Nomadland: Bir tutunma anlatısı

Dram filmlerinde yönetmenler, senaryonun zayıf olduğu noktalarda müzik ve ajitasyon ile seyircinin filme tutunmasını sağlar. Ama Nomadland filminde hem senaryo, hem oyunculuklar, hem de kurgu o kadar başarılı ki filmde hiçbir ajitasyon ya da kamuflaj işlevi gören müzik yer almıyor.

GÖÇEBELİK, modern yaşam içerisinde biraz daha ilkel bir yaşam gibi adlandırılsa da göçebelerin özgürlüklerine düşkün olduğu ve özgür ruhlu olmalarından dolayı da kendi dünyalarında mutlu bir yaşam sürdükleri modern araştırmacılar tarafından dile getiriliyor.

Çoğumuz, “göçebe” deyince hayvan sürüleriyle o yayla senin, bu otlak benim gezen insanların kastedildiğini zannediyor. Peki, hiç düşündünüz mü, bir karavanla bilmediğiniz yerleri gezmek, yeni mekânlar keşfetmek göçebelik sayılır mı?

Ülkemiz açısından bir karavanla gezmek lüks bir eylem; hatta lüks tatil olduğu için bizler karavan ile göçebeliği bağdaştırmakta belki zorlanırız. Ama özellikle Amerika’da bu şekilde yaşayan yüz binlerce göçebe var.

Chloe Zhao’nun senaryosunu yazıp yönettiği “Nomadland” filmi de böyle bir yaşam hikâyesini konu alıyor. 2020 ABD yapımı filmin başrollerinde Frances McDormand, David Strathairn ve Linda May yer alıyor.


Yönetmen Zhao, anlatıyı en iyi şekilde oluşturabilmek için aylarca göçebelerle beraber yaşamış.

Çok sayıda ödül alan film, kapitalizme karşı bir direniş hikaâesi olarak kurgulanmış gibi görünse de alt metinde yer alan sevgi, umut, dostluk ve fedakârlık gibi olgular filmi dengeliyor.  

Karavanıyla yolculuk ederek hayatında yeni bir başlangıç yapmak isteyen 60 yaşındaki bir kadının hikâyesini son derece ustalıkla anlatan film, belgesel niteliğinde bir sinematografiye sahip. 

Jessica Bruder’in aynı isimli kitabından uyarlanan filmde, 2008 krizinde her şeyini kaybeden kahramanımız Fern, yeni bir arayışa girerek karavanıyla yollara düşüyor. Fern, yolculuk sırasında başına gelen onlarca olumsuzluğa rağmen kendiyle barışık, bağımsızlığına düşkün, hayata tutunma azmini koruyan karakterinden ödün vermiyor.

Filmde herkes rolünün hakkını vermiş ama “Fern” rolüne hayat veren Frances McDormand, harikulâde bir oyunculuk çıkarmış. McDormand, rolünün hakkını verebilmek için yönetmen Zhao gibi göçebeler içerisinde yaşamış. Filmin çekildiği 4 ay boyunca göçebelerle yaşayan ve onların yaptığı işleri yapan McDormand’ın performansı, filmin başarısını zirveye taşıyor.

Sevgi, umut, dostluk ve fedakârlık gibi olgular, filmin alt metninde başarıyla işlenmiş. Derin entelektüel çözümlemeler tarzında inşâ edilmese de diyaloglar, filmin başarısını artıran bir başka unsur olarak öne çıkıyor.

Dram filmlerinde yönetmenler, senaryonun zayıf olduğu noktalarda müzik ve ajitasyon ile seyircinin filme tutunmasını sağlar. Ama Nomadland filminde hem senaryo, hem oyunculuklar, hem de kurgu o kadar başarılı ki filmde hiçbir ajitasyon ya da kamuflaj işlevi gören müzik yer almıyor.

Her şey o kadar yerli yerinde ki geriye, izleyiciye filmdeki yolculuğa eşlik etmek kalıyor.

Siz de öyle yapın ve hafta sonu Fern’in yolculuğuna eşlik edin…

İyi seyirler…