2011’DEN itibaren Sırbistan ile Kosova arasında başlayan diyalog
süreci iki döneme ayrılır: Birincisi teknik konuların müzakeresiyken, ikincisi de
siyâsî konular olmuştur.
Teknik konular tamamlandıktan sonra siyâsî konuların
müzakereleri başlamıştır. Asıl zor olan konular siyâsî olanlarıdır. AB’nin
gözetiminde yapılan müzakereler siyâsî meselelerde çıkmaza uğramıştır.
Sırbistan’ın Kosova’yı tanıyan ülkelere yönelik resmî tanımanın geri çekilmesi
için yaptığı lobi çalışmaları nedeniyle Kosova, AB ve ABD’ye bundan rahatsız
olduğunu dile getirmiştir. Ardından Kosova’nın INTERPOL’e üye olamaması
nedeniyle hükûmet ciddî eleştirilere maruz kalmıştır.
Dönem hükûmetinin Başbakanı olan Haradinay, dış politikadaki
bu hezimetini geçiştirmek ve gündemi değiştirmek için Sırbistan’ın bu lobicilik
faaliyetlerini de gerekçe göstererek Sırbistan ve Bosna-Hersek’ten gelen
mallara yüzde 100 gümrük vergisi koyma kararı aldı. Kosova ve Sırbistan
arasında zaten çıkmaza girmiş olan müzakere süreci, Sırbistan’ın vergiler
kaldırılana kadar müzakerelere başlamayacağını bildirmesiyle tamamen durdu.
ABD ve AB’nin Haradinay iktidarına sürekli olarak gümrük
vergilerini kaldırma çağrıları sonuçsuz kaldı. Ancak QUINT ülkelerinin
Haradinay’a baskı yapmaya başlaması sonucunda Haradinay, özel mahkemeden bir
çağrı aldı.
Haradinay, başbakan sıfatıyla mahkemeye ifade vermeye
gitmeyeceği gerekçesiyle kimsenin beklemediği bir anda hükûmetten istifa etti.
Daha sonra da meselenin mahkeme meselesi değil, yapılan baskıların netîcesi
olduğu konusu, Haradinay’ın örtülü ifadelerinden anlaşıldı.
***
Kosova’da hükûmetin istifası sonucu yeniden seçimlere
gitme kararı alındı. Ancak bu sefer siyâsî sahneye LDK ve Vetëvendosje partileri
ciddî bir şekilde çıkmaya hazırlanıyordu. Özellikle Vetëvendosje lideri Albin
Kurti’ye yönelik destek her geçen gün artıyordu. Vetëvendosje, LDK ile seçim
öncesi koalisyon yapma talebini iletti, ancak LDK buna yanaşmadı.
Kamuoyunda LDK-Vetëvendosje koalisyonunun doğal bir koalisyon
olacağı konusunda ciddî bir destek vardı. Bunun üzerine 6 Ekim’de yapılan
seçimlerde Vetëvendosje yüzde 26 ile mecliste 29 sandalyeye sahip olurken, LDK
ise yüzde 24,54 ile 28 sandalyeye sahip oldu. Daha önceki hükûmetlerden yılmış
olan halk, bu sonuçları bir zafer olarak gördü. Toplumun bu anlamdaki inancı,
Kosova’nın yeni bir döneme girdiği yönündeydi.
Ancak Kosova’nın önünde bitmemiş olan çok ciddî, önemli
ve tehlikeli bir süreç vardı. Bu süreç, Sırbistan’la yapılacak olan nihâî anlaşma
süreciydi. Seçimlerin hemen ardından başlayan Vetëvendosje ile LDK arasındaki
koalisyon görüşmeleri gerektiğinden fazla sürdü. Kamuoyunun ciddî bir desteği
bulunan bu koalisyon müzakerelerde tıkanıyordu. LDK Sırbistan’a uygulanan
vergilerin ABD’nin istediği gibi şartsız ve hemen kaldırılması gerektiğini
söylerken, Vetëvendosje ise vergilerin kademe kademe ve mütekabiliyet esasına
göre olması gerektiği konusunda diretiyordu. En sonunda LDK, kendi
seçmenlerinin ve kamuoyunun baskısına dayanamayarak koalisyonu kabul etmek
zorunda kaldı.
Netîcede, 3 Şubat 2020 tarihinde Albin Kurti
başbakanlığında Vetëvendosje, LDK ve topluluklardan oluşan hükûmet kuruldu.
Hükûmet kurulur kurulmaz hemen Sırbistan’a uygulanan vergiler konusu
tartışılmaya başlandı. ABD; Kosova-Sırbistan görüşmeleri için ABD’nin Almanya Büyükelçisi
Richard Grenell’i özel elçi olarak atadı. Grenell sürekli şekilde anlaşmanın
yolunun açılması için vergilerin kaldırılması gerektiğini belirtiyor ve bunun
için çağrıda bulunuyordu.
