1920 yılında, İstanbul-Yeniköy’de
doğan Mefharet Atalay Yıldırım, dört kardeş idi. Mefharet Atalay Yıldırım’ın
babası, dönemin Beyoğlu Kaymakamı idi.
Yıldırım,
ilk ve ortaokul tahsilini İstanbul’da tamamladı, daha sonra ise tambur çalan amcası
Vahit Sağnak’tan etkilenerek müziğe başladı ve 16 yaşında İstanbul
Konservatuvarı Şan Bölümü’ne girdi. Burada Nurullah Şevket Taşkıran ve Madam
Rosenthal’dan dersler aldı.
Radyo
ile tanışması ise şöyledir: Bir gün Melek Erdik, radyoda Mefharet Yıldırım’dan
söz eder. Bunun üzerine Mesut Cemil kendisini dinler, sesini çok beğenir ve
kendisini Ankara Radyosu’na davet eder. Akabinde henüz birkaç ay devam ettiği
konservatuvar öğrenimini bırakarak Ankara’ya gider Mefharet Yıldırım.
1935-1945
yılları arasında Ankara’da kalmış olan Mefharet Yıldırım’ın ilk hocası Kemal
Batanay’dır. Ayrıca Ankara Radyosu’nda Ruşen Ferit Kam, Mesut Cemil, Cevdet
Kozanoğlu, Şerif İçli, Hakkı Derman, Vecihe Daryal, Fahri Kopuz, Halil Bedii
Yönetken’den dersler almıştır. Bir süre de önemli bir kemanî olan Reşat Erer
ile çalışmıştır.
1945
yılı sonunda İstanbul’a dönen Mefharet Yıldırım, İstanbul’da serbest sahne
konserleri vermeye başlamış ve tam yedi yıl assolist olarak çalışmıştır. 1949
yılında, Safiye Ayla’nın evinde, o yıllarda konservatuvarda müdür olan Şerif
Muhittin Targan Bey’le tanışmış ve İstanbul Konservatuvarı İcra Heyeti
üyeliğine davet edilmiştir.
Bunun
yanı sıra İstanbul Radyosu’nda koro şefliği ve Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nda
şef yardımcılığı görevlerini de yürütmüştür. Aynı zamanda İstanbul Radyosu’nda
solist, koro şefi, Repertuvar Kurulu ve Eğitim Kurulu üyeliği yaparak çeşitli
görevler de üstlenmiştir.
Eski
zaman alaturkasının billur sesli solistlerinden olan Mefharet Atalay Yıldırım’ın
sesi çok hoş, yorumu iddiasız, temiz ve de gereksiz süslemelerden uzak
olmuştur.
“Oya”
isminde bir kızı ve bir torunu olan Mefharet Yıldırım’ın dayısı ise Sebahattin Volkan’dır.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim kadrosundaki görevini 24 Temmuz
1994 günü gerçekleşen vefatına kadar sürdürmüştür. 27 Temmuz 1998 günü
Zincirlikuyu Kabristanı’na defnedilmiştir.
Mefharet
Yıldırım’ın, Sahibinin Sesi firmasına doldurduğu plaklar şunlardır: “Mektup
selam eyle bizden vatana”, “Yörük Ali (Zeybek)”, “Gide gide yarelerin dirildi”,
“Beni yalnız gecelerde dolaşırken”.
Merhum Yıldırım’ın bestelerini ise şöyle sıralayabiliriz: “Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum” (Kürdili Hicazkâr, usul: Curcuna) ve sözleri Yahya Kemal Beyatlı’ya ait olan “Yüce dağlar yüce olur” (Kürdili Hicazkâr, usul: Curcuna).