Kıyameti koparıp bîhaber görünen kim?

Hepimizden ırak olası bu kişiler, geldiğimiz çağın ürünü değil, belki tâ Kabil’e dek uzanan kıskanç ve kötücül insan tohumlarının zamanla evrilmesi ve kötülüğün resminin giderek daha dehşet verici bir hâl alması mümkün ama öz aynı...

“EY oğul!

Öyle insanlar göreceksin ki, koyunu yemek için tilkiyle plân yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibi ile birlikte yas tutacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar…” (Dursun Fakih)

***

“Son dönemde yaşanan olayların hangi boyutu nasıl izah edilmeli?” diye düşünürken, bir sinirbilimcinin instagram hesabındaki paylaşımına denk geldim. Şöyle diyordu Dr. Serkan Karaismailoğlu:

“Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde önemli rol oynayan kişilerden biri olan Dursun Fakih tarafından söylenmiş bu söz. Üzerinden yaklaşık 700 yıl geçmesine rağmen tavsiye olarak hâlâ çok kıymetli. Zira hangimizin çevresinde bu insanlardan yok ki?”

Tavsiye çok kıymetli, tespit muhteşem! Üstelik zaman zaman düştüğümüz bir yanlışa da işaret ediyor: Hepimizden ırak olası bu kişiler, geldiğimiz çağın ürünü değil, belki tâ Kabil’e dek uzanan kıskanç ve kötücül insan tohumlarının zamanla evrilmesi ve kötülüğün resminin giderek daha dehşet verici bir hâl alması mümkün ama öz aynı...

Bugün sıradan insanın dünyası için dahi çok politik olmasından, ona göre strateji geliştirip ilişkilerini bir siyasetçi gibi sürdürenlerin daha başarılı (!) olduklarından ve bizi yoran basamakların onlar için yürüyen merdivenden farkı olmadığından söz ediyoruz ya hani, işte durumun temel sebeplerinden biri bu!

“Nabza göre şerbet vermek” deyişinde en özlü ifadesini bulan becerinin, en bencil kullanımı da bu protipte yer alıyor. Gerçekte doğru ve etkin iletişimin sihirli prensibi olan ve karşıdakine, seviyesine, bilhassa ihtiyacına göre davranmak, sözü bu düsturla söylemek anlamına gelen deyim de yukarıdaki söz kadar zamansız bir doğruyu ifade ediyor. Ancak sözü edilen insanların elinde en kadim doğrular en kötücül amaçların elde edilmesi için kullanıldığından, birleşimi, tehlikesi giderek büyüyen bir hâle getirebiliyor bu insanları ve niyetlerini, eylemlerini...

Giderek başkalaşan, girdiği bünyeye göre farklı özellikler sergileyebilen yeni tür virüsler gibi düşünün bunları. Yahut adı bir dönem SARS, şimdilerde Corona olan ölümcül virüsler gibi… Nasıl bir anda salgın oluşturacak hızda yayılıyorlar, değil mi?

Tanıma, tanımlama, ilâcını/aşısını üretme aşamalarına dek yapılacak tek şey, sağlam bir bünye ve güçlü bir bağışıklık sistemini tamamlamak. Karakteristik anlamdaki insan için de alınabilecek ilk ve en hayatî önlem, sağlam bir kişiliğin varlığı...

Belki böylelerini her karşılaşmada yahut her an, her görüntüsünde ilk anda tanımak mümkün olmaz ama hayatınıza sızabilmeleri için gereken boşluğu da bulamaz sağlam bir kişilikte.

Velev ki girdi bir şekilde, yoğunluktan yahut da artan hassasiyet ve azalan firâsettendir sebebi... Bünyede tutunması mümkün olmaz, öldürücü etki yapamaz… Hâlâ kendi ellerinizle, türlü zehirle yok etmediğiniz bir bünyeniz varsa, en kısa zamanda bir yabancı hücre ile temas ettiğini, kendi bünyesine ve mâhiyetine en azından alerji yaptığını hisseder ve gereğini yapar.

Yeter ki bedeninizi savunmasız ve kalbinizi hissetmez hâle getirecek şeyleri ısrarla yapmaya devam etmeyin!

***

Bugün Rusya, ABD, Çin, Almanya, Pakistan ve dünya haritasındaki garabet dengesizliklerden ve kızışan oyundan, artık oyunda level atlandığından söz edecektim, bildiklerimizin tekrarını yapacaktım. Küçücük dünyalarda dönen ve büyük sanılan oyunları görünce değişti satırlar.

Belki de değişmemiştir, ne dersiniz? Çin başlığında bir anda değişen dengenin ve yaşananların tüm dünyada olası etkilerini düşününce, farkı yoktur belki de olanların. BM’de sözde insan hakları derken, ABD “demokrasi taşıdığı” ülkelerde kanla resmini çizerken, Türkiye ile stratejik ortaklığın peşindeki Rusya, Devletimizin milyonlarca mülteciye güvenli bölge açma hedefinde sürdürdüğü savaşta bizzat karşı tarafta yer alıp askerimize saldırırken...

Uluslararası mecrada da geçerli olsa gerek, tilkiyle tilki olan, kurdun yanında kurt gibi, çobanın yanında çoban gibi davrananın, “-mış gibi” yapanın kim olduğunu görmenin faydaları…

Evet, “öyle insanlar göreceksin ki, koyunu yemek için tilkiyle plân yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibi ile birlikte yas tutacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar”…