Medikal ajan: Covid-19

Covid-19, pandemi olarak edeceğini ediyor. Buna ilâve olarak bazı devlet ve kuruluşların, yapıları ve barındırdıkları bilgi ile Covid-19’u biyolojik silaha çevirme hevesinde oldukları da açıktır. Türkiye acilen disiplinler arasındaki engelleri kaldırmak durumundadır. Aksi durumda bu alandaki saldırı ve ajanlık faaliyetlerinden kurtulamaz.

YENİ öğrenilen bilgiler, haberler ve duyumlar, “istihbarat” olarak ifade edilir. Başka bir deyişle, devlet yönetimlerine sunulmak üzere toplanmış ve çözümlenmiş taktik içerikli işlenmiş bilgilere “istihbarat” denir. Bu bilgileri devlet ya da bir kuruluş adına yapmakla görevlendirilen gizli kişilere ise istihbaratçı/ajan/casus denir.

Bilginin çok kıymetli olduğu burada açıkça görülüyor. Özellikle bilimsel ve teknik bilgilerin kıymet ve değeri, stratejik önemi de yanında barındırıyor. Casuslukla elde edilen bilgilerin çelişkili, güvenilmez, yanıltıcı ve yanlış olma durumu söz konusudur. 

Bu aşamada ajanların belirli donanımda olması gerekir. Maddî donanım yanında mânevî donanım da mühimdir. Mânevî donanımda olmazsa olmazlar; vatan, millet, devlet ve bayrak gibi değerlere saygı ve sadâkattir.

Maddî donanım açısından, casusluk yapacak kişinin gündeme dair teknolojileri çok iyi bilen, ehliyet ve liyakatli biri olması gerekir. Zamanın teknolojileri konusunda öğretim ve eğitimini tamamlamış olması, istihbaratçının çekip çıkardığı bilgilerin de güvenirliliğini artırır.

***

Fennî ve sosyal olaylar, mikro ve makro ölçekte statik ve dinamik olurlar. Statik sistemler saldırıya her zaman açıktırlar. Geleneksel sistemler, kabul görmüş statik içinde bireyin mikro dünyasında dinamik olmalıdırlar. Aksi durumda, kendisi ve ait olduğu grubun istenmedik bilgilerini dışarı aktarması kaçınılmazdır.

Özellikle belli bir menfaat, para ve şöhret için bir gruba aidiyet hissedenler, dış dünyanın ajanı olmaktan kurtulamazlar. 

Dinamik sistemlerin; gelişme, ilerleme ve donanım düzeyinin yüksek olması nedeniyle savunmaları kuvvetli ve dayanıklıdır. İstihbarat, dinamik bir sistemdir. İhtiyaç duyulan bilgi ve belgelerin yerlerinin tespiti, toplanması, değerlendirilmesi ve rapor edilmesi, donanımı yüksek dinamik kişileri işaret eder. Bu raporlar devlet ve ilgili kuruluşa iletilir.

Raporun çıplak doğrulardan uzak olması, tedavisi imkânsız olan sonuçlara yol açabilir. Türkiye bu uğurda, yanlış istihbarat nedeniyle acı tecrübesi olan darbeleri yaşamış bir ülkedir. Dolayısıyla her defasında kişinin güvenilirliği, maddî ve mânevî değerlere sadâkati mühimdir. Özellikle konusunda uzman ve doktoralı elemanlar, devlet ve kuruluşlar için kaçınılmaz birer fırsattır. 

Bu aşamada, “Casusu kaliteli olan devlet ve kuruluşlar da kaliteli ve kuvvetli olur” desek yanlış olmaz.

Bu ajanların öğrenim ve eğitimi istendik düzeyde olmalıdır. Öğretim ve eğitimin istendik düzeyde olduğu şu aşamada söylenemez.

Yüz yıldır, telefonlar istihbaratın en önemli telekulak araçlarından birisidir. Günümüzde bunun yerini internet (sosyal medya) ve cep telefonları almıştır. Akıllı (!) cep telefonlarının aklı, ticârî şirketler ile ajanlık yapan devlet ve kuruluşlara aittir.

Telefon şirketlerinin hepsi devletlere telekulak desteği verirler. Bütün cep telefonları ile ortam ve sinyaller takip edilmektedir. Özellikle dünyadaki bütün istihbarat servisleri farklı tekniklerle cep telefonlarını dinlemektedirler.

