Narsisizm hayatı nasıl etkiler?

Narsist biri için karşı tarafın üzülmüş, kırılmış veya iş yükünden yorulmuş olmasının hiçbir önemi yoktur. Hayatındaki kişileri pek çok açıdan isteklerine hizmet eden bireyler (köleler) biçiminde görür ve bu sebeple davranışlarının diğer bireyleri ne yönde etkilediğini umursamaz…

HERKESİN hayatında narsist bir kişi vardır. Narsistik kişilik bozukluğu olan birey, karşı tarafın enerjisini sömürerek kişiyi pasifize etmektedir. Karşı tarafa “Sen değersizsin” mesajını verir. Ve kişi, bir süre sonra çekingen ve hata yapmaktan korkan, hatta pasif bir birey hâline dönüşür.

Öyle ki, narsist birey karşı tarafa bu mesajı vererek söz konusu kalıp içine sokar. Bir süre sonra kişi, sorgulamaya başlar: “Ben böyle biri değildim, nasıl oldu da kendine güvenemeyen pasif bir insan oldum?”

Dikkat edilmelidir ki, bu narsist kişi, insanın en yakını, eşi, komşusu, mesai arkadaşı, akrabası da olabilir!

Narsistik kişilik bozukluğu bir hastalık mıdır?

Narsistik kişilik bozukluğu; kendisinden başka kimseyi beğenmeme, insanlara karşı kibirli olma ve insanları küçük görme gibi belirtileri olan psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa sahip kişiler, her ne kadar kendilerini diğer insanlardan daha üstün, daha zeki, daha güzel ya da daha yakışıklı bulurlar. Fakat tüm bunların altında, kişinin özgüven eksikliğine ve kendini yetersiz hissetmesine bağlı nedenler yatabilir.

Narsistik kişilik bozukluğu, kişilik bozukluklarının alt türlerinden biridir. Kişi kendisine aşırı güvenir, kendisine hayran olur ve sürekli kendisini ön plâna çıkaracak durumların içinde bulunmak ister. Sürekli kendinden ve yaptığı işlerden bahseder. Herkes kendisi ile ilgilensin, kendisini dinlesin ister. Aynı şekilde, çevresindeki kişilerin de kendisini sürekli olarak övmesini ve hayran olmasını ister. Sosyal çevresinde tek ilgi odağı olmayı hak ettiğini düşündüğü için aile, arkadaş veya diğer ikili ilişkilerinde sağlam bağlar kurmakta zorluk çekebilir.

Narsist ile yaşamak

Bir narsistle mücadele içindeyseniz, bu durum, söz konusu narsistin sizin en yakınınız olduğunu gösterir. Öncelikle işiniz kolay değil. Başa çıkmanın zor olacağını kabul edin. Bu çok yıpratıcı bir durumdur. Mümkünse aranıza biraz mesafe koyun. Narsist özelliklere sahip olan kişi bu sınırları yıkmak isteyecek, sizi zorlayacaktır. Ancak sizin için mesafe daha sağlıklıdır. Ayrıca sınır koymak, karşı tarafla ilişkiyi kesmek veya hiç konuşmamak değildir. Sınır koymak, kişisel ihtiyaçlarınızın ve değerlerinizin bir göstergesidir. Sınırlarınız, duruma ve kişiye göre nasıl davranmanız gerektiğini şekillendirir.

Sınırlar, ilişkilerinizde durmanız gereken noktaları size hatırlatarak yol gösterir. Sınır koymanız gerektiği zamanlarda birtakım korkular hissedebilirsiniz. Bu gayet normal. Çünkü bir şeyleri denemek ve değiştirmek çabasıdır bu. Özellikle terk edilme, dışlanma ve reddedilme korkusuyla karşınızdaki kişinin isteklerini ve ihtiyaçlarını hemen yerine getirme davranışında bulunuyor olabilirsiniz. Hem kabul görebilmek, hem de o kişiyle olan ilişkinizi tehlikeye atmamak için yaptığınız bu davranış, kendinizden ödün vermenize neden olur. Yaşamınız boyunca bazı insanlara “Hayır” demekte zorlanıyor olabilirsiniz. Kırıldığınız noktaları karşıdaki kişiye ifade edemeyebilirsiniz. Herkesle iyi olmak, herkesle iyi geçinebilmek için “Hayır” demekten kaçınıyor olabilirsiniz. Tüm bu ve benzeri yaşadığınız deneyimler, size ilişkilerinizin bir sınıra ihtiyacı olduğunu hatırlatır. Unutmayın, sınırlar sizi korur ve sınır koymak sağlıklıdır!

Narsist kişiliği değiştirmeye çalışmayın ve değişmesini beklemeyin. Yoksa hayâl kırıklığına uğrarsınız. Ona doğrudan meydan okursanız, size misilleme yapacağını bilin. Zira kindardır ve kendisine karşı yapılan bir eleştiriyi olumlu olsa bile kötü algılayıp size bir şekilde karşılık verecektir.

