Mesleğimiz muhabbet, husumete vaktimiz yok!

“Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur!” diyerek Devletimizle, aziz Türk milletiyle el ele tutuşup Allah’ın merhametinden, inayetinden, lütfundan ve kereminden medet umarak canhıraş bir gayreti kuşanmaya devam edeceğiz!

BUGÜN afetin 9’uncu günü. Gözlerimiz ekranlarda, kulaklarımız mucizevî kurtuluşlarda, vefat sayıları ve tahliye verilerindeyken kalbimiz dualarda…

Havanın dondurucu soğuğunda, darmadağın olmuş on şehrin içinde dünyayı hayrete düşürecek elim bir afetin şahitleriz.

Yıkılan binaların katları nasıl istiflendiyse, katman katman çaba gerekiyorken, katmer katmer ıstırabımız var.

Enkaz altında kalan canların hâlâ kaderî bir bekleyişi var. Allah’tan umut kesilmez!

Geçtiğimiz sekiz günde mucizelere tanık oluşlarımızın, gösterilen çabaların tesellisi hükmünde olduğunu düşünüyorum.

Enkaz üstünde ise yaşayanları kurtarmanın gayretine düşmüş yetkililer, gönüllüler ve yardımseverlerin bıkıp usanmadan, yorulmadan, insan üstü bir çabayla çalışmaya devam ediyor olması ise bu coğrafya insanımızın “insaniyet manifestosunu” listelediğinin resmidir.

Canını dişine takan bilir, uykuları kaçan bilir, olup biteni sadece gözüyle değil, kalbiyle, aklıyla, izanıyla izleyenler bilir ki, Devletimiz her yerde ve aziz Türk milleti kendi yaralarını saracak dirayettedir.

Kalbimizi çatlatacak kadar çok acı, vicdanlarımızı yırtacak kadar çok yardımlaşmaya ihtiyacımız olduğu bu elim kederin üstesinden Allah’ın izni ile hep birlikte geleceğiz. İyiliği kanat, gayreti ayak, duayı teselli bilip üzerimize ne düşüyorsa, neredeysek, ne kadarsak, nasılsak, o hâlimiz kadar çırpınmaktan yüksünmeyerek yapacağız üstümüze düşeni.

İmanlı kalpler bilir ki, düşmanlık ve husumetin bir faydası yoktur. Bilakis kışkırtıcı, bölücü, parçalayıcı bir enerjiden başkaca bir şey değildir. Hem öyle bir enerji ki, iki tarafı keskin bıçak misali, hem husumet besleyen kalbi, hem husumet beslenen cenahı keser.

Varsın kötüler, Devlet’in gücüne, iyilerin gayretine gölge düşürmeye çalışsınlar, kötülüğün gölgesi acıdan daha koyu değildir. Kötünün güneşi kapatmasından hâsıl olan koyu ve büyük gölge ise ışığın yokluğuna delil değildir. Kötü, sabit kalamayacak kadar hasis olduğundan kıpırdar ve ışık ise tüm çıplaklığı ile gerçeği aşikâr eder.

Bu sebepledir ki, iyilerin kötülere söyleyeceği söz, inancından süzülmüş gayretinden mülhem bir lisandır. Elbette ne körüz, ne sağır. Görüyor, duyuyor ve biliyoruz. Kalbimizin iman terazisiyle sabrımızı sınayan her bir şeyi -elhamdülillah- tartabiliyor, hak ile bâtılın ayırdına varabiliyoruz. Ama aynı dil ile dillenmekten hayâ edenleriz. “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur!” diyerek Devletimizle, aziz Türk milletiyle el ele tutuşup Allah’ın merhametinden, inayetinden, lütfundan ve kereminden medet umarak canhıraş bir gayreti kuşanmaya devam edeceğiz!

***

On ilimizin tam kalbini yaralayan bu afete tüm illerimizden ve duyarlı tüm insanlarımızdan fizikî, nakdî ve ihtiyaca yönelik yardımlar gidiyor ve günbegün yaralarımız sarılmaya devam ediyor, elhamdülillah!

Kültür Ajanda yazarlarımızdan Müzeyyen Çelebi, İHH yardım ekibi ile birlikte şu anda afet bölgesinde, Elbistan Anadolu Lisesi Spor Salonunda, yardımların tasnifini yapmak ve dağılımını sağlamakla görevli. Ondan aldığım bilgiye göre çok fazla dış giyim, battaniye, ayakkabı ve bot bulunmasına rağmen, gelen yardımlar arasında ulaşan ihtiyaç kolilerinde bir malzeme bulunmuyor: Kadın, erkek ve çocuk iç çamaşırı!

Bu mühim bir ihtiyaç! Hem öz bakım ve hijyenin sağlanması, hem de vücut ısısının kontrol altına alınabilmesi açısından önem arz ediyor. Acil biçimde farklı bedenlerde iç çamaşırı, kadın pedi ve bebek bezi yardımları bekleniyor.

Bu satırlara gözü değen güzel insanlarımız, bulundukları şehirlerde, ilçelerde, temin edecekleri farklı bedenlerde iç çamaşırı kolilerini ve sair hijyen malzemelerini (içinde iç çamaşırı olduğunu muhakkak koli üstüne yazarak) STK ekiplerine, AFAD merkezlerine teslim ederek, afet bölgesine ulaştırılmasını sağlayabilirler.

Yine afet bölgesinde bulunan yakınlarının öngöreceği adreslere (yardım lojistik depoları ki genellikle spor salonları) PTT ile ücretsiz gönderi yapılabilirler.

Öte yandan, eğer yardım kurumlarına (AFAD ve STK) ulaşılamıyorsa, Devlet kurumları olan AFAD ve PTT ile iş birliği yapan internet alışveriş siteleri aracılığı ile (adres beyanına gerek kalmadan ve adınıza imza edilerek gidiyor) afet bölgesine ulaştırılması sağlanabilir.

***

Acımızın büyüklüğü kadar Devletimizin şemsiyesi altında, milletimizin gayret kesilmiş güzel insanlarının çabası tesellimiz oluyor. Kalbimiz kederden yırtılırken, kadere ve kazaya amentümüzle yüzlerimizde imanî bir tebessüm yeşermesini temenni ediyor, Devletimizin bekâsı, vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin müreffeh zamanlara tez zamanda erişmesi için dua ediyorum.

Bu ıstırap, muazzam bir medeniyetin beşiği olacak inşaallah, kalben inanıyorum.