riayet edecek mi? Özellikle küçük yaş grubundaki çocukların maskelerini uygun şekilde takmaları nasıl sağlanacak? Okuldan eve gelinceye kadar geçen süre boyunca temizlik ve mesafe kuralına uyması ne derece mümkün olacak?

Bu anlamda gereken eğitimler verilse de, kimlerin ne kadar uygulayacağı konusu biraz sıkıntılı. Tüm uyarılara rağmen son günlerde özellikle düğün, taziye ve kutlama gibi aktivitelerde yaşanan tedbirsizliklere şâhit oluyoruz.

İlköğretim ve lise kademesinde yüz yüze eğitim, uzaktan ve yüz yüze eğitim modelinin bir arada olduğu hibrit ve uzaktan eğitim modelleri konusunda tartışmalar yaşanadururken, tüm senaryolarda ailelere ve eğitimcilere düşen iş büyük!

26 Ağustos tarihinde açıklanan YKS sonuçlarının bir sonraki adımı, “Üniversiteler açılacak mı?” sorusuna Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın cevap niteliğindeki açıklaması oldu:

“YÖK olarak üniversitelerimizin eğitim-öğretim takvimlerini 1 Ekim 2020 tarihi sonrasında başlayacak şekilde plânlamalarını istedik. Bunun yanı sıra kampüslerdeki öğrencilerin seyreltilmesi, hareketliliğin azaltılması önemli olup, bunun için üniversitelerimize karar alma süreçlerinde geniş imkânlar tanıdık. Böylece üniversitelerimizin fakülte ve program bazında farklı uygulamalar yapabilmeleri mümkün hâle geldi. Salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar için yapılacak uygulamalara yönelik hususlarda üniversitelerimizin ilgili kurulları karar verecek.

Yani YÖK olarak Türk yükseköğretim sistemine bu vesîle ile getirdiğimiz karma modelin (hibrit) hayırlı olmasını diliyoruz…”

Ne yapalım, sağlık olsun! Bu yıl da eğitim böyle oluversin...

Yeniden yazabilmek çok güzel!

Yakın zamanda arpacık denilen göz rahatsızlığı ile tanıştım. Her ne kadar sonuna “-cık” ekini koyarak küçük ve sevimli hâle getirmeye çalışılsalar da gerçek hiç öyle değil. Elhamdülillah, bir an önce yeniden yazabilmek heyecanıyla toparladık.

Sağlık; eğitim dâhil birçok şeyi hakkıyla yapabilmek için gerekli olan ilk şart!

Güzel günler dileğiyle…