Milyonlarca çocuğumuz hedeflerinde: Reklâmlar (1)

Görüldüğü gibi hayli tehlikeli bu ürün, binlerce okulumuza bağışlanıyor, milyonlarca çocuğumuz iyi durulanmama ihtimâline rağmen tuvaletlerde klozet ve lavabolara, merdivenlerden trabzanlara, sınıf ve kantinden masalara, kapı kollarına, elektrik düğmelerine değin dokunuyor. Ki 9’uncu madde gereği, bu ürünün okullarımızda kullanılması zaten uygun değil!

EVET, bu yazı, iki yüzlü bir madalyon resmidir. Ve hangi yüzüne bakarsak bakalım, bize ait olanla karşılaşacağız. Ve her iki yüzü resmedenlere birkaç cümlelik serzenişimizi sunmadan edemeyeceğiz.

Bu birkaç cümlelik göndermelerimize erişmek içinse epey bir cümle kurmam gerekecek -ki dilerim sıkılmadan takip edersiniz-.

Şimdi madalyonun ilk yüzüne bakalım…

Öyle gizemli, öyle girift bir manzara değil görecekleriniz. Bilakis gayet basit ve gözler önünde gerçekleşiyor olup bitenler ve kör gözümüze parmak sokarcasına kahramanlık sergileniyor son bir yıldır; her gün, neredeyse her saat başı televizyonlarımızda, telefonlarımızda...

Madalyonun ilk yüzünde görünen o gerçeklik, enteresan replikler barındıran hijyen ve gıda ürünleri üreterek dünyaya servis eden İngiliz patentli bir markanın reklâmları…

“E, ne olmuş?” dediğinizi duyar gibiyim. Parası olan reklâmını verir, ürününü pazarlar. Bundan kime nedir ki? Haklısınız. Fakat işin ucunda küresel sermaye olunca ve reklâm, ürün pazarlamanın ötesinde işlere bulaşıp bunu “duyarlılık” adına yapınca, reklâm metinlerindeki ifadeler sinirlerinize dokununca, madalyonun diğer yüzünü çevirmeden önce ön yüzünü en doğru biçimde okumak gerekiyor.

Buyurun, birlikte okuyalım!

İşte o markanın hijyen ürününe ait reklâm metni:

“Domestos okul hijyen programı 10’uncu yılında. Bugüne kadar Domestos hijyenini binlerce okula, milyonlarca öğrenciye ulaştırdık.

Yolumuza durmadan devam ediyor, 10’uncu yılımızda 10 bin okula daha Domestos bağışı yapıyor ve okulların hijyen şartlarının geliştirilmesine katkı sağlıyoruz.

Konu çocuklarımız olunca evde ve okulda Domestos durdurulamaz!”

Bu metinde ilk dikkatimi çeken, “durdurulamaz” ifadesi olmuştu. Tek bir kelime ile meydan okunduğunu düşünmekten kendimi alamamıştım. İman edenler için “Allah dilerse her şey durdurulabilir”. Durmuyorsa kaderindendir, kaderidir. İlkin, zihnime ve kalbime çarpan bu kelimenin şiddetine karşı gelişen fikrî refleksimi komplo teorilerine aşina oluşumdan mülhem sandım. Sonra, “Bir reklâm repliği ile kaotik okumalar yapmanın âlemi var mı, yok mu?” sorusunu sordurunca, önyargılarımdan ve kendime mahsus okumalarımdan azade bir yol izlemem gerekliliğine inandım.

Malûm, her birimizin akıllı telefonları aracılığı ile iletişim kurduğumuz grupları var. İşte bu gruplara reklâmdan söz etmeksizin şu soruyu yönelttim: “‘Durdurulamaz’ kelimesi zihninizde ve kalbinizde nasıl bir etki oluşturuyor? Neleri durdurulamaz kabul ederiz?”

