Kötüler arasından bir taraf seçmeye mecbur muyuz?

Devlet yöneticilerini gelecek süreçte çetin imtihanlar bekliyor. Özellikle onlar bilmeliler ki, toplumsal kitlelerin çirkef, kötü huylu, ahlâksız tabakalarından birinden birini tercih etmek zorunda değiller. Bu tercih imtihanı karşılarına çıktığında asla ve kat’a oy kaygısına düşerek birinden birini tercih etmesinler!

“TARAFSIZ olan bertaraf olur” şeklinde bir söz var.

Bu sözün bir şahadet yani tanıklık konusunu ilgilendirdiğini düşünüyorum.

Haklı olan hakkındaki tanıklığınızı adaletle yerine getirmezseniz, sonunuz hüsran olur. Söz konusu vecize de bu anlamda kullanılmış sanırım.

İyiyi, hakkı, haklıyı tutmak, insanlığın asalet ve şerefine yakışandır. Erdemdir.

Ancak öyle enteresan manzaralarla karşılaşıyor ki insan, ortada ne iyi, ne de hak var ama o manzarada da bir taraf tutmanız isteniyor.

Meselâ yarışma programlarında iki rakip taraftan birini tutmanız bekleniyor. Bu beklentiye büyük bir kitle karşılık veriyor ve bir kısmı bir tarafı tutarken, diğer kısım da diğer tarafı tutuyor.

Bakıyorsunuz, ne edep var, ne ahlâk var, ne insaniyet var. Küfür kıyamet gırla! Bir taraf diyor ki, “Bu taraf haklı!”; diğer taraf diyor ki, “Bizim taraf haklı!”. Kimse, “İkisi de ahlâksız, ikisi de haksız!” demiyor. Diyeni, taraf tutma beklentisine olumlu karşılık vermeye alışmış olanlar dışlıyor, ötekileştiriyor, yaptırıma dahi uğratıyor.

Bir cemiyette, cemaatte yahut herhangi bir toplumsal grupta bir kimse diğerini, diğeri de o kimseyi topa tutuyor. Kimsecikler, “Böyle mensubiyet olmaz! Onun hakkında kötü olduğunu düşündüğün şeyi kaydedip vakti gelince ifşa etmeyi tercih edeceğine neden onu ve bizi zamanında uyarmadın? Bu insanlığa (İslâmlığa) sığmaz!” demiyor.

Bir de bakmışsınız, bir tarafın taraftarları da, diğer tarafın taraftarları da iki kötü yaka arasında birbirine girmiş.

Yahu Allah aşkına, iyiyi ve haklıyı tutmak farz, amenna! Ama iki kötüden birini tutmak zorunda değiliz!

Üç kötüden birini de tutmak zorunda değiliz, dört kötüden birini de tutmak zorunda değiliz, milyarlarca kötüden birini “İçlerindeki en iyisi bu” diye tutmak zorunda değiliz.

Toplumsal bir girdap bu!

Devlet yöneticilerini gelecek süreçte çetin imtihanlar bekliyor. Özellikle onlar bilmeliler ki, toplumsal kitlelerin çirkef, kötü huylu, ahlâksız tabakalarından birinden birini tercih etmek zorunda değiller. Bu tercih imtihanı karşılarına çıktığında asla ve kat’a oy kaygısına düşerek birinden birini tercih etmesinler!