Mansur Yavaş ve etrafında şekillenen ilişkilere dair bir posta

Sayın Bahçeli, Yavaş gibi birini Türk siyasetinde bir figür hâline getirmeye vesile olduğu için pişman mıdır acaba? Hatta, Sayın Bahçeli acaba Akşener ve Özdağ’ı da kendisine rakip hâle getirecek derecede bu isimleri büyüttüğü için pişman mıdır?

MÜSTEAR olduğu çok belli olan bir isimden e-posta aldım ve ben de sizlerle bu postayı paylaşmak istedim. Bu postayı neden yazdığını ise şöyle ifade etmiş:

“Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklaması sonrasında, kişisel defterime kayıtlı bazı notları sizlerle paylaşmak istedim. İstedim ki, bu bilgiler artık benden çıksın ve bütün ülke siyasetinin malı olsun. Çünkü çok önemli!”

***

Posta şöyle devam ediyor:

“Mansur Yavaş, Beypazarı Belediye Başkanı iken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından 2009 Yerel Seçimlerinde MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi.

2009 Yerel Seçimlerinin gerçekleştirileceği 29 Mart gününe dört gün kala, 25 Mart 2009 günü BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Kahramanmaraş’tan Yozgat’a gitmek üzere bindiği helikopterin düşmesi/düşürülmesi üzerine şehit oldu.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2009 yılında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü adıyla kurduğu enstitü merkezinde, BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu’nun da bulunduğu helikopteri aramak için gönüllü olarak hareket etmek isteyen gençleri şu sözle durdurdu: ‘Onu müesses nizam öldürdü. Aramaya gitmeyin!’

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Şehsuvaroğlu, 2009’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına MHP’den aday gösterilen dostu Mansur Yavaş’ı bütün Ülkücülerin desteklemesi gerektiğini savunuyor, bunu özellikle BBP’lilere telkin ediyordu. Yazıcıoğlu’nun şehadeti üzerine, kendisini ziyarete gelenlere şöyle diyordu: ‘Muhsin Başkan, Ankara’da Mansur Yavaş’ı destekleyeceğini açıklayacaktı, öldürüldü.’

2014 Yerel Seçimlerinde yine MHP’den Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için aday olmak isteyen Mansur Yavaş, 2009’daki adaylığından sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile sürtüşmeye girdiği için partiden ihraç edildi. Bunun üzerine Yavaş, CHP’ye katıldı ve CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterildi.

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Şehsuvaroğlu, 2014’te de CHP’ye katılmasına rağmen Ülkücülerin Mansur Yavaş’ı desteklemesini istedi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2016 yılında MHP’den ihraç edildi, 2017 yılında İyi Parti’yi kurdu. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da 2017 yılında İP’nin kurucuları ve yöneticileri arasındaydı. Özdağ, 2020 yılında İyi Parti’den partideki FETÖ’cü yapılanma hakkında yaptığı konuşmalar üzerine ihraç edildi. Özdağ’ın Yazıcıoğlu hakkında ‘Onu müesses nizam öldürdü’ sözüyle kastettiği de yine kendi ifadesiyle FETÖ’ydü.

2019 Yerel Seçimlerinde Mansur Yavaş, yine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olmak istiyordu. Yavaş, CHP ile görüşürken İyi Parti ile de anılıyordu. Sonunda kendi ifadesiyle İyi Parti’den aday olmak istemediğini beyan etti ve CHP, Yavaş’ı aday gösterdi. Ankara’daki CHP-İP-HDP ittifakının çalışmaları üzerine Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Yavaş’ın bu ittifaka rağmen Ülkücüler tarafından desteklenmesini isteyenlerse yine aynı isimlerdi.

Ümit Özdağ, 2021 yılında İP’den ihracının ardından Zafer Partisi’ni kurdu. Yavaş’ın her adaylığını destekleyen ve bunun hakkında kendi hayâllerine Yazıcıoğlu’nu da katmaktan çekinmeyen Şehsuvaroğlu da Zafer Partisi’nin kuruluşunda yer aldı ve parti idaresine seçildi.

Millet İttifakı, 2023 Seçimleri için henüz bir cumhurbaşkanı adayı belirleyemedi. Yahut ilân edemedi. Zafer Partisi, Mansur Yavaş’ı 2023 Seçimlerinde kendilerinin cumhurbaşkanı adayı olduğunu deklare etti. Mansur Yavaş, bu ilânın kendi haberi ve rızası dışında olduğunu duyurdu.”

Bu notların her biri gerçekten de çok ama çok önemli!

Bu nasıl bir tevafuklar silsilesi böyle?

Bu notlarla birlikte yaşananları hatırladıkça şunu dedim kendime: “Sayın Bahçeli, Yavaş gibi birini Türk siyasetinde bir figür hâline getirmeye vesile olduğu için pişman mıdır acaba? Hatta, Sayın Bahçeli acaba Akşener ve Özdağ’ı da kendisine rakip hâle getirecek derecede bu isimleri büyüttüğü için pişman mıdır?”

Hayırlısı…