KLASİK görüşe göre bir
koltuğa sadece bir kişi oturabilir. Kuantum Kuramı’na göre ise durum biraz
farklıdır. İki spin farklı yönelmek şartıyla aynı konuma iki kişi oturabilir.
Bu
duruma şöyle bakmak lâzımdır: Çevremizde gördüğümüz her şey maddelerden
oluşmuştur ve bu maddeler de atomlardan oluşurlar. Atomlar ise iç ve dış
denilebilecek iki ana bölgeden teşkil ederler. Çekirdek denen iç bölgede proton
ve nötronlar konuşlanırken, dışarıda elektron yerleşimleri/dizilimleri vardır.
Çekirdek
etrafındaki elektron yerleşimleri belli bir düzene göre çekirdekten uzaklaştıkça
değişen sayılarda ve kurallara göre dizilirler. Burada klasik görüşten farklı
olarak elektronun doğasından kaynaklanan bir özellik vardır.
İnsanlar
bir konferans salonunda belirlenen yerlerde tek kişi oturacak şekilde dizilirlerken,
elektronlar soldan sağa veya sağdan sola dönmelerine göre aynı yere dönüş
yönleri farklı olmak şartıyla iki elektron olarak yerleşebilirler. Bu durum tamamen
Kuantum Kuramı’nda olan ancak klasik ve günlük hayatta olmayan bir durumdur.
Elektronların
bu yerleşimlerini sağlayan farklı dönüş yönlerine “spin” denir. Bunlar tamamen
birbirlerinden ayırt edilecek şekilde etiketlenirler. Bu bilim günümüzde orta derecedeki
okullarda bile okutulmaktadır.
Bu
tür etiketlenme işlemi bir atomun aynı yere yerleşen iki farklı elektronun
ayırt edilmesini sağlıyorsa, nanoparçacıklar, proteinler ve peptitler için de
rahatlıkla kullanılabilir. Nanoparçacıklar etiketlenerek kanserli hücre yerine
gönderilip oradaki kanserli hücrenin işaretlenmesinde son derece kullanışlı
sonuçlar vermiştir.
Ayrıca
kanserli hücreler işaretlendiğinde ilaçlar manyetik nanoparçacıkların olduğu
bölgelere gönderilerek, kanserli hücrenin üzerine ilacın enjekte edilmesi
nanoparçacıkların etiketlenmesiyle mümkün olmaktadır. Ne gariptir ki, dünyada
benzer çalışmalar yapılırken ve sağlık alanında bu çalışmalar ilerlerken
Türkiye’de bu alanda çalışanlar ile sağlık çalışanlarının birlikte akademik
çalışmalar yapamamaları içler acısıdır.
Tanıma
işlemi aslında diziliş ve yerleşmelerde kanserli hücrenin fark edilmesi yani
tanınması anlamına gelir. Bu işlemi nasıl özellikle süperparamanyetik
nanoparçacıklar yapıyorsa, protein, enzim ve peptit gibi yapılarla da
yapılabilir.
Yukarıda
belirtildiği üzere, aynı yere yerleşen farklı dönüş/spin yönelimine sahip iki
elektron birbirinden ayırt edilebilir. Bu iki elektron arasında çok ufak olmak
üzere enerji farkı vardır. Dış bir manyetik alan uygulandığında bu iki elektron
arasındaki enerji farkından kaynaklanan sinyaller alınır. Buna “rezonans”
denir.
Kanserli
hücre bölgesindeki işaretli manyetik süperparamanyetik nanoparçacıkların dış manyetik
alan altında titreşime tâbi tutulması (rezonans) tam anlamıyla bir işaretleme
olarak görülebilir. Buna bağlı olarak titreşim hareketinin frekansı ayarlanarak
kanserli bölge etiketlenir ve kanserli hücrenin etrafı bu etiketleme nedeniyle
bağlanır ve koparılıp sağlam hücreden ayrılması sağlanır.
Maddeler
için olan rezonans olayı canlı hücreler için “biyorezonans” olarak bilinir.
Biyorezonans olayının en güzel uygulama yerlerinden biri, kanserli hücrelerin
teşhis ve tedavisinde kullanılmasıdır. Daha önce kanserli hücrenin titreşim
frekansının olması gereken normal hücre titreşiminden farklı olduğunu, bunun
tedavide de normal hücre titreşiminin referans alındığını yazmıştık. Yani
kanserli hücre normal hücre gibi titreştirilerek tedavi yoluna gidiliyor.
Kuantum
Kuramı’nın temellerine göre çalışan biyorezonans olayı hastalığa neden olan
bakteri, virüs, parazit ve ağır metaller gibi maddelerin dışlanmasında son
derece kullanışlı tekniklerden biridir.
Yaşlılık
malûm, ancak yaşlananın geciktirilmesi de mümkündür. Ölümün çaresi olmayacak ve
bütün insanlar ölecek. Ancak daha uzun yaşlarda daha sağlıklı ve daha genç yaşamak
çok kolaydır. Kuantum Kuramı’nın verilerine göre yaşlı bir bireyin sağlıklı
hücrelerinin genç insanın sağlıklı hücreleri gibi çalışması için ters
frekanslar verilerek daha uzun süre ve daha genç bir ömür sürmek mümkündür.
Bu
tekniklerin en önemlilerinden biri ise kan dolaşımı ve kanserli hücrelere
kuantum noktalar yükleyerek zararlı olmalarının önüne geçilebilir olmasıdır.
Kuantum noktalar kanserli hücreleri dış manyetik alan altında harekete
zorlayarak vücuttan dışarı atılmasını sağlar.