Küreselcilerin biyolojik oyunu: Coronavirüs sonuç mu, başlangıç mı?

Çin’den yayılan Coronavirüs, karanlık plânlardan sadece birinin parçasıdır. Dünyanın bu virüse karşı hamleleri tespit edilecek ve bundan sonra yeni bir sürümü piyasaya sürülecektir. Ancak bu virüse karşı bir çâre bulunamadığı takdirde, diğer hastalıklar da sırayla tekrar gündeme getirilerek, sapkınlar, yakın tarihte karanlık emellerine ulaşmaya çalışacaklardır.

SAPKIN Küreselcilerin ve Evanjelistlerin dünya nüfusunu azaltma plânları ve seçkinlikçi ruh hastalıkları sebebiyle bu plâna kendilerini yetkili görmeleri, artık bir komplo teorisi olmaktan uzaktır.

İnsanı putlaştıran ve Allah’a şirk koşan, putlar içinde kendilerini seçilmiş zanneden sapkın bir zihniyetin ne eseridir bu.

Sapkınların bir kısmı, dünya nüfusunun bir salgın hastalıkla azaltılması gerektiğini savunurken, bir kısmı da bu işin kimyasal silahların kullanıldığı bir üçüncü tür dünya savaşı ile yapılması gerektiğini savunuyor.

Bu durumda, amaçlarında sadece taktiksel bir farklılık var.

Son günlerde Çin’de yayılan, daha doğrusu Çin’den yayılan Coronavirüs, daha önceki kuş veya domuz gribi yahut da SARS gibi bir virüse dayalı ölüm projelerinin sadece devamıdır.

Kaldı ki, bu yazıyı yazdığım sırada Nijerya’da, Coronavirüs ile aynı nitelikteki Lassa virüsünden dolayı insanların öldüklerini de öğrendik…

Analizlerimize göre bu sapkın zihniyet, istedikleri şekle sokabildikleri bu virüsleri, kontrollü bir şekilde, laboratuvar ortamındaki denekler üzerinde yapılan testler gibi, insanlığı da bir kobay olarak kullanarak sürmekte ve sonuçlarını toplamakta, dünyanın bu virüslere karşı tedbirlerini ve çözümlerini test etmektedir.

Bu yönü ile Çin üzerinden dünyaya ihraç edilen Coronavirüs de, insanlığın kobay olarak kullanıldığı bir test aşaması olarak değerlendirilebilir.

Ancak bu, daha önceki testlerin bir sonucu!

Buna karşı insanlık bir çâre bulamaz ise, sapkınların dünya nüfusunu azaltma projelerine Asya’nın yaşlı nüfusu ve Müslüman coğrafyasının tamamı üzerinden devam edeceklerdir.

Küreselci emperyalist anlayışı ile Küreselci Siyonist-Evanjelist anlayışın bu konuda anlaşamadıkları tek şey, dünya nüfusunun bir salgın hastalıkla mı, yoksa “kıyameti zorlamak” dedikleri Armageddon ile mi olacağı hususudur.

Çin’den yayılan Coronavirüs, karanlık plânlardan sadece birinin parçasıdır. Dünyanın bu virüse karşı hamleleri tespit edilecek ve bundan sonra yeni bir sürümü piyasaya sürülecektir. Ancak bu virüse karşı bir çâre bulunamadığı takdirde, diğer hastalıklar da sırayla tekrar gündeme getirilerek, sapkınlar, yakın tarihte karanlık emellerine ulaşmaya çalışacaklardır.

Buraya kadar yaptığım analiz, bir kabullenme değil, yaratılıştan beri belki de kötülüğün emrindeki insanı putlaştıran seçkinlikçi sapkın anlayışın plânlarının ve stratejilerinin yorumundan ibarettir. Bizler Allah’a sonsuz iman etmiş, Müslüman olarak onların bu plânlarına karşı yine Allah’ın emri olan aklı ve O’nun Sahibi olduğu ilmi kullanarak mücadele etmek zorundayız!

Biz, kendisini ve plânlarını analiz edip deşifre ettiğimiz sürece yenemeyeceğimiz bir düşman olmadığını biliyoruz. Problemimiz ise, içimizdeki mandacı hainlerdir.

Allah’a şükür ki, tarih boyunca bu anlayışla mücadele edebilmiş, ilmen ve konvansiyonel olarak bu sapkınları dize getirebilmiş bir millet geleneği ve devlet hâfızasına sahibiz.

Bu sapkınların plânları, Allah’ın emri akıl ve ilmi kullanarak boşa düşürülecektir.

Yakındaki saldırılara karşı Türk milletinin rûhu olan Kuvay-ı Milliye ruhunun, akıl ve ilmin ışığında çâreler bulduğunu da göreceğiz.

Eğer düşmanlarımız bunun akabinde konvansiyonel savaşı seçerlerse, savaşın galibinin, Türklerin önderliğindeki Müslümanlar olacağını onlar da göreceklerdir.

Her zaman söylediğim gibi, akıl ve yükseliş kuvvası başlamıştır!  

Selâmetle…