
“GÖRÜNTÜLERİ daha önce de incelemiştim” diyor Türk Teröristler Birliği Başkanı Fincancı ve devam ediyor:
“Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak ise de ne yazık ki bu yasaklanmış silahların çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz.”
Anlaşılan o ki, Fincancı, kimin tarafından, nerede, ne zaman ve ne amaçla çekildiği belli olmayan birtakım görüntüler izlemiş. Belki de böyle bir görüntüyü hiç izlememiştir bile.
Bu görüntülerden de TSK’nın PKK’ya karşı kimyasal silah kullandığı sonucunu çıkarmış Türk Teröristler Birliği Başkanı.
Konuşmanın devamında da baklayı ağzından çıkarmış teyzemiz:
“Burada önemli olan, bu tür silahları kullananların, kullanan devletlerin sorumlu kılınması adına etkili bir soruşturmanın yürütülmesi ve bu etkili soruşturmada da bağımsız heyetlerin görev alması olmalı.”
Yani uluslararası bağımsız heyetlerin bölgeye gelip, bitirilme noktasına gelen terör örgütlerine şemsiye görevi üstlenmesini istiyor Fincancı.
Kimyasal silah kullanan devletlerin (yani Türkiye’nin) sorumlu kılınması için etkili şekilde müdahil olunmasını istiyor.
“Gelin, yetişin” diyor bağımsız (!) heyetlere, “Son PKK’lı, PYD’li de etkisiz hâle getirilmeden operasyonları durdurun” diye çağrıda bulunuyor.
Dahası da var:
“Bu tür insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilen çatışma bölgesinde kimyasal silah kullanımı bir suç olduğu gayet iyi bilindiği için etkili soruşturmaların engellenmesi ve hesap verebilirliğin ortadan kaldırılması ile karşı karşıya kaldığımız pek çok durum var.”
“TSK bu insanlık suçunu daha önce de defalarca gerçekleştirdi ve soruşturmalara mâni oldu” demeye getiriyor Türk Teröristler Birliği Başkanı Fincancı.
Fincanına tüküreyim e mi?
Bu satırları, Fincancı’nın Medya Haber kanalındaki görüntülerinden makaslamadan, cımbızla çekmeden birebir yazıyorum.
Ve bu kadın, isminde “Türk” kelimesi geçen bir birliğin başkanlığını yürütmekte epeydir. Ve bu kadın bir hekim olarak bu ülkede mesleğini icra edebiliyor.
Terör örgütü için çalışıyor ama maaşını bu devletten alabiliyor. Böyle bir demokrasi dünyanın hiçbir ülkesinde yok!
Yine de ağızlarını açınca “Diktatör Erdoğan” demiyorlar mı? Vay arkadaş!
Bu çapsız, hadsiz ve gayet net açıklamalarından sonra Fincancı hakkında -tabiî olarak- “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından bir soruşturma başlatıldı.
Dünya atlası üzerinde bizden başka herhangi bir ülkede bu açıklamaları yapmış olsaydı anında meslekten ve işgal ettiği TTB Başkanlığı mâkâmından menedilmiş olurdu.
Ama burası diktatörlükle yönetilen Türkiye işte! Yerseniz…
Hakkında soruşturma başlatılan kısa saçlı teyzemiz PKK’nın yayın organı Birgün paçavrasına yeni açıklamalar yapmış ve tornistanda bulunmuş.
“Sanki ben ‘Kimyasal silah kullanılmıştır’ demişim gibi haber yapıyorlar. Öyle bir şey demedim ben. Canlı yayında konuşuyorum. Hani diyorum ki, ‘Bir kimyasal etkisi olabilir’.”
“Ben insan hakları alanında çalışan bir adlî tıp uzmanı olarak tabiî ki söyleyeceğim. Doğal olarak, bir adlî tıp uzmanı olarak iddiaların soruşturulmasını istemem suç değil.”
Fincancı’nın ne dediğini, dahası ne demek istediğini, konuşmasından direkt olarak aldığım yazının girişindeki cümleleri net olarak anlatıyor. Bunu anlamak için ortalama bir zekâya sahip olmaya bile gerek yok!
Ümidimiz odur ki, soruşturma, sonuna kadar, yürütülmesi gerektiği gibi yürütülür ve artık bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, imkânlarından faydalanan, mevkilerini işgal edenler yaptıklarının ve söylediklerinin bir karşılığı olacağını anlarlar.
Bu paranteze, Fincancı’nın açıklamalarına sahip çıkan, destek veren 1/4 Canan ve SİHA Sezgin de dâhil edilmeli elbette.
Bir de SİHA Sezgin bu iddiaları soruşturma önergesi olarak Meclis’e getirecekmiş. Allah sizi bildiği gibi yapsın!
1/4 Canan ve SİHA Sezgin için gereğini yapmayan CHP’nin, iktidar olması durumunda terörle nasıl mücadele edeceğini (daha doğrusu etmeyeceğini) görememek için köstebek olmak gerekir.
TSK’nın kimyasal olarak yaptığı bir şey varsa, o da sınırlarımızda ve sınır ötesinde gerçekleştirdiği destansı operasyonlar ile devlet ve millet düşmanlarının kimyalarını enikonu bozuyor ve onları birer birer iyot gibi ortaya çıkarıyor olmasıdır.
Vesselâm…
Kalınız sağlıcakla efendim.