ESKİ milletvekili… Özür dilerim, aslında o bir sporcu, dünyaca ünlü bir motosiklet şampiyonuydu ama nedense milletvekili oldu…

Kenan Sofuoğlu’ndan bahsediyorum.

Fatih Altaylı’nın sosyal medya kanalına çıkıp konuşmuş.

Demiş ki mealen, “Zorla milletvekili oldum”.

Sofuoğlu’nun konuşmasını dinleyen pek çok kişi, onun neden Fatih Altaylı’ya konuştuğunu sorguluyor, ne konuştuğunu değil.

Sofuoğlu bir ıstıraptan bahsediyor. Diyor ki, “Bayram namazından sonra annemin evine gider, ilk onunla bayramlaşırdım; ‘Olmaz, önce şu şu ilçelere gidip bayramlaşacaksın, sonra ailene gidebilirsin’ dediler”.

Diyor ki, “‘Bu bana uymuyor, bırakacağım’ dedim, ‘Bırakamazsın’ dediler. ‘Cumhurbaşkanımızla konuşacağım’ dedim, ‘Onu üzersin’ dediler”.

AK Parti’de ve AK Parti iktidarında, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yıllardan beridir bizzat isteyerek veya onaylayarak bakan, milletvekili, belediye başkanı, parti yöneticisi ve de kurum yöneticisi pozisyonuna ünlülerden veya enteresan noktalardan birilerini atamak ilginç bir seçim oldu hep.

Evet, “atamak” diyorum, çünkü AK Parti maalesef seçmeyi, seçmek yani tercih etmek iradesini anlayamadı, fark edemedi.

Bu cümle sert gelmiş olabilir fakat en nahifi bu şekilde, kusura bakılmasın.

Siyaset dünyasına girdiği ilk günden itibaren “millet iradesi” tamlamasına yaslanan AK Parti, milletvekili aday listeleri belirlerken de, belediye başkan adayı belirlerken de, kurum yöneticisi belirlerken de millet iradesini göremedi, her seferinde “Dengeler!” dedi.

Neydi bu dengeler?

Meselâ Kenan Sofuoğlu neyin dengesi içindi?

Meselâ Bahadır Yenişehirlioğlu neyin dengesi için?

Meselâ Bennur Karaburun neyin dengesi içindi?

Meselâ Mehmet Nuri Ersoy neyin dengesi için?

Meselâ Yücel Arzen neyin dengesi için?

Meselâ Hayati İnanç neyin dengesi için?

Meselâ Birol Güven neyin dengesi için?

Meselâ Tamer Karadağlı neyin dengesi için?

Bunlar sadece ilk aklıma gelenler… Akil İnsanlar listesindekileri de sıralayabilirdim ama yapmıyorum.

Hatta Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurullarında yer alan isimleri tek tek yazabilirdim. Yazmıyorum.

Demek ki AK Parti yöneticileri, kendi içlerinde adam bulamıyorlar. Demek ki flama asan, teşkilat binasıyla mahalleli arasında partinin programını ve hedeflerini anlatan adam aylak takımından, konusunda ehil ve uzman olmayan kimse.

AK Parti’de de diğer partilerde olduğu gibi tek yararlı adam hukukçu tip. Onlar yönetici olabilirler.

AK Parti, seçmenin seçmek hevesine tıpkı yıllardır eleştirdiği CHP gibi “Benim önüne koyduğumu seçecek, benim atadığımı onaylayacaksın” gözüyle bakıyor. AK Parti, 22 Mayıs’ta toplayacağı ve genel kurul tarihini açıklayacağı MKYK toplantısında işte buna karar vermeli.

Ama belli ki Sofuoğlu’nun ne konuştuğunu anlayan nadir kişilerden biriyim. Zira yıllardan beridir onun tecrübeyle konuştuğunu ben gözlemleyerek yazıyorum.

AK Parti ve AK Partililer, Sofuoğlu’nun nerede konuştuğuna değil, ne konuştuğuna bakmalı.   

Yok, bakmayacaksa, Sofuoğlu’ndan sonra Türkiye bir motorsiklet şampiyonu daha yetiştirdi. AK Parti’de Toprak Razgatlıoğlu’nun vekil adaylığına şimdiden hayırlı olsun diyebiliriz.