AKDENİZ’de yeni enerji
kaynaklarının keşfedilmesinden sonra bölgedeki denklemler mavi sularda
kurulmaya başlandı. Enerji kaynaklarının paylaşımı noktasında ülkemiz karşıtı
ittifak, bizi kıyı şeridimize hapsetmek için çeşitli ortaklıklar oluşturdu. Ama
ülkemizin “Mavi Vatan” doktrinini hayata geçirmesi ve Libya ile anlaşmasından
sonra Akdeniz’de ülkemiz olmadan herhangi bir projenin yaşama şansının olmadığı
anlaşıldı.
Ülkemizi
Mavi Vatan’ın dışına itme çabaları sonuç vermedi ama ülkemiz karşıtı ittifaklar
bu hedefinden vaz da geçmedi.
Ülkemiz
karşıtı ittifak içerisinde yer alan Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa ve
Mısır, var güçleri ile çalışıyorlar. Yunanlar, Rumlar ve Fransızlar AB’yi de
meseleye dâhil ederek ülkemizin harekât alanını kısıtlamaya çalışıyorlar. Bu
ülkeler AB yaptırımları için çok çaba sarf ettiler ama istediklerini
alamadılar.
Mısır
ise ülkemiz karşıtı ittifaka Libya özelinde ciddî destek veriyor. Hafter’i
destekleyen Mısır, Libya’da istediğini elde edemeyeceğini anlayınca bazı
politika değişikliklerine gitmeye karar verdi.
Mısır,
Libya’da yeni bir oyun mu kurguluyor?
Bu
amaçla 2020’nin son haftası içinde üst düzey istihbarat görevlilerinin de
bulunduğu bir Mısır heyeti, Libya’daki meşru hükûmet olan Ulusal Birlik Hükûmeti
yetkililerini ziyaret etti. İki gün süren ziyarette Libya’da 6 yıldan fazla
zamandır kapalı olan Mısır’a ait büyükelçiliğin yeniden açılması ve uzun
zamandır yapılmayan uçuşların yeniden başlaması gündeme geldi.
Aslında
bu girişim Libya’daki meşru hükûmetin Mısır tarafından tanınması için önemli
bir adım. Ayrıca bu ziyaret, Mısır’ın Libya özelinde strateji değişikliğine
gidiyor olma algısını güçlendiren bir hamle. Bu nedenle Libya’daki meşru hükûmete
yönelik Mısır’ın bu hamlesini Libya’da yeni gelişmelerin işaret fişeği olarak
adlandırmak yanlış olmayacaktır.
Kamuoyuna
yansıyan bilgilere göre, bu ziyaret hem Mısır, hem de Libya kamuoyunda ciddî
yankılar uyandırdı. Hafter’i açıkça desteklemenin büyük hatâ olduğunu
düşünenler Mısır kamuoyunda tepkilerini daha yüksek sesle dile getirirken,
Libya’da ise Hafter’i destekleyenlerle bir araya gelmenin yanlış olduğunu
düşünenler ağırlıkta. Bunun yanı sıra Mısırlı bazı uzmanlar, Türkiye
etkisindeki Ulusal Birlik Hükûmeti ile bir iş birliğine gidilmesinin Mısır için
doğru olmayacağını savunuyorlar. Libya kamuoyunda ise Ulusal Hükûmet’in Türkiye
dışında bölge ülkeleri ile iş birliği kurmasının hükûmet lehine olacağını
savunanlar da var.
Amaç
Türk varlığını ortadan kaldırmak mı?
Ziyarette
Mısır heyetinin Libya’daki Türk varlığının ortadan kaldırılmasına yönelik
konuları da gündeme getirdiği kamuoyuna yansıdı. Böylece Mısır’ın asıl amacının
ne olduğu da açığa çıkmış oldu.
Mısır’ın
bu girişimi sadece kendi isteğiyle mi gerçekleşti, yoksa bu girişimin arkasında
Fransızlar ve Yunanlar da var mı? Bu henüz netlik kazanmasa da, Mısır’ın bu
amacını gerçekleştirmesi için Fransız ve Yunanlar, Mısır’a desteğini
esirgemeyeceklerdir. Çünkü ülkemizin Ulusal Birlik Hükûmeti’ne verdiği destek,
Libya’daki dengeleri altüst etti. Ayrıca Akdeniz’deki dengeler de bundan
fazlasıyla etkilendi.
Libya’da
kendi defakto yönetimlerini oluşturamayan Türkiye karşıtı ittifak, Akdeniz’de
de istediği gibi at koşturamayacağını anladı.
Bunun için Libya’daki Türk varlığının ortadan kaldırılması gerektiğine
inanıyorlar. Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi yapmaya hazırlar.
Mısır’ın
Libya’nın meşru hükûmetiyle diyaloğa girme çabası da hiç şüphesiz bu amacın bir
parçası. Mısır, en nihâyetinde ülkemizin Libya’daki etkisini kırmayı ve buna
bağlı olarak da Akdeniz’de ülkemizi denklem dışı bırakmayı hedefliyor. Mısır’ın
ortakları, Fransa ve Yunanistan bu konuda her türlü desteği veriyorlar.
2020’nin
son haftası gerçekleşen bu ziyaret ve ziyarette dile getirilen konular, 2021’de
hem Libya’da, hem de Akdeniz’de dengeleri değiştirmeye yönelik çok sayıda
girişim ve yeni ittifak arayışlarının olacağını gösteriyor.
Bakalım yeni yılla birlikte Mavi Vatan’da kim ne tür ayak oyunlarına girişecek…