6 TEMMUZ 1915 yılında dünyaya
gelen Nezahat Soysev’in annesi Lütfiye Hanım, babası Rasim Günday Beyefendi’dir.
Düyun-u Umumiye Komiserlik Kalemi Müdür Muavini iken, bu müessesenin
lağvedilmesi nedeniyle emekli olmuştur. Ağabeyi İhsan Günday ve kardeşi Atıfet
Günday’ı çok genç yaşlarındayken kaybetti.
Bebekken
ağladığı ve hasta olduğu zamanlarda marşlar ve şarkılar söyleyerek avuturlarmış
küçük Nezahat’i. O yüzden millî duyguları ve musikiye olan merakı çoğalarak
devam edegelmiştir. Nezahat Soysev, amcası Cemil Bey’in okuduğu şarkıları
dikkatle dinler, yalnız kaldığı zamanlarda tekrar edermiş. Sıkılgan bir
kişiliğe sahip olduğu için bu şarkıları asla amcasına okuyamazmış. Babasının
ısrarı üzerine bir gün amcasına okumak zorunda kalınca amcası hem çok şaşırıp, hem
de çok beğenerek, “Bu kız musikişinas olacak. Sesi çok güzel, kulağı da hassas”
demiş.
Sekiz
yaşında, mahallelerinde ud ve keman dersleri veren Abdullah Bey adında bir hocadan babasının
aldığı küçük ud ile ders almaya başlamış. Notaları ve udu tam öğrenmeye başlamışken
bu kez keman çalmaya heveslenmiş. Bir yıl kadar çalışmalarına ara vermişse de
müziğe olan tutkusu ile artık kendine bu dalda bir yol çizmesi gerektiğini
düşünürken kıymetli hocası Şark Musiki Cemiyeti kurucularından merhum Dr. Hamit
Hüsnü Karacan bu konuda kendisine çok yardımcı olmuş, kendisinden istifade
etmesini sağlamıştır. Makamları, küçük ve büyük usulleri vurarak
çalışmışlardır.
Hocasının
arzusu üzerine zamanın değerli üstatları olan kanunî ve bestekâr Raif Bey,
bestekâr Asdikzade Bogos Efendi, kemanî Nuri Duyguer ve Taha Bey ve de udî Zeki
Bey ile her hafta kendi evlerinde, Cumartesi günleri müzik çalışmaları
yapmışlardır.
Klasik
eserlerin en güzellerini icra ettikleri bu toplantılara Nezahat Soysev sesi ve
kemanı ile katılıyordu. Bazı haftalar bestekâr Lem’i Atlı, udî bestekâr Galip
Bey, hoca ve bestekâr Kazım Uz ve tamburî Laika Karabey de misafirleri
oluyordu.
1944
yılında, deneme yayınları yapmakta olan İstanbul Radyosu’nda ses sanatçısı
olarak çalışırken eşinin başka bir ile atanması yüzünden istifa etmek zorunda
kalmıştır. 1946 yılında ise Ankara Radyosu’nda açılan ses sanatçısı sınavını
çok iyi derece ile kazanmasına rağmen bazı nedenler yüzünden çalışamamıştır.
Asker
olan eşi Halit Bey mesleğinden istifa ederek Ankara’ya yerleşince, 1958 yılında
bu kez keman sanatçısı olarak Ankara Radyosu’nda çalışmaya başlamıştır ki bu
görev 21 yıl sürmüştür.
İki
evladından İlgün Soysev udî, bestekâr ve TV prodüktörü, Gülgun Derçin ise
Kültür Bakanlığı Ankara Devlet Türk Müziği Korosu’nda ses sanatçısıdır.
Nezahat Soysev, hayatını Ankara’da devam ettirdiği süre içinde musikî hayatına beste yaparak, hevesli ve kabiliyetli gençlere gerek evinde, gerek prensiplerine uygun olan musikî derneklerinde dersler vererek sürdürmüştür. Soysev, gençleri teşvik etmek için konserlere katılıyor ve zaman zaman İstanbul Üniversite Korosu’nun davetlisi olarak kemanı ile konserlere iştirak ediyordu.