Kudüs düşerse Anadolu düşer

Halep Havalimanı’nın bombalanması, “Yahudi olarak buradayım” diyen ABD’nin Dı(i)şişleri Bakanı Antony John Blinken’in bilgisi dâhilinde yapılmıştır. Hedef Türkiye olarak gösterilmiştir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde operasyon yapması, teröristler ile mücadelesi istenmiyor.

CHARLIE Hebdo saldırısının ardından Fransa’nın başkenti Paris’in Cumhuriyet Meydanı’nda kol kola girerek yürüyen liderlerin gerçekleştirdiği yürüyüşe katılanlar arasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Filistin adına Mahmud Abbas da vardı.

Abbas yumuşak politika, İsrail ile kavga etmeyen bir ara yol ve Batı ile uyumlu geçinme derdinde görünüyor.

Filistin’de yapılan seçimlerin birinde Hamas yüzde 63 ile kazanmasına rağmen İsrail tarafından kabul görmedi ve yönetim Filistin Kurtuluş Örgütü kurucularına kaldı. Sözde Ermeni soykırımı söylemi Batı Şeria civarından çıkıyor, Gazze’den değil.

Dememiz o ki, Filistin’de yönetim açısından iki başlı bir durum söz konusu. Aslında kuantum politika olarak Filistin için güçlü bir yol olma potansiyeli olan durum lehte çalıştırılamıyor.

Hamas’ın meşru seçimlerle kazandığı durumu yönetememesi, Kudüs üzerinde tarihî işgalci durumundaki İsrail için sıra dışı politik yol izleyen Netanyahu ve avanesini şaşkına çevirdi.

Şimdi Gazze kuşatıldı. İsrail tankları Gazze sınırında bekliyor. İsrailli askerler Gazze’ye girmeye korkuyorlar. Cesaret vermek için Netanyahu bizzat askerlerle konuştu; ancak bazı komutanlar bile saldırı yapmama düşüncesinde. Çünkü yer üstünde bir şehri mahvettiler ama bilmedikleri bir yeraltı şehri daha var. Füze üretiyorlar, sıra dışı taktik geliştiriyorlar.

İsrail’e ait tanklar Gazze’den içeri girdiğinde askerler neyle karşılaşacaklarını bilemiyorlar. Netanyahu askerlerini bile bile ölüme gönderiyor. Bazı İsrail askerleri Netanyahu’ya hakaret bile ediyor. Netanyahu tarafından gösteri amacı taşıyan bazı çekimler yapılıp dünyaya servis ediliyor.

Basında yer alan bir görüntüye göre iki İsrail askeri tank paletlerini çeviren tekerleri Gazze sınırında beklerken tamir için uğraşıyor. Olacak iş mi bu şimdi? İsrail ordusunun hâli budur. Bu aşamayı iyi bilen ABD ve ordusu iki savaş gemisiyle Gazze’ye doğru ilerliyor. Hedef, Gazze ile Kudüs. Dertse Kudüs’ten İslâmî imzaları söküp atmak.

İsrail ordusu yetersiz olduğundan, ABD askerlerinin girişine zemin hazırlanıyor. Gazze halkı dar sokaklara ve dar alana sıkıştırılmış durumda. Açlık çekiyorlar. Bunu fırsat bilen bir şirket, Gazze sınırında bekleyen İsrail askerlerine gıda takviyesi gönderiyor. Yani savaş İsrail ile Filistin arasında olmuyor, Haç ile Hilâl arasında oluyor. Bunu anlayamayanlar sadece seyrediyorlar.

Az sayıdaki Müslüman ordularının çok sayıdaki Haçlı ordularını yendiklerine tarihin her aşamasında rastlarız. Şimdi bir buçuk milyarlık İslâm coğrafyası suskun duruyor. Bir adım atılır mı, bilemiyorum.

İsrail savaş uçakları Halep Havalimanı’nı bombaladı, kullanılamaz hâle getirdi. Her defasında Türkiye’ye kafa tutan Suriye Devlet Başkanı, İsrail’e tek ses edemedi. Türkiye ise bir yaramazlık esnasında ABD savaş gemilerini batırabileceğini ifade etti.

Halep Havalimanı’nın bombalanması, “Yahudi olarak buradayım” diyen ABD’nin Dı(i)şişleri Bakanı Antony John Blinken’in bilgisi dâhilinde yapılmıştır. Hedef Türkiye olarak gösterilmiştir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde operasyon yapması, teröristler ile mücadelesi istenmiyor. ABD ve Yahudi Dişişleri Bakanı, sınırımızda terör devleri için olmadık fırıldaklar çeviriyor.

Bu yüzden Kudüs düşerse Anadolu düşer, aman dikkat!