627 kişiye ulaşan bu soruma 299 kişi cevap verdi. İçlerinden 34 kişi bu reklâmı ve metindeki “durdurulamaz” ifadesine dikkat çekti. Sair cevapların pek çoğu inanç perspektifinden verilmiş, içlerinden dikkate alınmayacak düzlemde (“Doların yükselmesi durdurulamaz”, “Kötülerin kötülükleri durdurulamaz”, “Su uyur düşman uyumaz gibi) cevaplar vardı.  

Beni ilgilendiren ve bu reklâmı bir meydan okuma olarak yorumlamama neden olan “durdurulamaz” ifadesine verilen cevaplardı bunlar. Yukarıda da beyan ettiğim gibi, “Allah her şeye kadirdir ve O dilerse durması gereken her şey yine O’nun ‘Kün’ emri ile pıt diye durabilir” şeklindeki inanç kaynaklı verilen cevaplar ise şöyleydi:  

Ölüm durdurulamaz!

Kader durdurulamaz!

Kaza durdurulamaz!

Ömür durdurulamaz!

Afetler durdurulamaz!

Kıyamet durdurulamaz!

Bu küçük kamuoyu yoklamasından sonra, zihnimde meydan okuma çağrışımlarının bir zan olmadığına kanaat getirerek reklâmı yapılan ürünün menşe ve markasını araştırmak beyhude bir uğraş olmaktan çıktı.

Ve işte madalyonun ilk yüzüne yansıyan resim, artık sadece bir “meydan okuma”dan ibaret kalmayıp milyonlarca Türk çocuğunun hedef kitle olarak seçildiğini de resmediyor!

Bizler madalyonu çevirip diğer yüzüne bakmadan evvel, bu resme şimdi biraz daha dikkat kesilebiliriz!

Bu marka, milyonlarca çocuğumuzu hedef almış ve her ne yapıyorsa, neredeyse bir iyilik meleği vasfıyla yapıyor, meydan okuma cüretini de haklılık paydalarına yazıyor. Dertleri “temizlik”… Üstelik bağış yapıyorlar. Çocuklarımıza temizliği eriştirmekte gönüllüler.

Ne benim zannettiğim gibi meydan okuyorlar, ne de “Evde ve okulda çocuklarımız söz konusu olduğunda Domestos durdurulamaz!” repliği ile bir restleşiyorlar. Onlar bu reklâmla sadece kararlılıklarını gösteriyorlar.  

Bu yüzden bu kadar yüksek perdeden 10 yıldır binlerce okula bağış yapmaları ve bir yıldır neredeyse her saat başı evlerimizin baş köşesinden “kahraman/lık” narası atarcasına durdurulamayacaklarını iddia etmeleri…

Bir de bu iddialarına eşlik eden duyarlılık uyarısını da ihmâl etmemişler. Reklâm yayınlanırken alt yazı olarak uyarı metni hızlı akıp geçiyordu. Bizlerin pek okumaya hevesli olmadığı, okumaya kalktığımızda ise hızla kayıp giden kelimeleri yakalamakta zorlandığımızı fark eder etmez vazgeçtiğimiz uyarı metni ise şöyle:

“Biyositleri güvenli kullanınız. Kullanmadan önce ürün etiketini ve kullanım talimatını okuyunuz!”

Evet, şimdi “durdurulamaz” iddiasını tazeden duyalım ve bu alt yazı ile ilgili düşünmek için olduğumuz yerde biraz duralım. Ama önce “biyosit” ve/veya “biyosidal” ürün tanımına bir bakalım:

“Biyosit” terimi, ilgili kaynaklarda şöyle tanımlanıyor: “Biyosit, kelime anlamı olarak biyolojik bir varlığı öldüren, canlı öldüren, canlıkıran demektir. Biyosidal ürünler, içerdikleri aktif madde ya da maddeler sayesinde zararlı olarak kabul edilen bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalar, hamam böceği, kene, karasinek, sivrisinek gibi böcekler, fare ve sıçan gibi kemirgenler üzerinde kimyasal veya biyolojik etki gösterirler. Bu sayede biyosidal ürünler zararlı organizmaların hareketlerini kısıtlayabilir, uzaklaştırabilir, zararsız kılabilir ya da yok edebilirler.”