Narsist bireye kendisiyle ilgili bir şey söyleyeceğinizde, bunu toplum içinde yapmayın. Bunu tehdit olarak algıladığı için size misilleme ile geri dönecektir. Haksız olduğunda bile karşı tarafı suçlayarak kendisini temize çıkarmasını bilir çünkü. Gün sonunda sizi yetersizlik, becerisizlik ve hatanın kaynağı olarak gösterir. Bu kişiyle yaşayabileceğiniz olumsuzluklardan ve size yaşatacağı duygulardan korunmak için kendinizi mümkün olduğunca destekleyici insanlarla çevreleyin. Unutmayın, her insan değerli ve özeldir.

Narsist biriyle ilişkide kendinizi nasıl hissedersiniz?

Böyle biriyle sohbet ettiğinizde, sizi dinlemediğini, anlamaya çalışmadığını, duygularınızı önemsemediğini hissedersiniz. Örneğin, bir konu hakkında fikrinizi sorar, siz de “Ne güzel, fikrime değer veriyor” diye düşünürsünüz. Fakat o cevabınızı beğenmez, küçümser, kendi fikrinin en doğru karar olduğunu söyleyerek yoluna devam eder. Sizin üzüntünüzü de, sevincinizi de görmez. Çünkü narsist kişiliğin en önemli özelliklerinden biri, “empati yoksunu” olmasıdır. Sizi takdir etmez, övmez, yüceltmez. Bunu yapsa da sizi övdüğünü değil, onun “kendini” övdüğünü hissedersiniz. Ortada bir başarı varsa bu ona aittir. Grup olarak kazanılan başarıyı sadece kendi başarısı olarak görür, her yerde kendi başarısı gibi söz eder.

Narsist, sizi suçlu hissettirir ve sık sık özür dileme ihtiyacı duyarsınız. Bir süre sonra “Ne çok hata yapıyorum, hep özür dilemek zorunda kalıyorum” diye düşünürsünüz. Hâlbuki ortada bir yanlış yoktur, size kendinizi kötü hissettiren bir narsist vardır!

Narsist, sorumluluk almaktan kaçar ve topu her zaman karşı tarafa atar. Bir karar alırken kendini dışarıda bırakır. “Bu işin sorumlusu sizsiniz!” der. Ya da kararı kendisi alır ve sizi dışarı da bırakır. Onunla birlikteyken hayatlarınızın birbirine “değmediğini” hissedersiniz. Onun yanındayken kendinizi “yalnız” hissedersiniz. Narsist ile iletişim çok yorucu ve yıpratıcıdır.

Narsistten anlayış beklemeyin, zira insanlarla ilişkileri sömürücü niteliktedir. Suçluluk duymadan karşı tarafı sömürür. Çıkarı ve kendi menfaati için her şeyi yapar. Narsist bireyin empati yapma veya karşısındakinin duygu ve fikirlerini anlamaya çalışmak gibi duyguları yoktur.

Narsist biri için karşı tarafın üzülmüş, kırılmış veya iş yükünden yorulmuş olmasının hiçbir önemi yoktur. Hayatındaki kişileri pek çok açıdan isteklerine hizmet eden bireyler (köleler) biçiminde görür ve bu sebeple davranışlarının diğer bireyleri ne yönde etkilediğini umursamaz. Böylece kendi istek ve taleplerine ulaşmak için bir şekilde diğer bireylerden yararlanır.

Freud, narsistik danışanlara ilişkin gözlemlerine dayanarak yaptığı açıklamalarda, narsisizme, iki uçta yer alan ebeveyn tutumlarının ve bağlanma stillerinin neden olduğunu öne sürmüştür: “Ebeveynin çocuğa aşırı değer vermesi, övmesi veya tam tersi duygusal olarak istismarcı ve ulaşılamaz, soğuk ve reddedici olması, narsisizmin temelini atmaktadır.”

Freud bu gibi durumlarda danışanların libidinal enerjilerini uygun nesnelerden, sevdiklerinden ve dış dünyadan geri çektiklerini ve libidolarını kendilerine döndürdüklerini, böylece narsisizm olarak adlandırılabilecek tavrın ortaya çıktığını, bunun da çocuğun başkalarını sevmesini ve onlarla pozitif ilişkiler geliştirmesini engellediğini ileri sürmüştür.

Narsist birey psikolojik destek almaya yanaşmaz. Çünkü hasta olduğunu asla kabul etmez. Ona göre sorun hep karşı taraftadır ve bir destek alınacaksa bunu karşı taraf yapmalıdır.

Unutmayın, narsist ile mücadele yıpratıcıdır. Sizi anlamasını, size hak vermesini beklemeyin. Onu değiştiremezsiniz ama kendiniz için psikolojik destek alarak nasıl davranmanız gerektiğini öğrenebilir ve yıpranmadan hayatınıza devam edebilirsiniz.  

Her insan değerli ve özeldir. Sağlıcakla kalın...