Grenell, 27 Şubat’ta attığı bir Twitter mesajında, “Bizim pozisyonumuz yeterince açık. Vergiler
tamamen kaldırılmalı. Bu konu bugün Beyaz Saray’da Cumhurbaşkanı Thaçi’ye de
iletildi” diyerek çağrısını yineliyordu.
Grenell’den önce de 13 Şubat’ta Mike Pompeo, Başbakan
Kurti’ye bir mektup yazmış ve gerekçesini anlatarak vergilerin kaldırılması
çağrısında bulunmuştu.
ABD’nin baskısı ile koalisyon ortağı LDK’nın da baskısı da
artmaya başladı. Bunun üzerine Başbakan Kurti, vergilerin mütekabiliyet esasına
göre kaldırılması için bir eylem plânı hazırladı ve 15 Mart’tan itibaren
başlamak üzere ilk önce hammaddelerden vergilerin kaldırılacağını ve bu kararın
Sırbistan tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak görülmesi gerektiğini,
Sırbistan’ın da adım atmasının lüzumunu ifade etti. Bunun üzerine ABD Elçisi
Grenell, bunun kabul edilmez olduğunu ve vergilerin derhâl şartsız bir şekilde
tamamen kaldırılması gerektiğini duyurdu. Ardından koalisyon ortağı LDK ve
diğer muhalefet partileri, Kurti’nin Kosova’nın ABD ile olan dostluğunu
tehlikeye soktuğunu ve bunun çok tehlikeli olduğunu belirterek Kurti’yi
suçlamaya başladı.
***
Tüm bu gelişmeler yaşanırken dünyada patlak veren
Koronavirüs hâdisesi Kosova’ya da ulaştı. Koronavirüs vakası 19’a ulaştıktan
sonra Acil Durum Koordinasyonu’nu oluşturan kurul, acil önlemleri duyurdu. Bunun
üzerine Cumhurbaşkanı Thaçi ile Başbakan Kurti bu kriz hakkında görüşmek üzere
bir araya geldi. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı, olağanüstü hâl ilân
edilmesi gerektiğini ve bunu meclisten talep edeceğini duyurdu. Aynı akşam bir
televizyon kanalına katılan ve koalisyon ortağı LDK partisinden olan İçişleri Bakanı
Agim Veliu, Cumhurbaşkanı’nın önerisine destek verdiğini ifade etti. Bunun
üzerine Başbakan Kurti, İçişleri Bakanı’nın bu çıkışından dolayı kendisini
görevden aldı. LDK ile Vetëvendosje arasında var olan görüş ayrılıkları ayan
beyan ortaya çıkmış oldu.
LDK Başkanı İsa Mustafa, Başbakan Kurti’den hemen ABD’nin
isteği doğrultusunda gümrük vergilerini şartsız bir şekilde kaldırmasını, İçişleri
Bakanı’nın göreve geri almasını ve LDK’dan özür dilemesini istedi. Aksi hâlde
koalisyondan ayrılacaklarını ve meclise güvenoyu göndererek hükûmeti
düşüreceklerini belirtti.
Ancak Başbakan Kurti, bu kararlarından geri adım atmadı.
LDK, muhalefet partilerinin de desteği ile 44 imza toplayarak meclisi güven oylamasına
çağırdı.
Kosova Meclisi güven oylamasını yapmadan bir gün önce AB
temsilcileri ile ABD temsilcilerinin yaptıkları açıklamalar, aslında AB ile ABD
arasındaki görüş ayrılıklarının gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Oylamadan bir
gün önce Kosova’nın Fransa ve Almanya Büyükelçilikleri LDK’ya çağrıda bulunarak,
oylama kararını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini, bu zor zamanlarda böyle
bir krize girmenin yanlış olduğunu ve kararın ertelenmesi gerektiği çağrısında
bulundular. Büyükelçilerin bu çağrısından sonra aynı gün Fransız ve Alman
Dışişleri Bakanları da bu şekilde LDK’ya çağrı yaptılar.
Ancak aynı akşam ABD’nin Kosova Büyükelçisi Philip Kossnet,
attığı Twitter mesajında, “Yarın güven oylamasının
yapılmasından dolayı memnunum. Başbakan Kurti’ye de söylediğim gibi, meclis ve
tüm kurumlar Anayasa’ya uymalıdır” diyerek aslında hükûmetin düşürülmesini
desteklediğini dolaylı da olsa söylemiş oldu. Bu mesajı Grenell’in de retweet
etmesi ise, onun da buna destek verdiğini göstermekteydi. Bu şekilde, aslında
AB ile ABD’nin Kosova üzerinden restleşmesini de görmüş olduk.