Akıllı (!) cep telefonları çeşitli program, casus yazılım ve internet sistemleri sayesinde hedef şahıs, örgüt, özel veya devlet kurumları izlemektedir. İşin ticârî kısmı sadece bir vitrinden ibarettir.

Bazı ev ve işyerlerini ısıtmak için kullanılan kızılötesi elektrikli ısıtma sistemleri, 60 giga-Hertz bölgesinde çalışacak 5G teknolojisinden çok daha olumsuz etkilere sahip iken, 5G teknolojisine karşı sert tepki, kabul edilebilir düzeyde değildir. Her şeye rağmen 5G teknolojisinin bant aralığı 60 giga-Hertz bölgesinin dışında seçilmelidir. Çünkü bu bölgede oksijen ile etkileşim kabul edilemez.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19’u “pandemi” (salgın hastalık) olarak tanımlanmış ve tüm dünyanın teyakkuza geçmesini rapor etmiştir. Devletler tedbirlerini alırken gevşek davranan olduğu gibi, Türkiye benzeri sıkı davrananlar da oldu.

Dördüncü Sanayi Devrimi’nin nanoteknoloji ve dijital ayağı öne çıkmıştır. Dijital teknoloji eğitim ve öğretimin can simidi olmuştur. Bu salgın hastalığa karşı tedbiri yeterince al(a)mayan ülkelerin Avrupa ülkeleri ile ABD olması mânidardır. Zira vakaların ölümle sonuçlandığı ülkelerden İngiltere’de sadece 500 bin yaşlı insan, bakım evlerinde kalmaktadır. Almanya ve İtalya gibi bazı Avrupa devletleri de pandemi sonrasında genç mülteci ve işçilere 500 bin civarında ihtiyaç olacağını şimdiden duyurarak yerini hazırlamıştır.  

***

Çin’in Vuhan bölgesinde başlayan Covid-19 salgını ile ilgili ilk uyarıları yapan ve çalıştığı hastanede kendisi de virüsü kapan Doktor Li Venliang, öldü. ABD’nin bir tıp fakültesinde görevli hekim Bing Liu, “Covid-19’a karşı çok önemli bulgular keşfettim” açıklamasının ardından evinde başından vurularak öldürüldü. ABD’deki iş gücünün yaklaşık 5’te 1’i işsiz kaldı. New York’ta Covid-19 teşhisi konulan ve hastaneye kaldırılanların yüzde 84’ünün, dışarı çıkmayanlardan oluştuğu ortaya çıktı.

Nobel ödüllü Fransız hekim, DSÖ ve bilimsel veriler/makaleler ortada olmasına rağmen, “Covid-19’un Çin’deki bir laboratuvarda üretildiğini” bile iddia etti. Özellikle Türkiye, 100’den fazla ülkeye yardım edince, bazı Batılı devletlerin ekonomik saldırılarına uğradı.

Covid-19, sadece bir pandemi olmaktan çıkıp siyâsî, ekonomik, sosyal, propaganda, dezenformasyon ve kültürel boyutları olan benzersiz bir küresel (gizli) istihbarat savaşına/imtihanına dönüştü. İstihbarat teknolojilerine medikal alanda girdi. Sağlık güvenliği, biyo-güvenlik, biyo-terörizm ve medikal istihbarat ön plâna çıktı. Sağlık alanından ve sağlık çalışanlarından ivedi alınabilecek bilgiler, casusluk faaliyetlerinde suiistimale açık hâle geldi.

Medikal güvenlik, medikal ajanlık ve biyo-ajanlık öne çıktı.

Covid-19 virüsünün kendisi başta olmak üzere hastalar, akademisyenler, sağlık elemanları, sağlık malzemesi üreticileri birer “istihbarat üreti­cisi” oldu.

Covid-19, pandemi olarak edeceğini ediyor. Buna ilâve olarak bazı devlet ve kuruluşların, yapıları ve barındırdıkları bilgi ile Covid-19’u biyolojik silaha çevirme hevesinde oldukları da açıktır.

Türkiye acilen disiplinler arasındaki engelleri kaldırmak durumundadır. Aksi durumda bu alandaki saldırı ve ajanlık faaliyetlerinden kurtulamaz.