Mesih’in gelmesi için dünyayı ateşe verecekler

Keyiflerine düşkün ve büyük paralar kazanan Batı’daki Yahudileri İsrail’e göç ettirecek bir mekanizma lazımdı. Bazı iddialara göre kendisi de Yahudi olan Hitler, Siyonist Yahudilerin gökte ararken yerde bulduğu adamdı. Hitler, önce Almanya’da iktidara getirildi. Ardından diktatöre dönüştürüldü, sonra da Yahudileri fırında yakan adam oldu.

BİRLEŞMİŞ Milletlerin kuruluşunun 75’inci yılı geride kaldı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası ihtilafları barışçıl yollarla çözmek için 1920 yılında kurulan Milletler Cemiyeti, misyonunu yerine getiremedi ve dünya ikinci savaşı yaşamak zorunda kaldı. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından bir anlamda Milletler Cemiyeti’nin devamı olan ve dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için Birleşmiş Milletler kuruldu.

Her iki dünya savaşının çıkarılmasında sapkın Hıristiyanlık anlayışı yatmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nı “Armageddon Savaşı” olarak gören bu sapkın din anlayışı, beklediği Mesih gelmeyince İkinci Dünya Savaşı’nın alt yapısını hazırlamaya başladı. 

Sapkın din anlayışı denilince, Siyonist Yahudileri ayrı tutmak mümkün değil. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Mesih gelmedi. Çünkü Mesih’in ineceği Kudüs, bu sapkın dincilere göre Deccal olan Müslümanların elindeydi. Dolayısıyla Mesih’in gelebilmesi için Kudüs’ün Müslümanlardan temizlenmesi gerekiyordu. 

İkinci Dünya Savaşı, özünde Siyonist Yahudileri İsrail’de toplama savaşıydı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Siyonist Yahudileri İsrail’e toplama gayreti pek de netice verdiği söylenemez. Zira dünyanın gelişmiş ülkelerinde müreffeh hayat sürdüren Yahudiler, Siyonistler istedi diye o lüks hayatlarını terk edip, İsrail’e yerleşmeye niyetleri yoktu. 

Keyiflerine düşkün ve büyük paralar kazanan Batı’daki Yahudileri İsrail’e göç ettirecek bir mekanizma lazımdı. Bazı iddialara göre kendisi de Yahudi olan Hitler, Siyonist Yahudilerin gökte ararken yerde bulduğu adamdı. Hitler, önce Almanya’da iktidara getirildi. Ardından diktatöre dönüştürüldü, sonra da Yahudileri fırında yakan adam oldu.

Batı’da müreffeh yaşayan Yahudiler, fırında yakılma hikâyelerini duyunca artık keyiflerini düşünecek hâlleri kalmadı. Valizini parayla dolduran Yahudi, soluğu İsrail’de aldı. Hitler, sadece Almanya değil, tüm Avrupa ve Rusya’daki Yahudilerin İsrail’e göçünü sağlamak için İkinci Dünya Savaşı’nın fitilini ateşledi. İsrail’e gerekli göç sağlandıktan sonra da Hitler, misyonunu tamamlamış oldu. 

Sovyet güçlerinin 23 Nisan 1945’te Berlin'e girmesi ile Almanya’nın yenilgisi kesinleşmişti. Hitler, işgal altındaki Berlin’de, eşi Eva Hitler ile yer altı sığınağında 30 Nisan 1945 günü intihar etti. Cesedi -vasiyeti üzerine- takipçileri tarafından yakıldı. Çok ilginç bir ölüm, değil mi?! 

İkinci Dünya Savaşı’na rağmen yine sapkın Hıristiyanların beklediği Mesih gelmedi. Mesih’in bir kabahati yok, sorun aşağıda şartları oluşturamayanlarda. Taşınmışlar, düşünmüşler, düğüm yine Kudüs’te kilitleniyor. Yeni çare olarak, Siyonist Yahudilere İsrail’de bir devlet kurdurmak ve Kudüs’ü de başkent yapmak olmuş.

İsrail’i 1948 yılında kurdurup, adım adım Filistin topraklarını işgal ettiler. Kötü bir niyetleri yok tabii. Mesih’in inişi için geniş alan lazım. Yoksa kimse kimsenin toprağına göz koyduğu yok. Aradan yıllar geçti, yine Mesih gelmedi. Kudüs başkent ilan edildi, büyükelçilikler oraya taşındı, yine Mesih gelmiyor… 

Trump’ın Yahudi-Hıristiyan karışımı damadı olaya el attı. Önce kayınpederini Ortadoğu’ya götürüp oradaki kukla rejimlerin liderleriyle aynı küre etrafında topladı. Sonra o kukla yönetimlere İran öcüsünü gösterdi. Bu öcü için silah almalarını istedi, katalogdan silah siparişi verdirdi. 

Bugünlerde normalleşme antlaşmaları imzalanıyor Beyaz Saray bahçesinde.  1969'da Avusturalyalı sapkın Hıristiyan Michael Dennis Rohan, Mescid-i Aksa’yı ateşe vermişti. Yangında Selahaddin Eyyübi tarafından fethedildikten sonra Mescid-i Aksa’ya yerleştirilen tarihi minber kül olmuştu. Tanrı'nın Kilisesi (Church of God) tarikatına mensup Avustralyalı sapkın, kendini Tanrı'nın temsilcisi olarak gördüğünü, camiyi yok etmenin Mesih'in gelişini hızlandıracağına inandığını söylemişti. 

Ne tesadüf, Yeni Zelanda’da camileri basıp, içinde ibadet hâlinde olan Müslümanları katleden sapkın Hıristiyan da Avustralyalı. 

75. yılını geride bırakan BM, dünyada yaşanan hiçbir sorunun çözümü için ümit vadetmiyor. Böyle giderse sapkın Siyonist ve Hıristiyanlar, Mesih’in gelişi için dünyayı ateşe verecekler. Üstelik bu ateşi de Müslüman görünümlü kukla liderlerin petrolü ile harlayacaklar…