Muhalefete vergi soruları

Her yıl muhalefet olarak size bizim vergilerimizden verilen paraları nereye harcıyorsunuz? Harcama yaparken ne kadar tasarruflu, etkili ve verimli davranıyorsunuz? O paraların içinde yoksullara verilen sosyal yardımlarla içilen çayların yüzde 18’lik KDV’sinin olduğunu da biliyorsunuz, değil mi? Gerek TBMM’de, gerekse yerel meclislerde karşılanan giderleriniz ve ödenen maaşlarınızla “muhalefet olarak” biz vatandaşlara faydalı hangi işleri yapıyorsunuz?

BÜTÇE görüşmeleri esnasında hükûmetin bir sene önceki hedeflerini tutturup tutturamadığı konusu konuşulur. Muhalefet partileri, eğer iktidar bu hedefleri tutturamamışsa, tâbiri caizse alır sazı eline, rahat rahat, sınırsız ve sorunsuz bir şekilde söyleyeceğini söyler…

Kulakları çınlasın, Köksal Toptan Bey, AK Parti Grubu adına söz aldı ve konuşmasını yapıyor. O da ne? Başladı “Hükûmet şu hedefleri de tutturamadı, bu hedefleri de tutturamadı” demeye…

Hem iktidar partisi adına konuşacaksın, hem de iktidarın hedefleri tutturamadığından bahsedeceksin…

Tabiî yılların tecrübeli siyasetçisi, hitabetiyle sanat yapmış. Hedef yüzde 5 imiş, fakat gerçekleşen yüzde 6… O bölümdeki sözlerini şu cümleyle bağladı: “Hükûmet iyi ki bu hedefleri tutturamadı. Bırakın tutturmayı, hedeflerini aştı!”

Deprem gibi afet ve felâketleri yönetmek, bunlara müdahale etmek çok zordur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Hükûmet de Elazığ Depremi’nde muhalefeti bile şaşırttı. İyi ki şaşırttı!

Elazığlılar ve Türkiye bu işten kârlı çıktı. Muhalefet baktı ki eksik bulamıyor, sosyal medyadaki birkaç kişinin peşine düşerek “Deprem Vergisi” meselesini gündeme getirdi.

Fakat anladığım kadarıyla kendisine vergi sorularının gelmeyeceğini sanıyor aynı muhalefet. O zaman biz de bu soruları muhalefete yönelterek şaşırtmaya devam edelim…

***

Muhalefetin vergiyle ne alâkası var?

Muhalefetin vergiyle en temelde iki alâkası var. İşin içine belediyeleri de katarsak, iktidar kadar alâkası olur. Ama o kadar yüklenmeyelim. Zira ülkemizde muhalefetin mesuliyetten muaf olduğu zannediliyor!

(Birdenbire iktidar kadar mesuliyeti olduğu ortaya çıkınca hesap vermekte daha da zorlanacaklardır.)

Her şeye rağmen körü körüne parti destekleyenlerin durumu gözümde canlanıyor da epey perişan bir tablo ortaya çıkıyor.

Tayyip Bey, Kemal Bey’den memnun olduğunu, onun gibi bir muhalefetin değişmemesini niçin istediğini sık sık anlatıyor.

Evet, Tayyip Bey memnun olabilir. Fakat biz vatandaş olarak memnun muyuz?

Aklım almasa da, muhalefet partilerin mensupları da memnun olabilir. Peki, niçin aklım almıyor?

Yahu kardeşim, rakip parti lideri sizin liderinizden memnunsa ve devamlı rakip liderin dediği oluyorsa, niye değişime gitmezsiniz ki? Ama şahsen bir vatandaş olarak muhalefetten memnun değilim. Hem de benim ödediğim vergilerin gereğini yapmaması yüzünden…

Benim ödediğim vergi, muhalefet partisi tarafından nasıl kullanılıyor? Bu partilerin Genel Merkez kiralarını, il başkanlıklarının kiralarını, elektrik, su, doğal gaz paralarını kim karşılıyor?

Kim karşılıyor biliyor musunuz? Sen, ben karşılıyoruz. Nasıl?

Her sene başında, partilere bizim vergilerimizden kesilen bir ödenek verilir. Hattâ ilk ödenen bütçe kalemleri de bunlardır! Seçim zamanlarında bu ödenek çok daha fazladır. Partiler bu paraları harcarlar.