***
Güven oylamasının yapıldığı 25 Mart tarihinde Başbakan
Kurti, yaptığı kürsü konuşmasında hükûmetin düşürülmesinin ne olağanüstü hâl,
ne de İçişleri Bakanı’nın görevden alınmasından dolayı olduğunu belirterek,
bunun tek nedeninin Kosova ile Sırbistan arasında yapılacak olan anlaşmadan
kaynaklandığını ifade etti. Kosova Başbakanı, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç ile
yaptıkları pazarlıklar nedeniyle Kosova’nın çok şey kaybedeceğini ve Vetëvendosje’nin,
bunun için büyük bir engel oluşturduğu için koalisyon ortağı LDK, muhalefet ve
Cumhurbaşkanı Thaçi bir araya gelerek ABD’nin direktifleriyle düşürüldüğünü
belirtti.
Aynı şekilde gümrük vergilerinin asıl mesele olmadığını,
bunun sadece bir gerekçe olduğunu ifade ederek, aslında anlaşmanın hazır
olduğunu, gerçekte her ne kadar resmî müzakereler durmuş olsa bile Kosova
Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç
arasında gizli görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Ayrıca Kurti, anlaşmanın
hazır olduğunu ve Beyaz Saray’da açıklanmak için beklediğini dile getirdi.
Gümrük vergilerinin ise müzakerelerin başlaması için
değil, anlaşmanın ilân edilmesi için kaldırılacağını belirten Kurti, anlaşma
meselesine gelince, kendisinin de Sırbistan’la nihâî bir anlaşma yapılmasından
yana olduğunu belirttiğini, ancak sorunun kalıcı bir şekilde sonlandırılması
için bunun Sırbistan’la nasıl bir anlaşma yapılacağına bağlı olduğunu söyledi.
Bunun için de Bosna-Hersek örneğini vererek, Bosna’nın Sırbistan’la anlaşma
yaptığını, ama bunun Sırbistan’la ve Sırplarla olan sorunları ortadan
kaldırmadığını, bilâkis daha karmaşık hâle getirdiğini ifade etti.
Aynısının Kosova’ya da yapılmaya çalışıldığını ve
hazırlanan anlaşmanın Kosova’nın aleyhine olacağını ifade eden Kurti, bunun
için böyle bir anlaşmaya karşı olduklarını deklare etti. Dolayısıyla hükûmetin
düşürülmesinin arka plânının bu olduğunu, ancak Vetëvendosje hareketinin
durmayacağının ve gelecek günlerin kendisini haklı çıkaracağına inandığını
ifade etti.
***
Sonuç olarak, Kosova’nın bugüne kadar halkın desteğini bu
kadar güçlü bir şekilde almış olan nadir hükûmetlerinden biri olan Kurti iktidarı,
yapılan güven oylamasından 82 lehte, 32 aleyhte ve 1 çekimser oyla düşürüldü.
Kurti iktidarı 50 günlük ömrüyle şimdiye kadarki en kısa hükûmetlerden biri
oldu.
Bundan sonra Kosova Anayasası, yeni hükûmetin kurulması
için birinci çıkan partiden yeni bir başbakan adayı talep edecek. Yeni başbakan
adayının hükûmeti kuramaması hâlinde, meclis partilerinin çoğunluğunun kararıyla
yeni bir isim vermesiyle bir hükûmet kurulabilir veya yeniden seçimlere
gidilebilir.
Vetevëndosje, yeni bir başbakan adayı vermeyeceklerini
belirterek, Cumhurbaşkanı’nın Koronavirüs krizinden sonra seçimleri ilân etmesini
talep ediyor. Ancak görünen o ki, Kosova seçimlere gitmeden, Vetëvendosje hâriç
çok geniş katılımlı bir hükûmet kuracak. Ve bu hükûmetin tek bir görevi olacak:
Sırbistan’la anlaşma açıklandıktan sonra meclisten bu anlaşmayı geçirmek...
Anlaşmanın geçmesi için 82 milletvekilinin oyuna ihtiyaç duyulacaktır.
Yeni kurulacak geniş katılımlı hükûmet de buna göre dizayn edilecektir. Sırbistan’la
olan anlaşma açıklandıktan sonra Kosova Meclisi’ne getirilme sürecinde Vetëvendosje
de süreci izlemeyecektir. Vetëvendosje bu durumdan sonra var olan kamuoyu
desteğini katlayarak artırdı. Çünkü Kosova halkı, yapılan bu hareketi kendisine
yapılmış bir darbe olarak görmektedir. Vetëvendosje, Albin Kurti’nin
liderliğinde, var olan protestoları organize etme becerisi sayesinde anlaşmanın
onaylanması sürecinde büyük gösteriler yapabilir. Bunun için de şimdiden
hazırlıkların yapıldığı söylenebilir.
Dolayısıyla Koronavirüs vakası, hükûmetin düşürülmesi ve de
Sırbistan’la yapılacak olan nihâî anlaşma meselelerinden dolayı 2020, Kosova
için zor ve kayıp bir yıl olacak!