O, bir otomobilden çok daha fazlası!

Dünyada ilk kez bizim aracımızda "Holografik Asistan" teknolojisi sunulacak. Bu asistan, ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. Bu teknoloji sayesinde sürücü, gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek.

LÜTFEN 27 Aralık 2019 Cuma gününü bir kenara not edin! Çünkü millet olarak tarihî bir âna şâhitlik ettik.

Türkiye yarım kalan bir hayâlini 60 yıl sonra gerçekleştirdi. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) geliştirdiği yerli otomobilimiz, Başkan Erdoğan'ın da katıldığı törenle resmen tanıtıldı.

TOGG ekibi zaten çok iyiydi ve güzel bir çalışmanın ortaya çıkacağı belliydi. Ancak bu kadarını sanırım kimse beklemiyordu. Bu yüzden genel olarak çok beğenildi. Tasarımı, dizaynı, tarzı, çizgileri, yenilikçi ve öncü teknolojisi ile gerçekten çok sağlam bir iş ortaya çıkarılmış. Lansman dünya çapında yankı uyandırdı. Herkesi şaşırttı. 2022’de seri üretim sonrası çok daha fazla ses getireceğine eminim.

Otomotiv sektörü, onu besleyen alt sektörlerle beraber dünyanın en büyük ve önemli sektörlerinden biri. Bugün dünyada 22 ülke kendi otomobilini üretebiliyor. Türkiye inşallah 23’üncü olacak.

Tesla modeli, klâsik otomobil dönemini bitiren yeni otomobil çağını (otonom araçlar) başlatan model olduğu için bir devrim niteliğinde. Diğer otomobil üreticileri bu noktada Tesla’dan ilham alıyorlar. Ama bizim yerli otomobilimiz diğer tüm rakiplerine göre teknolojik olarak öncü ve yenilikçi ilâve özellikler sunuyor. 2022'de C-SUV modeli pazara çıktığında, Avrupa'nın doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olacak. C-SUV modeli, bu ilklerin yanı sıra sınıfının en uzun aks mesafesi, en geniş iç hacmi, en iyi hızlanma performansı gibi özellikleriyle rakiplerinin önüne geçmiş durumda.

Dünyada ilk kez bizim aracımızda "Holografik Asistan" teknolojisi sunulacak. Bu asistan, ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. Bu teknoloji sayesinde sürücü, gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek. Arttırılmış gerçeklik ve 3 boyut ile zenginleştirilmiş görüntü sayesinde yol tarifi ve diğer sürücü destek sistemlerini daha kolay kullanılacak.

Endüstri 4.0 dönemindeyiz. Karanlık fabrikalar dediğimiz döneme ilerliyoruz. Robotların ve akıllı nesnelerin dünyaya yön vereceği yeni bir çağ başlıyor. “Akıllı yaşam” dediğimiz tüm nesnelerin birbiri ile konuştuğu bir dönem başlıyor. Otomobiller de hem diğer otomobiller, hem de diğer nesnelerle, örneğin evinizle, işyerinizdeki ofisinizle iletişim kurmaya başlayacak. Ne mutlu ki, bu yerli otomobiller tam da bu yeni çağa uygun olarak, tasarımı ve teknolojisi ile öncü yeni teknolojiler getirerek giriyor! Bu yüzden treni kaçırmak bir yana, trenin öncü lokomotiflerinden biri olmaya adayız. 

İşin arkasında çok ama çok sağlam bir ekip var. Öyle ki, bu işe gönül verenler içinde dünya çapında büyük firmalarda çalışmış, öncü ve yenilikçi teknolojilerde akıl teri dökmüş çok yetenekli insanlar var. Güçlü bir bilgi birikimi var. Ve bu ekip öyle iddialı ki, “Biz bu otomobili otomotiv fuarlarında değil, teknoloji fuarlarında sergileyeceğiz” diyor. Yani sadece bir otomobil değil, daha ilerisi, daha yenilikçi, daha teknolojik bir deneyim üreteceklerini söylüyorlar.

Harika bir iş olmuş. Gurur verici! Onur verici!

Ah azgın muhalefet!

