Kuş’kulanmamak elde değil!

Havâleler Devlet’in kayıtlarında mevcût. Bu yüz binlerce avroları alanlar da paranın hakkını veriyorlar doğrusu! Peki, biz sadece şikâyet edecek, sadece ağlayacak mıyız? “Twitter aleyhimizde yazan hesapları kapattı” diye sevinmekle mi yetineceğiz? Türkiye’ye operasyon için bu paraları gönderenlere bir şey demeyecek miyiz? Bu paraları alıp gereğini yapan tetikçilerden hesap sormayacak mıyız?

KORONAVİRÜS dolayısıyla herkesin salgına odaklandığı şu günlerde çok önemli bir haber gözlerden kaçtı!

Twitter’dan yapılan açıklamada, şeffaflığın plâtform için esas olduğu belirtilerek, Twitter’da devlet destekli yapılan bilgi operasyonlarına yönelik çalışmalar kapsamında, aralarında Mısır, Suudi Arabistan, Honduras, Endonezya ve Sırbistan’ın bulunduğu 5 ülkeden yönetilen çok sayıda hesabın silindiği bildirildi.

Aynı açıklamada Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında bulunduğu çeşitli ülkelerden yönetilen bu hesaplar arasında Türkiye aleyhinde paylaşım yapan toplam 7 bin 891 hesabın silindiği duyuruldu.

Bu hesapların silindiği bilgisinin geldiği gün, Türkiye’de kolektif bir hesabın kullanıcısı gözaltına alınmıştı.

“Ankarakuşu” adlı Twitter hesabının kullanıcısının tespit edilmiş olması, siyasette ve bürokraside epey heyecan uyandırdı. Zira bu hesap, tıpkı 17/25 Aralık sürecinin “fuatavni” adlı hesabı gibi iş görüyordu!

***

Hepimiz hatırlayacağız, “fuatavni” adlı hesap, devletin kılcal damarlarına sızmış Fetullahçı alçakların bilgi sızdırdığı ve birkaç kullanıcısı tarafından yayın yapan bir hesaptı.

O tarihlerde Fetullahçı alçakları kamudan ihraç etmek zor olduğu için, tespit edilebilen hainler sadece daha basit bir görevde izole edilebiliyordu. Her ne kadar izole edilseler de, örgütün karanlık sosyal medya hesaplarını besliyorlardı.

15 Temmuz’dan sonra “fuatavni” hesabının kullanıcıları da, besleyenleri de ortaya çıkarılabildi.

“Ankarakuşu” hesabının kullanıcısı gözaltına alınınca, herkeste bir merak parlayıverdi.

“Acaba bu ‘kuş’u besleyenler de ortaya çıkarılabilecek mi? Bu ‘kuş’ hangi siyasiler ve bürokratlarla DM’den (Direct Message) mesajlaştı? Acaba bu ‘kuş’un HTS kayıtları ortaya çıkarılıp kimlerle oturup kalktığı tespit edilebilecek mi?” gibi sorular kafalarda uçuşuverdi. “Kuş”un düşmanları sevinçle, “kuş”u besleyenlerse endişe ile beklediler sonucu. Bekleyiş hâlâ sürüyor...

***

Twitter’dan gelen açıklamaya göre, Türkiye aleyhtarı hesaplar Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde açılmış gibi algılansa da, bu hesapların kullanıcıları Türkiye’de ya da başka bir ülkede de pekâlâ yaşıyor olabilirler. Twitter bu hesapları kapatarak, Türkiye’ye iyilik mi yaptı, yoksa bu hesapların deşifre olmasını mı engelledi, bilmiyoruz!

Zira bu hesapların kullanıcıları ile Türkiye’deki kuşlar arasında bir iltisak olup olmadığını da bilmiyoruz…

***

Suud Veliaht Prens Muhammet Bin Selman’ın özellikle Kaşıkçı Cinayeti’nden sonra imajını kurtarmak için sosyal medya trollerine büyük yatırım yaptığını biliyoruz. Tabiî sosyal medya trollerine değil, internet medyasına da örtülü olarak milyar dolarlar harcadığını da... Hattâ o medya kuruluşlarından birini Türkiye’de finanse ettiği herkesin malûmu: Independent Türkçe…

Bu sitenin Türkiye’deki sahipleri ve başındakilere 100 binlerce avro havâle ediyor Muhammed Bin Selman. Bu havâleler Devlet’in kayıtlarında mevcût. Bu yüz binlerce avroları alanlar da paranın hakkını veriyorlar doğrusu!

Peki, biz sadece şikâyet edecek, sadece ağlayacak mıyız? “Twitter aleyhimizde yazan hesapları kapattı” diye sevinmekle mi yetineceğiz? Türkiye’ye operasyon için bu paraları gönderenlere bir şey demeyecek miyiz? Bu paraları alıp gereğini yapan tetikçilerden hesap sormayacak mıyız? Bu paraları alanlar, yurtiçinde acaba bizim bilmediğimiz bazı hesapları besliyor olabilirler mi, hiç mi şüphelenmeyeceğiz?

Fatih Portakal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından sonra, Türkiye’de bankalardaki mevduatlara el konulacağı imâsında bulundu. Peki, bu manipülasyonu sadece Cumhuriyet savcılarına suç duyurusunda bulunarak mı geçiştireceğiz?

Bu Portakal’ın maaşını veren kuruma, ABD’den paraların nasıl ve niçin geldiğini sormayacak mıyız?

CHP’nin ABD’deki sözde temsilcisi Yurter Özcan, FETÖ’nün ABD’de canını sıkan TÜRGEV’e yönelik bağışlarla ilgili her gün yalan yanlış bilgiler paylaşırken, ABD’den gelen paralarla maaş alan Portakal, CHP’nin borazanlığını nasıl da yapıyor! Biz de sadece suç duyurusunda bulunmakla yetiniyoruz...