Kılıçdaroğlu’nun mesajı, Gül’ün röportajı

Kemal Kılıçdaroğlu bu soruyu sorarak kimleri hizaya çekmeye çalışıyor? HDP ile ittifakın ayyuka çıkmasından sonra yan çizmeye çalışan Meral Akşener’i mi, havaya giren Ekrem İmamoğlu’nu mu, siyasette üçüncü yol arayışına giren Gül-Babacan-Davutoğlu troykasını mı? Kılıçdaroğlu, bu listenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’da olduğunu iddia ederek kimleri niçin panikletiyor?

ABD mandacıları ve İngiliz muhipleri cephesi çok hareketli…

Türkiye’yi 27 Mayıs Darbesi’yle rehin alanlar, çok öfkeli…

100 yıllık hesaplaşmada finale doğru gidiliyor.

1915’te Ermeni çetelerinin katliamları nedeniyle çıkarılan tehcir kararından kaçmak için gizlenen Taşnak kalıntıları çok endişeli…

Hâsılı, bütün ikiyüzlüler, bütün maskeliler, bütün kriptolar panikte ve koalisyon kurmuş durumda!

Koalisyonun adını burada yazmaya edebim müsaade etmiyor.

Bu korku ve paniğin nedeni olarak, CIA’nın Enver’i Altaylı’nın deşifre olmasını görüyorum. Ancak başka bir sebep var mı, mutlaka üzerinde durulması gerekir.

Bu korku her kötülüğü yaptırır, dikkatli olmak lâzım!

***

Kemal Kılıçdaroğlu, farklı bir evreye geçmiş durumda; elindeki bombanın pimini çekmiş; ya elinde patlayacak ya da birilerinin üzerine atacak!

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “siyâsî ayak” ayağına başlattığı tartışma ve kullandığı dil, açık bir mesaj içeriyor. Kılıçdaroğlu’nun özellikle, “15 Temmuz başarılı olsaydı kimler nerelere gelecekti?” sorusu ile “O geceye dair HTS kayıtları açıklansın” çağrısı çok önemli!

Görünürde bu çağrıları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptı, ancak mesaj başkalarınaydı.

15 Temmuz başarılı olsaydı kimler hangi göreve getirilecekti? Bu konuda net bilgi olmasa da Tayyip Erdoğan’ın açık ve gizli düşmanlarının köşe başlarına yerleştirileceğini bilmeyen kimse yok.

Dolayısıyla 15 Temmuz’dan sonra kimler nerelere getirileceği hakkındaki sorunun sorulmasından itibaren gözlerin kimlere çevrileceği herkesçe malûm…

Bu durum bu kadar aşikâr olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu bu soruyu sorarak kimleri hizaya çekmeye çalışıyor? HDP ile ittifakın ayyuka çıkmasından sonra yan çizmeye çalışan Meral Akşener’i mi, havaya giren Ekrem İmamoğlu’nu mu, siyasette üçüncü yol arayışına giren Gül-Babacan-Davutoğlu troykasını mı?

Kılıçdaroğlu, bu listenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’da olduğunu iddia ederek kimleri niçin panikletiyor?

***

Kılıçdaroğlu’nun asıl bomba çağrısı ise HTS kayıtları idi.

15 Temmuz gecesi kimin nerede ve kiminle olduğu, aynı zamanda kimin kiminle görüştüğünü ortaya koyan iletişim kayıtlarının açıklanmasını bu yüzden istedi.

Bu kayıtların tespiti hâlinde ortaya nasıl bir tablonun çıkacağını ise aklı kesen herkes tahmin eder.

Normal şartlarda Kılıçdaroğlu sadece kendini arayanlar açısından bile bu sorunun peşine düşmemeliyken, en başta kendini ateşe atacak bu çağrıyı yapmasıyla tek başına üzerinde durulması gereken bir konuyu ortaya koyuyor.

Meseleye AK Parti açısından baksak, en fazla Erdoğan’a düşmanlığını gizleyen birkaç kişiye ulaşılır. Ki bunda Erdoğan’ın rahatsız olacağı hiçbir şey yok, tam aksine isteyeceği bir durum…

HTS kayıtları bulunabilirse, o gece ABD Büyükelçiliği’nde bulunan siyâsi(ler) tespit edilecek. O gece Kılıçdaroğlu’nu kimin aradığı ortaya çıkacak…

İşte Kılıçdaroğlu, tam da bu kişilere mesaj verdi!

Kendisini arayanlara, “Harekete geçin!” tehdidinde bulundu. Soruşturmaların hızla FETÖ’nün üst aklına doğru gittiğini gören Kılıçdaroğlu, paniğe kapıldı. Suç ortaklarına gözdağı vermeye başladı.

***

Kılıçdaroğlu’nun mesajını alan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar gazetesine röportaj vererek mesajı aldığını belli etti.

Gül’ün uzun uzun ne söylediğine bakmaya gerek yok; söylediği tek şey var: “Eski vesâyet için elimden geleni yapmaya hazırım.” Suçluluk psikolojisi koalisyonunun diğer paydaşları da mesajı aldıklarını belli eden açıklamalarda bulundular.

HDP’nin “İttifakı alenileştirelim” çağrısı da bu süreci test etme çağrısıdır.