Bilinir ki, yüksek yoğunluktaki çamaşır suları tamamen biyosidal ürünlerdir. Ve çamaşır sularının doğru kullanılmadığında bakteri ve mikropların vereceği zarardan daha fazla tehdit oluşturduğuna dair ciddi uyarılar yapılır. Çünkü insan sağlığını geri dönülmesi imkânsız biçimde etkileyebilir ve en önemlisi de hayatî bir tehdit hâline dönüşebilir. Bu sebepledir ki, bu tür ürünlerin satışında, kullanımında, tavsiyesinde ve reklâmlarında sağlık riskine dikkat çekmek için uyarı metninin yayınlanması yasal bir uygulamadır!

“Böyle yasal bir yaptırım gerektiren hijyen ürünü milyonlarca çocuğumuza neden bedava ulaştırılır?” sorusuna cevap aramadan önce, “Biyositlerin kullanımında dikkat edilmesi gereken uyarılar nelermiş?” sorusunu soralım ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Çevre Sağlığı Daire Başkanlığının resmî sitesinde yer alan bilgilere bakalım:

Çamaşır sularında dikkat edilmesi gerekenler

1) Mutfakta kullanılan araç ve eşyaların yoğun kıvamlı çamaşır suyu ile temizlenmesi uygulandığı yüzeyde uzun süre kalması, yüzeyden defalarca yıkanması ve durulanmasına rağmen kalıntı bırakması nedeniyle kesinlikle önerilmemektedir. (Tehlike!)

2) Etiket üzerindeki önerilere uyulmalı, detaylı bir biçimde anlatılan kullanım şekline uyulmaması ürünün hatalı kullanımına yol açacağı bilinmelidir. (Tehlike!)

3) Özellikle günlük hayatta bir vesile ile birebir temas ettiğimiz yüzeylerde, gıda maddelerinizle yakın temas hâlinde olan yüzey ve araç gereçlerin temizliğinde kullanımı sakıncalıdır. (Tehlike!)

4) Ürün, etiketlerinde yer alan uyarıcılara dikkat edilmemesi durumunda zehirlenmelere neden olabilir. (Tehlike!)

5) Kullanıcılar herhangi bir zehirlenme durumunda Ulusal Zehir Danışma Merkezi’nin (Uzem) 114 no’lu telefonunu aramalıdır. Ürünlerle ilgili şikâyet olması durumunda Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ne (SABİM) ulaşılmalıdır.

6) Kullanım talimatlarını mutlaka okuyunuz.

7) Gıda maddelerinden uzakta bulundurunuz. (Tehlike!)

8) Diğer dezenfektan ve kimyasallar ile asla karıştırılmamalı, uygulama dozu ve şekli bilgileri göz önünde bulundurulmalıdır. (Tehlike!)

9) Kilit altında ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edin. (Tehlike!)

10)          Kirlenmiş boş ambalajları tekrar kullanmayın.

Görüldüğü gibi hayli tehlikeli bu ürün, binlerce okulumuza bağışlanıyor, milyonlarca çocuğumuz iyi durulanmama ihtimâline rağmen tuvaletlerde klozet ve lavabolara, merdivenlerden trabzanlara, sınıf ve kantinden masalara, kapı kollarına, elektrik düğmelerine değin dokunuyor. Ki 9’uncu madde gereği, bu ürünün okullarımızda kullanılması zaten uygun değil!

Evet, madalyonun bu yüzüne resmedilmiş bu can alıcı meseleye burada bir üç nokta koyalım ve “Allah milyonlarca yavrumuzu korusun!” duası ile haftaya devam edelim inşallah…