
CUMHURBAŞKANIMIZ Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, ne zaman birilerinin canını eylem ve söylemleri ile fena bir şekilde yaksa,
yurt içinden başka birileri, hiç vakit kaybetmeden ve mutlaka bir konunun
arkasına saklanarak Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırır veya hakaret eder.
Bu
saldırılar, meselâ bir teröristi ortadan kaldırdığımızda, “O benim soyumdan/akrabam”
demek isteyip de diyemedikleri için olabilir mi?
“Sen
ona saldırdığın için ben de sana saldırıyorum” diyecek hâlleri yok ya…
Bir
bahanenin arkasına sığınıp Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırarak,
Cumhurbaşkanımızın canını acıttığı kim ise, onun intikamını almak için mi Cumhurbaşkanımıza
yapılıyor bu saldırılar? Yoksa muhalefet yapmak için mi?
Bu
durumun bir diğer sebebi de, yine birileri Cumhurbaşkanımıza saldırdığında,
başka birileri de yurt içindeki işbirlikçilerine mealen, “Haydi koçum, biz sizi
bugüne kadar bunun için besledik ve büyüttük” gibi bir talimat veriyorlar mıdır?
Bu
tipleri siz bulacaksınız, ben isim filan vermeyeceğim…
Mesela
kimi SİHA’larımıza çok kızıyor veya savunma sanayii ürünlerimizden rahatsız
oluyorsa, herhâlde şöyle demesini beklemiyorsunuzdur: “Dün SİHA’larınızla benim
dayıoğlunu havaya uçurmuş, on gün önce dindaşımı buharlaştırmış, bir ay önce de
kuzenimi vurmuştunuz. Bunun intikamını almak için, tüm Müslümanların lider
olarak gördüğü Erdoğan’a saldırıyor ve en azından içimi soğutuyorum…”
Daha
büyük bir örnek verelim… Ülke olarak Azerbaycan’la beraber Dağlık Karabağ bölgesinde
Ermenistan askerlerini buharlaştırmamızın akabinde, meselâ birkaç gün ne
söyleyeceğini bilemediği ya da içindeki kininden çatladığı için ancak uzun bir
süre öfkesini yatıştırdıktan sonra “Ben de Karabağ konusunda Hükûmetimizin yanındayım”
gibi açıklamalar yapan birilerini duyduğunuz zaman, kendisine, “Üç gündür neden
hiçbir şey söylemedin, akrabalarının cenazesinde miydin?” diyebilir misiniz? Yahut
mikrofon karşısında içi kan ağlaya ağlaya ve ağababalarından yalvar yakar izin
aldıktan sonra bir açıklama yaptığını nereden bileceksiniz?
Meselâ
millet olarak çok sevindiğimiz bir haber duyduğumuzda bazılarının hiçbir
şekilde sevinemediğini görünce, bunu neye yorarsınız? Ya da üzülmelerini?
Yine
milletimizin çok sevdiği, çok sevindiği bir durumun ardından, neden bazıları
yine bir sebep uydurarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a saldırır
veya hakaret ederler? Bu durum yıllarca, düzenli şekilde neden ve nasıl
yapılabilir? Buna sadece muhalefet yapmak şeklinde bakabilir misiniz?
Yahut
milletçe çok üzüldüğümüz, tabiri caizse karalar bağladığımız zamanlarda, yine o
birilerinin ya hiç üzülmediklerini ya da yine uzun bir süre hiç ortalıkta
görünmediklerini, daha sonra da zoraki üzülüyormuş gibi yaparak zorunlu bazı
açıklamalar yapıp zevahiri kurtarmaya çalıştıklarını görürsünüz.
Meselâ
işi gücü gazete ve televizyonlara reklâm vermek olan bazı büyük firmaların, nedense
bu milletin çok sevdiği, beğenerek izlediği bazı dizilere yıllarca reklâm
vermediklerini müşahede ettik. Hâlbuki reyting rekorları kıran hiçbir dizi veya
programı hiç kaçırmazlardı. Bir saatlik yayına defaatle reklâm verirlerdi. Acaba
ne oldu da bu dizi veya programlara reklâm vermemekte inatla ısrar ederler?
Diğer
bir örnek olarak, “Biz de Ermeni’yiz” diye sokaklarda ortalığı velveleye veren “ünlü”
unvanlı bazıları, neden “Biz de Karabağlıyız/Filistinliyiz/Doğu Türkistanlıyız”
diye sokaklara çıkmazlar, bilir misiniz? Zira Rabbimiz, bir ayet-i kerimede, “Allah’a
çağıran ve salih amel işleyip ‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha
güzel sözlü kimdir?” (Fussilet, 33) diyor.
Konu
popüler olduğunda her mecrada ortaya çıkıp destek verenler, neden Suriyeli,
Filistinli veya herhangi bir Müslüman ülkeden birileri olduğunda ortadan
kaybolurlar?
Bir
muhterem hoca efendi, camide Allah’ın (cc) ayetini okuyunca, bir Müslüman
bundan rahatsız olabilir mi? Rahatsız oluyorsa, bu insan Müslüman olabilir mi?
Bu, can yakıcı bir sorudur! Allah’ın (cc) ayetleri okunduğunda rahatsız olup
tepki verenleri duyduğumda bu soru her zaman aklıma gelir.
Meselâ
Cumhurbaşkanımızın “Filistin’e koruma gücü göndereceğiz” beyanı ile PKK/KCK Merkez Komitesi ve HPG Askerî Konsey üyesi “Sofi
Nurettin” kod adlı Halef El-Muhammed’in MİT ve TSK operasyonuyla etkisiz hâle
getirildiği müjdesinden hangisi
canını yaktı ise garibimin(!), hemen feryat figân Cumhurbaşkanımıza saldırıyor.
Peki, bu saldırganların verdikleri tepkilerin ardında ne var? Acaba verilen
müjdede ismi geçen o terör elebaşının akrabaları mı oluyorlar, yoksa Netanyahu’nun
akrabaları mı, bilemedim…
Allah’a
emanet...