Bu kadar mı? Tabiî ki değil…

Muhalefet milletvekilleriyle iktidar milletvekillerinin maaşları, harçlıkları, yollukları hep aynıdır.

Daha bitmedi!

Grup başkan vekillerinin mâkâm arabaları, şoförleri, ikramları ve daha birçok ödeme de bizim vergilerimizle yapılır. Aynı durum büyükşehir, il, ilçe, belde belediye ve il genel meclislerinde de vardır. İktidar partisinin görevlileri ödenek alıyor da muhalefet partilerinin görevlileri almıyor sanmayın! Hiç kimse babasının hayrına muhalefet partilerinde değil.

Beklediğiniz, “Bu kadar ödeme yapılıyor da bunların karşılığında bunlar ne yapıyor?” sorusunu şu an sormayacağım. Bir sonraki konuyu da anlatayım, ondan sonra sorayım…

***

Muhalefet liderlerinden Kemal Bey, “İktidar, toplanan deprem vergilerini ne yaptı?” diye soruyor. Haydaa! Gel de çık işin içinden!

“Sormasın mı?” diye soranlar için söylüyorum: Şimdiye kadar neden sormamış? Elazığ’da deprem olmasaydı sormayacak mıydı?

Deprem Vergisi’nin toplanmaya başladığı 1999’dan bu yana 21 sene geçmiş, Hazreti Muhalefet neredeymiş? Depremin sarsıntısı Ankara’ya kadar gelmiş de o zaman mı uyanmışlar? Yoksa başka bir hinlik mi peşindeler?

Öyle ya, onlarca yıldan beri Devletimiz depremle enkaz altında kalır, şiddetli yağmurda sele kapılırdı. Şimdi yüz akı olacak ve dünyanın parmağını ısıracağı bir çalışma yapıldı da bu başarıya bir kulp takılması ve “Bu ülke adam olmaz” düşüncesinin yıkılmasının önüne geçilmesi gerektiğini düşündüklerinden mi bu konuyu gündeme getirdiler?

Zira vergilerin nereye harcandığını öğrenmek, bir muhalefet partisi için dümyanın en kolay işidir.

Yine de biz kötü niyetli olmayalım, fakat vergilerimizle ilgili şu soruları muhalefet partilerimize sormaya başlayalım: Her yıl muhalefet olarak size bizim vergilerimizden verilen paraları nereye harcıyorsunuz? Harcama yaparken ne kadar tasarruflu, etkili ve verimli davranıyorsunuz? O paraların içinde yoksullara verilen sosyal yardımlarla içilen çayların yüzde 18’lik KDV’sinin olduğunu da biliyorsunuz, değil mi? Gerek TBMM’de, gerekse yerel meclislerde karşılanan giderleriniz ve ödenen maaşlarınızla “muhalefet olarak” biz vatandaşlara faydalı hangi işleri yapıyorsunuz?

21 senedir Deprem Vergisi’nin ve diğer vergilerimizin nereye harcandığını sormadıysanız, harcamaların takibini yapmadıysanız, nereye harcansa daha iyi olur diye öneriler sunmadıysanız, kötü lâflar söylemek dışında, Allah aşkına, siz ne yaptınız, ne yapıyorsunuz?

***

Muhalefet sorumsuzluk değil, muhalefete vergilerden verilen paraları hesap vermeksizin harcamak hiç değildir! Muhalefet, ne olduğu belli olmayan Korona virüsü hakkında araştırma komisyonu önerileri vererek TBMM’nin çalışmalarına engel olmak ve vatandaşı yanıltmak için bu durumu kullanmak da değildir.

Yukarıda soracağımı söylediğim soruyu şimdi sual ediyorum: Bu kadar vergi ve bütçe ödemesi yapılıyor da, bunların karşılığında muhalefet ne yapıyor?

Devamındaki sorularım da şunlar: Muhalefete bu kadar para ödemesek, 12 derslikli kaç tane köye ilkokul yaptırır veya daha güncel olarak Elazığ’da kaç aileye başlarını sokacakları birer konut yaparız?

Son sorum da şu: Böyle bir muhalefet olmasa, Türkiye’nin ne kaybı olur?