SIKLIKLA dile getirdiğim bir husus var ki o da şu: Yaşadığımız
çağda gazetecilerin gündem kaygısı taşımadığı…
Evet, gerek dünya, gerekse ülke gündemi, internetin
keşfinden sonra doğan açık kaynaklara paralel, sosyal medyanın da gücüyle
eskiye oranla çok daha rahat belirleniyor.
Birinin konuşması, ötekinin cevap vermesi… Birinin
tatile çıkması, bir başkasının lüks bir arabayla kaza yapması… Bizim gündemimiz
bu olmayacak ama son bir buçuk yıldır gündemden düşmeyen Koronavirüs ile
ilintili olacak.
Şimdi milyonlarca izlenen o meşhur (!) videoların
sesini kısıp başlığa ilişkin cümleler kuralım. Hazreti Âdem’den (as) yani “ilk insandan” günümüze, insanoğlunun fikirleri
yer yer benzerlik gösterse de, gece gündüz örneğinde olduğu gibi ekser
itibariyle zıtlık göstermektedir. Tıpkı salgın belirtilerinin görüldüğü 2019
sonundan 2021 ortalarına kadar geçen sürede olduğu gibi…
Hatırlayanlar olacaktır, Kovid-19 salgını için 6 Mayıs
2021 tarihli makalemizde, “Küreselcilerin
önümüze sürdüğü pandemi, kimine göre kıyamet alâmeti, kimine göre de bir
algıdan ibaret” demiştim.
Araya bayram, Kudüs saldırısı ve sair konular girince,
“Milyarderlerin ‘Kovid-19’ sevgisi nereden geliyor?” sorusuna cevap aradığım
yazımı üç haftalık bir gecikmeyle ancak tamamlayabildim.
Nisan ayının başlarında, milyarderlerin “yeni tip”
Koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında servetlerini 4 trilyon dolar arttırdığına
dair bir veri ile karşılaştım. Açıkçası bunu tahmin ediyor ve bekliyorduk, ancak
bu kadar korkunç bir rakama ulaşacağını hayâl dahi etmiyordum. Evet, dile kolay,
tam “4 trilyon dolar”!
Haberin kaynağı, “Business Insider” isimli bir internet
sitesiydi. Politika Araştırmaları Enstitüsü (IPS), salgının hızla yayıldığı
tarihler arasında (18 Mart 2020-18 Mart 2021) bir rapor hazırlamıştı ve bu
raporda, 2 bin 365 milyarderin yüzde 54’lük bir artışla servetlerini 4 trilyon
dolar daha arttırdığı yazıyordu…
Bu rakam, 21 Mayıs 2021 verilerine göre 7 milyar 869
milyon 255 bin olan Dünya nüfusunun yüzde 0,00003’üne tekabül ediyor. Tabiî
yanlış hesaplamadıysam…
Bahsi geçen raporda, en zengin 20 milyarderin yüzde 68
artışla 742 milyar dolarlık bir kazanca eriştiğinin bilgisi de yer alıyordu.
İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam,
Politika Araştırmaları Enstitüsü’nü (IPS) teyit ediyor ve 2021 başlarında yayımladığı
benzer bir raporda, milyarderlerin gelirlerine yaklaşık 3,9 trilyon dolar eklediğini
belirtiyordu.
Aralarında Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) üçüncü en
yüksek bağışçısı konumunda bulunan Bill ve Melinda Gates Vakfı’na yön veren ve Microsoft’un
kurucusu olan Bill Gates, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Tesla’nın kurucusu
Elon Musk ve Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in de olduğu milyarderlerin toplam
servetinin, G20 grubu ülkelerinin virüsle mücadele için yaptıkları tüm harcamalardan
fazla olduğunu düşündüğümüzde, tablonun büyüklüğü retina dışına taşıyor!
“Eşitsizlik Virüsü”
Bir yanda ortalama 3 bin milyarderin önlenemez
zenginliği, diğer yanda Kovid-19’la mücadele kapsamında ekonomisi sarsılmış
hâldeki gelişmekte olan ülkelerin kayıpları… Tüm bunların yanında, ölümün ve
zulmün kol gezdiği Filistin, Suriye ve Doğu Türkistan gibi topraklar ile açlık
ve susuzluğun en çok görüldüğü Afrika ülkelerindeki yetersiz aşılama
faaliyetleri...
Yazıyı kaleme aldığım saatlerde Sağlık Bakanlığı,
Kovid-19’la mücadele kapsamında uygulanan toplam aşı miktarının 28 milyon
düzeyine eriştiğini kamuoyuyla paylaştı. Ülkemiz adına sevindirici, ya
diğerleri?
BM’nin İsrail saldırılarında sınıfta kalması gibi, Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) de Kovid-19’la mücadelede ve eşit aşılamada ne yazık ki
sınıfta kalmıştır! Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2021 Davos Diyaloğu
toplantıları öncesinde yayımladığı çalışmasına “Eşitsizlik Virüsü” başlığını
vermesi bu tezimizi doğrular nitelikte…
Yazımı sonlandırırken, yeni bir hayâle dalmak ya da
güzel bir rüya görmek için gözlerimi kapatıyorum. Dünyanın en zengin
milyarderleri, servetlerine dokunmadan, sadece son bir yılda elde ettikleri
kârları, dünyada virüs yüzünden kimsenin yoksullaşmaması ve herkese yetecek
sayıda aşı satın alınması için hibe ediyorlar…
Şu bir gerçek ki, korkuttular ve korktuk. Şimdi, rüyadayken bir kare daha görmek istiyorum; salgın, ister afet olsun, ister algıyla yönetilsin, ne olursa olsun, “bitsin” artık!