Modern hayatta okuma disiplini kazanmanın pratik yolları

Okumak için zaman yaratmak, kendin için alan açmaktır… Hayatın temposu ne kadar hızlı olursa olsun, kitaplar zamanın dışında bir sığınak gibidir. Onlara ayırdığınız her dakika, kendinize yaptığınız bir yatırımdır. Çünkü kitaplar, yalnızca kelimelerle değil, sabırla, merakla ve dikkatle okunur. Bu yüzden kitap okumak zaman ister, ama zaman yaratır da… Unutmayın, kitap okumaya ayırdığınız zaman, aslında kendinize ayırdığınız zamandır.

GÜNÜMÜZ dünyasında bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolay ama aynı zamanda dikkat dağıtan unsurlar da hiç bu kadar çok olmamıştı. 

Teknolojiyle iç içe yaşarken zihnimiz sürekli olarak ekranlara, bildirimlere ve sürekli bir hızlandırılmaya maruz kalıyor. Bu hızlandırılmış süreç içerisinde kitap okumak ya da kitap okuyabilecek kadar hem zihnî hem de mekân rahatlığı bulmak çoğu insan için lüks bir aktivite hâline geldi. Oysa kitaplar insanın zihninin derin sorularına cevap verebilen, kendi hayal gücünü besleyen ve kişisel gelişiminin temel taşlarını oluşturan vazgeçilmezlerdir.

Peki, bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmenin mümkün olduğu çağımızda kitap okumaya zaman ayırmak neden bu kadar zor? Kitap okumanın türlü faydalarını saymamıza rağmen kitap oluma alışkanlığı oluşturmak adına yerleşmesi gereken pratik uygulamalarımız neden bu denli fazla konuşulmuyor? Aslında zor olan, insan için hayatî önem taşıyan bu eylemi alışkanlığa hatta bir yaşam biçimine dönüştürebilmektir. Bu sebeple kitap okumaya dair düzenli olarak zaman ayırabilmenin bazı etkili ve sürdürülebilir pratik yollarını belirtelim:

1. Okuma niyetini netleştirmek: İnsan davranışlarının belirli bir süreç dahilinde alışkanlığa dönüşebilmesi için öncelikle her alışkanlık gibi kitap okuma alışkanlığının da bir niyet ile başlaması gerekir. Meselâ yüzeysel anlamda “Daha çok kitap okumalıyım”daha soyut ve içselleşmeyecek olan uzak bir eylem gibi görünürken “Her gün 20 sayfa okuyacağım” demek daha somut ve ölçülebilir bir hedeftir. En öncelikle okuma niyetinizi içselleştirin. Bilgi edinmek, dünyayı anlamak, kendi inancınızı ya da mensubu olduğunuz kültürü geliştirmek adına ya da bunların hepsinden ötede kendinize keyifli bir zaman aralığı oluşturmak için okuyabilirsiniz. Başta belirtilen bu niyet kitap okuma motivasyonunuzu besleyecektir. 

2. Mikro zamanları değerlendirmek: “Okumaya vaktim yok” cümlesi, çoğu zaman gerçek bir zaman yetersizliğinden değil, önceliklerin yanlış belirlenmesinden kaynaklanır. Gün içinde farkında olmadan boşa harcanan onlarca dakikalık boşluk vardır: Toplu taşımada, sıra beklerken, sabah kahvenizi yudumlarken ya da yatmadan önceki telefon başında geçirdiğimiz onlarca dakika… Bu küçük zaman aralıkları, bir araya geldiğinde bir kitabı bitirecek kadar büyük olabilir. Önemli olan o boşlukları oluşturmak değil de var olan boşlukları kaliteli anlamda doldurabilmektir. Bu anlamda o küçük boşluklar bir kitabı okumak için gelişen zaman aralıkları olacaktır.

3. Dijital dağınıklığı azaltmak: Sosyal medya, bilgisayar oyunları ve televizyon dizileri… Tüm bunlar zamanımızı tüketen dijital uyaranlardır. Kitap okumayı bir ekrandan uzak durma molası olarak görmek, zihinsel ferahlama ve rahatlama sağlar. Çünkü öylesine kitap sayfalarında gezinmenin bile gündelik hayatın stresini yüzde 60 oranında azalttığı araştırmalarca orta koyulmuştur. Sürekli olmasa bile gün içinde telefon bildirimlerini kapatmak, ekran süresini sınırlamak ve belirli zaman aralıklarını “ekransız saatler” ilan etmek, okuma için daha verimli alanlar yaratacaktır. 

4. Kendinize bir okuma alanı oluşturmak: Fiziksel ortam, zihinsel disiplini etkiler. Sessiz, rahat ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak bir okuma köşesi oluşturmak, okumayı daha cazip hâle getirir. Bu köşe bir koltuk, bir yastık köşesi ya da sadece iyi ışık alan bir masa olabilir. Önemli olan o alana geçtiğinizde zihninizin “şimdi kitap okuma zamanı” komutunu almasıdır.

5. Okuma rutini oluşturmak: Her gün aynı saatte kitap okumak, beynin alışkanlık devrelerini harekete geçirir. Sabah kalkınca 15 dakika ya da yatmadan önce 20 dakika okumak gibi. Bu süreyi ritüelleştirmek, zamanla otomatikleşir. Alışkanlık oturduğunda, artık kitap okumak için zaman aramazsınız; zaten o zaman size ait olur.

6. Uygun kitap seçimi yapmak: Okumak istediğiniz kitabı seçerken sadece “popüler” ya da “okunmalı” etiketlerine değil, kendi ilgilerinize ve okuma düzeyinize göre tercih yapmalısınız. Sizi sürükleyen, merak uyandıran bir kitap, zamanın nasıl geçtiğini fark ettirmez. Ağır felsefî bir metni günün yorgun saatlerine saklamak yerine daha akıcı bir roman tercih edilebilir. Kaldı ki zaman içinde kitap okumanın sürükleyici etkisi, size kendi ihtiyacınıza yönelik kitaplar bulmaya da yönlendirecektir.

7. Okuduklarınızı not almak ve paylaşmak: Okuduklarınız üzerine kısa notlar almak, altını çizmek ya da arkadaşlarınızla paylaşmak, okuma deneyiminizi derinleştirir. Bu sadece bilgiyi pekiştirmekle kalmaz, aynı zamanda yeni okuma fikirleri üretmenizi sağlar. Bir arkadaşınızla “okuma kulübü” kurmak bile düzenli okumayı teşvik eder.

8. Okumayı kendinize hediye edin: Kitap okumayı bir zorunluluk değil, kendinize ayırdığınız kaliteli bir zaman olarak görün. Bir günün yorgunluğunun ardından sessizce bir sayfa çevirmek, zihni hem dinlendirir hem de besler. Kendinize verdiğiniz bu küçük armağan, zamanla en değerli alışkanlıklarınızdan biri hâline gelir.

Sonuç: Okumak için zaman yaratmak, kendin için alan açmaktır… Hayatın temposu ne kadar hızlı olursa olsun, kitaplar zamanın dışında bir sığınak gibidir. Onlara ayırdığınız her dakika, kendinize yaptığınız bir yatırımdır. Çünkü kitaplar, yalnızca kelimelerle değil, sabırla, merakla ve dikkatle okunur. Bu yüzden kitap okumak zaman ister, ama zaman yaratır da…

Unutmayın, kitap okumaya ayırdığınız zaman, aslında kendinize ayırdığınız zamandır