Millî Uzay Programı: “Türkonot” mu, “fezareis” mi?

Uzay araştırmaları ile uzay bilim yolculuğumuzda Türkçenin yer bulmasını başlatmak, geleceğe yönelik başarı ve kavramsal kazanımların millîleşmesine katkı sağlayacaktır. Gelecek vizyonumuz için -hangi alanda olursa olsun- tüm gelişmelerin muhakkak kendi dilimizde hayat bulması, çalışmalarımızdaki ilerlemenin toplumsallaşması için de son derece stratejiktir.

UZAY ortamını düşününce, denizaltı teknolojisini kullanarak sualtında görev yapan dalgıç ile uzay boşluğunda görev yapan astronotlar arasında büyük benzerlikler olduğunu görebiliriz.

Temel bazı benzerlikleri şöyle:

·       İnsanlı ya da insansız denizaltı araç ve sistemleri, dış ortamın yüksek basıncına dayanıklı olmak zorunda. Benzer şekilde, uzay ortamındaki insanlı ve insansız araçlar ise tersine bir alçak basınç ortamına dayanıklı olmak zorunda.

·       Sualtı ve uzay ortamında bulunan insanlar, başta solunum olmak üzere, aşırı soğuk ve basınç ortamına uygun kıyafet ve yaşamsal donanıma muhtaçlar.

·       Yerçekimsiz uzay ortamına en yakın şartlar, sualtında elde edilebiliyor.

Bunun gibi temel fizik kurallarına dair benzerlikler sebebiyle dalgıç kıyafetleri ile uzay insanı kıyafetleri arasında, dış ortamdan korunma, yaşam destek sistemleri ile iç ve dış verilerin izlenmesine yarayan cihazların olması gibi birçok benzerlik bulunmakta…

***

9 Ocak 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Türkiye’nin Millî Uzay Programı hedeflerine yönelik geniş bir proje tanıtım toplantısı, bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapıldı. Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin anlatıldığı toplantı, iç ve dış basında büyük ilgi gördü. Özellikle de iç kamuoyunda büyük heyecan yaratan tanıtım toplantısında paylaşılan hedefler için hâlen çeşitli değerlendirmeler devam etmekte.

Bu tartışmalardan bir tanesi de Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle milletimizden istirham ettiği bir konu olarak, uzaya insan gönderebilen az sayıda ülkenin kullandığı terimlerin yerlileştirilmesi için fikir çalışması yapılması isteğiydi. Bu kapsamda ABD ve Batı dünyası için “astronot”, Rusya için “kozmonot”, Çin için “taykonot” olarak adlandırılan uzay görev insanlarının Türkçemizde nasıl adlandırılabileceği konusu, ilgili tüm çevrelerin tartışmasına açıldı.

Sualtı ortamı ile uzay ortamındaki benzerliğe dikkat çekmemin sebebi, Türk uzay görev insanlarımızın nasıl adlandırılabileceği konusunda bir öneri geliştirmek içindi.


Sosyal medyada “uzay, gök, feza” gibi kelimelerden yola çıkılarak üretilen birçok önerinin olduğunu görüyorum. Bu konuda uzay ve deniz benzerliği üzerinde çalışırken fark ettim ki, “astronot” ve kozmonot kelimesi de aynı benzerlikten ortaya çıkmış. Uzay insanına İngilizce “astronaut”, Rusça “kozmonot” (космона́вт) denilmekte. Bu iki kelime de Yunanca “ástron” (yıldız) ve “kosmos” (evren) kelimelerinin “nautes” (denizci) kelimesiyle birleşmesinden oluşuyor. Diğer yandan Çin’in kullandığı “taykonot” kelimesi de benzer bir şekilde Çince “tàikōng” (uzay) teriminden türeyen bu kelime.

Denizcilik araçları ve kavramlarının “uzay gemisi” tamlamasında olduğu gibi, hem deniz, hem uzay araçları için kullanılmasının tercih edilmesi de tesadüf değil elbette. Uzayın derinliği ile denizlerin ufku ve derinliğindeki keşif duygusundaki benzerlik dile yansımış. Bu sebeple “nautes” yani “denizci” kelimesi de uzay görevleri için İngilizcede “astronaut” kelimesinin türetilmesinde tercih edilmiş.

Bu çerçevede köklü başarılarla dolu Türk denizcilik tarihinin geniş terminolojisi ile uzay görevlerinin benzerliğine yoğunlaşmak, Türkçemiz için kabul görecek bir kelimenin ve devamında uzay için kullanılacak diğer kavramların türetilmesine kolaylık sağlayabilir.

Kimlik vurgusu güçlü olan “Türkonot” önerisi, millî duygulara hitap eden bir seçenek olarak dikkat çekiyor.

Uzaykonot, Fezanot, Göktürk gibi öneriler de var. Diğer yandan denizcilik terimlerinden yola çıkarsak, deniz altına dalan dalgıçlardan esinlenerek “Uzaydalgıcı” ya da “Dalkonot” türeyebilir. Biraz daha farklı denemeler yaparsak…

·       Kaptan: Kaptonot, Uzaykaptan, Gökkaptan  

·       Reis: Reisonot, Uzayreis, Fezareis, Gökreis

·       Tayfa: Tayfanot, Fezatayfa, Uzaytayfa gibi örnekler üretilebilir.

Ancak bu konuda asıl arzu edilen, Türk uzay görev insanlarımızın Türkçe bir adlandırmayla kendi dilimize ait bir isimle ifade bulmasıdır. Bu sayede uzay araştırmaları ile uzay bilim yolculuğumuzda Türkçenin yer bulmasını başlatmak, geleceğe yönelik başarı ve kavramsal kazanımların millîleşmesine katkı sağlayacaktır. Gelecek vizyonumuz için -hangi alanda olursa olsun- tüm gelişmelerin muhakkak kendi dilimizde hayat bulması, çalışmalarımızdaki ilerlemenin toplumsallaşması için de son derece stratejiktir.

Geleceğimize yön veren, devletimizin ve milletimizin ortak hedefi hâline gelen uzay programımızda yer alacak bilim insanlarımız için Türkçe ad bulunmasında en önemli amaç Türk oldukları vurgusunu öne çıkarmaksa, en iyi öneri “Türkonot” olarak öne çıkıyor. Bu isimde hem mevcut uzay terminolojisine uygun bir çağrışım var, hem de Türk olduğu vurgusu son derece güçlü.

Karınca kararınca, çorbada tuzum olsun diye giriştiğim bu değerlendirmeyi amatör bir ruh ile yaptığım için dilbilim ve etimoloji kurallarına uygunluğunu bilemiyorum. Bu vesileyle Türkiye Uzay Programı’nın milletimize ve devletimize hayırlı olmasını dilerim.