Köşeye sıkışanların can simidi: Türkiye karşıtlığı

Öyle anlaşılıyor ki, bölgemizdeki gayr-i meşru tezlerine meşruiyet kazandırmak isteyenlerin, başları her sıkıştığında kullandıkları Türkiye karşıtlığına Ermeniler de bir can simidi gibi sarılmış görünüyor.

BİRKAÇ ay önce Rusya ve Sırbistan’ın Ermenistan’a silah yardımında bulunduğuna dair haberler kamuoyuna yansıdı. Ama bu haberler üzerinde kamuoyu yeteri kadar durmadı. Sonradan anlaşıldı ki, Sırbistan’ın ciddî derecede mühimmat, Rusya da İran üzerinden Ermenistan’a hatırı sayılır silah yardımında bulunmuştu.

Ermeniler iki ay sonra yeniden Azerbaycan topraklarına saldırdılar.    Öyle anlaşılıyor ki, bu bir anda gelişen bir olay değil, plânlı ve hesaplı bir saldırı. Üstelik yapılan silah yardımlarına bakılırsa, bu saldırıların arkasında Ermenilerin dışında irade gösterenler de var.

Fakat cepheden gelen haberler, silah yardımlarının pek bir işe yaramadığını gösteriyor. Çünkü kamuoyuna yansıyan bilgilere göre kardeş Azerbaycan Birlikleri saldırıları püskürtüp karşı saldırı başlatarak birkaç saat içerisinde işgal altındaki 7-8 köyü ve çok sayıda stratejik tepeyi kurtardı. Azerbaycan Kuvvetleri bununla da yetinmeyip, Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinin hem kuzeyinden, hem güneyinden, hem de doğusundan karşı saldırı başlatarak Ermeni birliklerine ağır kayıplar verdirdiler. Hattâ kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Karabağ sınırındaki bir köydeki Ermeni garnizonunu teslim aldılar.

Sosyal medyaya yansıyan görüntüler, Ermeniler açısından durumun hiç de hesap ettikleri gibi gelişmediğini gösteriyor. Çünkü Azerbaycan saldırıları sonrası bulunduğu yeri terk edip kaçan Ermeni askerlerinin görüntüleri sosyal medyaya yansıdı. Bunlar sıcak görüntüler mi, yoksa çok öncesine ait kayıtlar mı, tam olarak açığa kavuşmasa da, Ermenilerin durumunun hiç de hesap ettikleri gibi olmadığı aşikâr.

Kim neyin peşinde?

Saldırılar başladığında uluslararası kamuoyu hemen itidal çağrısı yaptı. Başta Fransa ve ABD, taraflara saldırıları sonlandırma çağrısında bulundu. Rusya’dan da benzer bir açıklama geldi. Rusya’nın açıklaması, diğer açıklamalara göre daha cılız kaldı. Ermenilerin biraz hırpalanması Rusya’nın işine geliyor. Açıklamaların cılız kalmasının altında bu yatıyor.

Ruslar, kendilerine karşı eskisi kadar sıcak davranmayan ve Batı yanlısı tavırlar gösteren Erivan yönetiminin Azerbaycan tarafından hırpalanınca Batı yanlısı tavırlardan vazgeçip yeniden kendisine güdümlü hâle geleceğini düşünüyor. Bu senaryonun gerçekliğini önümüzdeki süreçte daha net göreceğiz ama öyle anlaşılıyor ki, Rusların bu yönde bir plânı var. Ya da en azından Ruslar, Azerbaycan’ın Ermenileri hırpalama ihtimâline karşı böyle bir strateji üzerinde duruyorlar.

Batı dünyası da çeşitli hesaplar peşinde. ABD seçim arefesinde, Fransa’da ise seçimler yaklaşıyor. Her iki ülkede de Ermeni lobisi çok güçlü. Hattâ dünyanın en güçlü Ermeni lobisi bu iki ülkede bulunuyor. Hâl böyle olunca, lobinin desteğini kazanabilmek için siyâsetçiler, lobinin hoşuna gidecek açıklama ve eylemlere ağırlık veriyorlar.

Ayrıca Fransa, Akdeniz’de ve Libya’da ülkemiz ile olan çıkar çatışmasından dolayı Ermeni tezlerine daha yakın duruyor.

Bu arada Karabağ sorununun çözümü için AGİT-Minsk Grubu’nun liderliğini yapan Fransa, uluslararası hukuka rağmen Azerbaycan’ın Ermeni işgalini kabul etmesi gerektiği yönünde tezleri alttan alta işliyor.

Ermeniler de Türkiye karşıtlığına sığındı

Ülkemiz, saldırılar sonrası Azerbaycan’ın haklı mücadelesinin yanında olduğuna ve Azerbaycan’a her türlü desteğin verileceğine dair açıklamaları en üst düzeyde ardı ardına yaptı.

Sahada köşeye sıkışan Ermeniler, bunun üzerine saldırıları kendilerinin değil, Azerbaycan’ın başlattığını ve Azerbaycan’ın saldırılarının arkasında ülkemizin olduğunu belirten açıklamaları ardı ardına yapmaya başladılar.

Ermenistan açıklamasında, “Türkiye” vurgusunu üstüne basa basa dile getirdi. Bu, onlar için çok önemli! Çünkü Ermeniler, sahadaki sıkışmışlıklarını aşmanın tek yolunun uluslararası müdahale olduğunu biliyorlar. Uluslararası kamuoyunu da harekete geçirmek için Türkiye karşıtlığını kullanıyorlar.

Öyle anlaşılıyor ki, bölgemizdeki gayr-i meşru tezlerine meşruiyet kazandırmak isteyenlerin, başları her sıkıştığında kullandıkları Türkiye karşıtlığına Ermeniler de bir can simidi gibi sarılmış görünüyor.