Bu tarihî ânın idrakine varamayanlara, bu gururu, bu onuru, bu mutluluğu yaşayamayanlara hiç aldırmayın! Zira aynı havayı solusak da (artık emin olmaya başladım) aynı kandan olmadığımız için gayr-millî tepkileri hiç canınızı sıkmasın.

Başkan Erdoğan’ın bir grup toplantısında söylediği, “Türkiye'de her şeyin yerlisini ve millîsini yaptık, sadece ana muhalefet konusunda bunu başaramadık” şeklindeki sözlerinin ne kadar doğru olduğuna bir kez daha şâhit olduk. Rahmetli Erbakan Hoca’nın, “Mesele, Türkiye'nin şeftali yerine motor üretmek istemesiydi” şeklindeki tespitinin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha idrak ettik.

Bu muhalif kesim o kadar basiretsiz, o kadar ahlâksız, o kadar cahil, o kadar hazımsız ve o kadar zavallı ki, çok samîmi söylüyorum, artık bana zaman zaman Mekke’de Peygamberimize muhalefet eden Kureyş müşriklerini hatırlatıyorlar.

Yerli otomobil neden bu kadar önemli?

Her ülke için yerlileşmek ve millîleşmek önemli. Fakat Türkiye için bu kavramlar artık çok daha önemli!

Çünkü Türkiye, artık küresel sistemin esiri olmak istemiyor. Çünkü Türkiye bağımsız ve güçlü olmanın yolunun özellikle bu coğrafyada, her alanda “yerlileşmek ve millîleşmek” olduğunun farkına vardı. Çünkü Türkiye, neredeyse kurulduğu günden beri ilerlemesinin ve güçlenmesinin, dışımızdaki düşmanlarla beraber içimizdeki işbirlikçi hainlerin türlü oyunlarıyla engellendiğini artık çok iyi biliyor. Çünkü Türkiye, yeni bir dünya düzeni inşâ edilirken, etrafının birer birer kuşatıldığının, henüz fethedilemeyen son kale olduğunun bilincinde.

İşte tam da bu yüzden Türkiye, bu girişimle sadece bir otomobil üretmekle kalmadı! İşte tam da bu yüzden bu otomobil bizim için bir otomobilin ötesinde anlamlar içeriyor!

Yerli ve millî üretim, daha güçlü bir sanayi ve daha güçlü bir ekonomi demek. Küresel sermayenin en güçlü silahı olan ekonomik manipülasyonlardan etkilenmemek demek... Dolayısı ile yerli ve millî olmak için atılan her adım, bizim için daha fazla özgürlük, daha fazla bağımsızlık demek. Yeni dünya düzeninde daha fazla söz sahibi olmak demek... “Teknoloji ve bilim çağında artık ben de varım!” demek... Değişimi takip eden değil, artık değişimi başlatan ve yöneten olmak demek...

Savunma sanayiinde Türkiye, son yıllarda çok büyük adımlar attı. İHA ve SİHA’larda şu an dünyanın en iyileri arasına girdik. Hamdolsun, kendi silahlarımızı, füzelerimizi, tanklarımızı, gemilerimizi, denizaltılarımızı yapmaya başladık. Yerli ve millî silah sanayiinde yakalanan başarı, üretim yapan özel sektöre büyük bir moral ve motivasyon sağlamıştı. Aynı şekilde yerli otomobil de yenilikçi teknoloji ve tasarımı ile yerli sanayi için çok güçlü bir model olacak. O arabaları sokaklarda gördüğümüzde bambaşka bir dönem başlayacak bizim için. İnanıyorum ki, kısa zamanda dünya çapında daha pek çok marka çıkartarak daha pek çok başarılı işlere imza atacağız.

Bir mühendis olarak şahsen, bu otomobil benim için başka büyük anlamlar da içeriyor. “Devrim” otomobili ile yarım kalan bir hesabımız vardı. “Yapamazlar, üretemezler, beceremezler” diyenlere tarihî ve okkalı bir cevap oldu. Türklerin neler yapabileceğini, istersek neler başarabileceğimizi göstermiş olduk.

Elhamdülillah! Bu gururu ve onuru bize yaşatanlara selâm, emeği geçenlerin hepsinden Allah râzı olsun...