Komşu farkında değil ama ABD, Yunanistan’ı işgale hazırlanıyor!

ABD’ye olan bağımlılıklarının kendilerini bir sömürge devlet hâline getireceğini bile bile “Denize düşen yılana sarılır” misali çaresizce ABD’nin koruması altına giriyorlar. Bilmiyorlar ki ABD, menfaati olmayan yerde bulunmaz. Yarın Akdeniz’de bizden çalmaya çalıştıkları haklarımızın üzerine bir bardak su içerlerken kendi haklarının da Amerikalılar tarafından kullanıldığını görecekler ama çok geç olacak!

DÜNYANIN çeşitli ülkelerinde yaklaşık 800 ABD üssü bulunduğu biliniyor. ABD, bu sayede menfaatine uymayan gelişmelere ânında müdahale etme fırsatı buluyor. Bu üslerin kurulmasına izin veren ülkeler ya müttefiklik gereği ya da ABD tarafından korunma ihtiyacı ile karar veriyorlar.

Ancak ABD’nin gerçek derdinin, koruma taleplerini karşılamak değil, kendi dünya siyâsetini korumak olduğunu tahmin edebiliyoruz. Hedef kendi siyâsetini korumak olunca, üslerin kurulduğu ülkelerle arada bir sorunlar yaşanması da kaçınılmaz oluyor tabiî ki.

Türkiye’de de, her sorunda İncirlik Üssü tartışma konusu yapılsa da, farklı amaçlarla kullanılan 15 ABD üssü bulunuyor. Son yıllarda ortak paydalarda buluşmakta zorlandığımız ABD ile aramızda bu üslerin bir koz olarak kullanılmış olduğunu düşünüyorum. Amerikalıların bu soruna alternatif çözümler aradığı da kulaklara fısıldanıyor sürekli. Zira gerek Orta Doğu, gerek İran, gerekse Rusya’yı kontrol edebilmek için bölgede askerî varlığını konuşlandıracak noktalara ihtiyaçları var.

Geçenlerde Yunan basını, ABD’nin Yunanistan’da 20 yeni askerî alan talep ettiğini yazdı. Girit adası üzerinde bulunan üssü güçlendirme konusunda 2019’da alınan kararın ardından, sınırımıza 40 kilometre uzaklıktaki Dedeağaç’ta daha dar kapsamlı da olsa yeni bir ABD üssü kurulduğu geçen sene açıklanmıştı. Yunanistan ile ABD arasında var olan savunma iş birliği anlaşmaları kapsamında gündeme gelen yeni üs talepleri ise olayın boyutunu biraz daha değiştirmiş görünüyor.

Gürcistan ve Ukrayna konusunda AB ve ABD ile sorunlar yaşayan Rusya’yı daha rahat kontrol edebilmek ve gözdağı verebilmek için bölgeye en yakın yerleri seçme gayreti anlaşılabilir tabiî. Ancak, Türkiye’nin hem ABD, hem de Yunanistan ile yaşadığı sorunları düşününce, Yunanistan’daki yeni askerî üs taleplerinin bize de bir gözdağı verme amacı taşıdığını düşünmek hiç de uzak bir ihtimâl olmasa gerek.

S-400 füze savunma sistemleri konusunda yeni ültimatomlar vermekten vazgeçmeyen, F-35 projesindeki gasp edilen haklarımızı da bu konuya bağlayan ABD, Libya ve Suriye’deki başarılarımıza boyun eğmenin faturasını bir şekilde kesme gayretinde aslında. AB’yi Doğu Akdeniz konusunda arkasına alsa da istediği yaptırımların hayata geçmesini sağlayamayan Yunanistan’a uzunca süredir verdikleri askerî tatbikat desteğinin ardından yeni savunma iş birliği güncellemeleri de tam buna işaret ediyor zaten.

Ve Biden yönetimi, Türkiye ile olan ilişkilerinin çıkmaza girmesi ve ülkemizdeki üslerinin kapatılması ihtimâline karşı da gerek Kuzey Irak, gerekse Yunanistan’da tedbirler alıyor.

Onlarca yıldır ekonomik sorunlarını müttefiklerinin üzerine yıkan, Kıbrıs’tan sonra Akdeniz’i de dünya siyâsetine mâl etmeyi başaran Yunanistan’ın, bu üslere izin vermesi hiç sürpriz olmayacaktır. Cumhuriyet tarihimiz boyunca adalar üzerinden kışkırtıcı siyâsetini sürdüren Yunanlar, bundan sonra ABD askerî gücünü arkalarına aldıkları zannıyla daha da hâdlerini bilmez hareketlere girişebilirler. Nitekim son olarak navteks ilân edilen uluslararası sularda araştırma gemimize yapılan taciz de bu hâdsizliklerden biri oldu.

Kendileri de biliyorlar ki, Türkiye, Yunanistan’dan belki on sıklet daha üstte. Dolayısıyla bize karşı tek başlarına bir hamle yapmaları imkânsız. Olmaz ama bir gün bizimle savaşmak zorunda kalsalar, barış anlaşması yapmak için yalvarmaları bir ay sürmez.

Değişen dünya şartları, Türkiye’nin gücünü arttırdıkça Yunanlar daha çok dışa bağımlı hâle gelmelerinin ezikliğini yaşıyorlar aslında. ABD’ye olan bağımlılıklarının kendilerini bir sömürge devlet hâline getireceğini bile bile “Denize düşen yılana sarılır” misali çaresizce ABD’nin koruması altına giriyorlar. Bilmiyorlar ki ABD, menfaati olmayan yerde bulunmaz. Yarın Akdeniz’de bizden çalmaya çalıştıkları haklarımızın üzerine bir bardak su içerlerken kendi haklarının da Amerikalılar tarafından kullanıldığını görecekler ama çok geç olacak!

Bugünkü şartlarda ne Yunanistan’ın, ne de üslerinden dolayı ABD’nin bize bir tehdit olacağını zannetmiyorum. Bize karşı yapılan hamlelerin hepsi büyümemizi durdurmak için yapılıyor. Gerek askerî gücümüz, gerek dış siyâsetteki alternatiflerimizden dolayı hiç kimsenin bize saldırma cesareti göstereceğini düşünmüyorum.