Noktanın cevelanı

Gerek mikro, gerekse makro âlemde her tarafı dolanan nokta, aslında besmeledeki “be” harfinin altındaki noktanın ta kendisidir. Dolayısıyla bu noktanın dolandığı her yer, kader kaleminin de ucudur.

SÖZLÜK anlamı olarak bir şeyin bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, ipucu, emare ve alâmete “iz” denir. Matematiksel olarak bir düzlemin başka bir düzlem ya da doğru ile kesişmesinden arta kalan ara kesite de “iz” denir. Genel anlam olarak ise bir dış etkenin oluşturduğu etkiye “iz” denir. Boyutsuz ize ise “nokta” denir. 

Fen bilimciler bilimsel çalışmalarda cisim ve nesneleri kütle merkezlerine konulan nokta ile temsil ederek işlem yaparlar. Bazı durumlarda buna “parçacık” da denir. Bir sicim veya canlının bütün kütlesini temsilen gösterildiği durumu nokta olarak düşünmek yanlış olmaz.

Bilimsel anlamda parçacık ile nokta kavramlarını ayırt etmek için yukarıdaki nokta tanımının yanında parçacık kelimesini de tanımlamak gerekir. Bilimsel kullanım açısından eni, boyu, derinliği ve yüksekliği olmayan şeye parçacık denir. Gerçek dünyada böyle bir parçacık olması gerekmez.

Nokta veya parçacığı yön değişikliği olmadan ilerletmekle bir doğru elde edilir. Doğru elde edilirken eşit derecede yönden sapmalar oluşursa bir yay oluşmaya başlar. Böyle devam ederse yay çembere tamamlanır. Çemberden de sapmalar oluşmaya başlarsa bu kez de spiral hareket oluşur. Bu süreç böylece sarmal şeklinde çoğalarak devam eder. Evren tam da bu şekilde bir hareketle yoluna devam etmektedir.

Bir nokta etrafında eşit mesafelerde dolanan nokta bir çemberi oluştururken, çemberin iç kısmı da dolacak şekilde bir hareket gerçekleşirse daire oluşur. Evrendeki makro cisimler daireye, mikro cisimler ise çembere uygun hareket ederler.  

Diğer bir ifadeyle, bir cisim çember üzerinde hareket ediyorsa buna “çembersel hareket” denir. Mikro ölçekteki atomik parçacıklar çember üzerinde hareket etmek istediğinde bunlar düzlemde değil, üç boyutlu uzayda “orbital hareketi” yaparlar. Bunlar her yarıçapa göre bir hareket yapamazlar. 

Oysa makro ölçekteki bir cisim belirli bir alan içerisinde bütün çembersel değerlerin tamamını disk oluşturacak şekilde harekete haiz ise buna “dairesel hareket” denir. Burada çembersel ve orbital harekette kesiklilik, dairesel harekette ise süreklilik vardır. Daha da net yazmak gerekirse, çembersel harekette tek çember varken, dairesel harekette farklı çembersel hareketlerin bütünü vardır. Bu iki durum klasik ve kuantum kuramlarının da ayrıldığı noktadır.  

Bir cismin kütle merkezinde toplandığı kabul edilen parçacık denge etrafında zamana bağlı olarak salınım hareketi yaparsa buna “titreşim” denir. Bu parçacık hem zamana, hem de konuma bağlı olarak titreşim hareketi yapmaya devam ederse dalga hareketi yapmış olur. 

Bu dalganın oluşması için gerekli atmanın oluşmasını sağlayan bir de impuls etkisi vardır. Bir parçacık durup dururken dalga oluşturmaz; bir etken vardır. Bu etkenler makro sistemlerde genel olarak dış etken, mikro sistemlerde ise iç etken olarak bilinir.

Bir parçacık veya noktanın uzanımının zamanla değişiminin basit bir trigonometrik fonksiyon şeklinde hareket etmesiyle sinüzoidal hareket oluşur. Buna benzer hareketlerin hepsi günümüz elektronik dünyasında sinyallerin okunmasına ve ayrıştırılmasına yarar. En azından insanlar bu şekilde hangi dalganın hangi şeye ait olduğunu bilirleyebilirler.  

Bir nokta/parçacık denge konumuna gelmeye çalışırken uzanımla orantılı hareket ediyorsa harmonik hareket yapmış olur. Uzanımın en yüksek olduğu genlik değerinde hızı sıfır olup geri merkeze gelmek isteyecektir. Hiçbir kuvvetin etkisi olmadan bulunduğu ve denge noktası olarak atfedilen yer, parçacığın/noktanın mekânıdır.

Harmonik hareket belirli aralıklarla tekrarlanmaya başlandığında periyodik harekete geçilmiş olunur. Bir nokta etrafında ve doğru boyunca oluşan titreşim hareketi zamana bağlı olarak değişip fonksiyonel hareket etmeye başladığında, oluşan periyodik hareketler yerlerini harmonik harekete bırakır.

Harmonik hareketlerde dış etkenler ne kadar fazla ise bu harmonik hareket ona göre çeşitlenmeye başlayacaktır. Bu ve benzer durumların sınırı yoktur, sonsuzdur. 

Harmonik hareketin ucundaki noktanın, çembersel hareketteki parçacığın ve dalga hareketindeki parçacığın izlerinin hepsi birbirlerine dönüşebilir. En azından matematiksel olarak bile formülasyonları aynı olup uygulamalı görsellerinde birbirlerine dönüşümüne şahitlik edilebilinir. Bu hareketler makro ölçekte dış etkende olurken, etken kaldırıldığında makro cisimler kendi öz hâllerine dönerek dururlar. Ancak mikro ölçekte atom altı parçacıklar durmazlar. Bu nedenle maddenin özü, mikro ölçekteki kuantumlu olandır. 

Dolayısıyla gerek mikro, gerekse makro âlemde her tarafı dolanan nokta, aslında besmeledeki “be” harfinin altındaki noktanın ta kendisidir. Dolayısıyla bu noktanın dolandığı her yer, kader kaleminin de ucudur. Gizli saklı hiçbir şey olmadan her taraf kayıt altındadır. Bu nokta da aslında fizik âleme metafizik âlemden bir düşüştür.