Katil ve işgalci İsrail’de borderline, narsisizm ve mitomani

Kassam Tugayları sizin tanklarınıza kadar yanaşıp çıplak elle bomba yerleştirirken de, siz Gazze’de konuşlandığınız yerlere Filistinli esirleri alıp siper yaparken de, iddia ettiğiniz gibi çocukları ve insanları kullanan Hamas değil, yine siz oluyorsunuz.

ORTA Doğu’daki pek çok Arap ülkesi liderinin neden sessiz kaldığı çok açık değil mi? Onca darbe, suikast ve işgal, bu sessizliğin inşâsı içindi zaten. Özellikle de Filistin’e sınırı olan ülkelerde uzun yıllardır bu sessizliğin temin edilebilmesi için çalışıldı.

Örnek: Filistin dâvâsına gönül vermiş Mursi’yi öldürdüler, Siyonizm’e hizmet eden Sisi’yi başa getirdiler. Fakat olay bu kadar değil. Başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinin liderleri de Siyonizm’e hizmet ediyor. Yani Müslümanlar Filistin’in yanındayken liderleri nasıl sessizse, Avrupa halkları ve Amerikalılar içinde Filistin’i destekleyen yığınlar da liderlerinin Siyonizm’e hizmet edişinden şikâyetçiler.

Bizde de darbe girişimleri, terör örgütlerinin kanlı faaliyetleri ve içte kaos çıkarma gibi yollarla iktidarı düşürmek istediler; ferasetli halk sayesinde başaramadılar.

Aslında bu gidiş sadece ülkeler arası bir savaşa değil, iç savaşlara da gebe. Sanırım bir müddet sonra halklar hem Avrupa’da, hem de Orta Doğu’da Hristiyan ya da Müslüman görünümlü Siyonist liderleri indirmek için bir şeyler yapacak. Bu kısa vadede mi olur, uzun iç karışıklıklara mı bürünür, bilemiyorum. Ama artık halkların yeniden aynı uykuya dalması zor görünüyor.

Filistin’de süregelen bu vahşet İslâm’ın nurunu en uzaklara bile yayarken, kendini az çok gizlemeyi başarabilen ülke liderlerinin de aşikâr olmasıyla sonuçlandı. Dünya çok büyük ve sancılı bir değişimin tam vasatında duruyor.

Gelelim dünyanın en vahşisi ve zalimi İsrail’in son dönemdeki hezeyanlarına…

Şöyle bir sıralamak istiyorum:

-İsrail Gazze’deki Rantisi Çocuk Hastanesinin altında Hamas’ın komuta ve kontrol merkezi olduğunu öne sürdü. Ve birkaç fotoğraf göstererek bu merkezlere gidilen gizli bir tünel bulunduğunu iddia etti. Bu fotoğraflar basında alay konusu oldu. Çünkü buldukları şey bir tünel ya da tünel girişi değil, asansör boşluğuydu. Evet, asansör boşluğunu ve ona ait elektrik kutusunu Hamas’ın gizli alanı olarak gösterdiler. Bunu ciddi ciddi yaptılar.

-“Hamas 40 bebek öldürdü” yalanı ifşa olmuşken ve kendileri binlerce bebeği öldürmüşken, Hamas’ı terörist ilân edip kendilerinin mağdur olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar.

-İsrail sözde askerleri hamile bir Filistinli görseli basılmış tişört giyiniyor ve üzerinde “1 shot 2 kills” yazıyor. Hani şu “dünyanın en ahlâklı ordusu” dedikleri ordu, işkence, darp, taciz zulmü şöyle dursun, hamile bir kadını karnındaki bebekle öldürmeye istekli oluşlarını kıyafetlerine kadar yansıttılar.

-İsrail sözde meclisinde İsrailli olmayanların terörist ilân edilmesine yönelik bir yasa tasarısı sundular.

-İlk hastane katliamlarında suçu Hamas’a attılar ama daha sonrasında “Hastane altında tünel vardı” diyerek kendi katliamlarını ifşa etmiş oldular.

-Bir yandan da çeşitli videolar ve paylaşımlar aracılığıyla anlıyoruz ki, İsrailli güya sivil insanlar bebek cinayetlerini kutluyor.

-İsrailli güya sivil insanların düğününden bir görüntü yayıldı sosyal medyaya. Oynuyor, şarkı söylüyorlar. Şuna benzer sözleri var şarkının: “Bir tane bile Filistinli kalmayacak…”

-Bütün gayenin Hamas’ı yok etmek olduğunu söyleyen yalancı İsrail yetkilileri, bizim topraklarımızı bile içine alan bir işgal plânını işaret ederek “vaat edilmiş topraklar” zırvasını her fırsatta dile getiriyor. Bunun Gazze’deki Hamas’ın varlığıyla ilgisi olduğunu mu düşünmemiz gerekiyor?

-“Hamas’ın tünelleri var” bahanesiyle onlarca hastane, okul, ibadethane ve konut bombaladılar ama daha tünellere verdikleri hasara dair bir delil göremedik. Çok saçma değil mi? Tünelleri yok edebilmek için hastaneleri bombaladıklarını ileri sürüyor, hastanelerdeki hastaları katlediyorlar. Ama yerin derinliklerine ulaşıp da tünelleri patlattıklarına dair bir iddia bile duymadık henüz.

-Garabet şu ki, hastaneleri vururken de kendilerini temize çıkarıyorlar. Oraları terk etmeyen Filistinlileri suçlu ilân ediyorlar. Yani İsrail hastaneyi bombalarken suçlu değil (!) ama hastaneyi terk edemeyenler kendi ölümlerinden suçlu. Kim onlar? Doğal olarak kuvözdeki bebekler, terörist İsrail bombalarıyla kolu bacağı kopanlar, kanser hastaları, yaşlılar, oksijen tüpüne bağlı yaşayanlar vesaire… Bu insanların hastaneyi terk etmemeleri ne kadar da garip(!), değil mi?

İsrailli teröristler! Vicdanınızın olmadığını zaten biliyorduk da akıl sağlığınızı da tümden yitirmiş görünüyorsunuz. Tarihe sadece zalim ve katil olarak değil, aynı zamanda dünyanın “milletçe psikopat” olan yegâne varlıkları olarak yazılacaksınız! Hastaneleri bombaladığınızda orada ölen insanları orayı terk etmedikleri için suçlu çıkarmak, sadece zalimce değil, aynı zamanda ahmakça!

Sizi temin ederim, bir hastaneyi vurmadan önce “Hastaneyi terk edin” demiş olmanız, ölenleri değil, yine ve yine siz “katil ve zalimleri” suçlu yapmaktadır.

Kassam Tugayları sizin tanklarınıza kadar yanaşıp çıplak elle bomba yerleştirirken de, siz Gazze’de konuşlandığınız yerlere Filistinli esirleri alıp siper yaparken de, iddia ettiğiniz gibi çocukları ve insanları kullanan Hamas değil, yine siz oluyorsunuz. İnsanları canlı siper yapan da, çocukları kendine kalkan yapan da siz zalimlersiniz. Yani katliamlarınıza ek olarak, bu ahmakça yalanlarınız sizin topluca akıl sağlığınızı yitirdiğinizin ispatıdır. Bence siz yavaştan yol almaya başlayın. Zira dünyada sizi bağrına basacak hiçbir din ve ırk kalmamış görünüyor. Yeniden dünyanın sizi bağrına basması da mümkün değil. İcraatınıza bakarsak, şeytanî bir vahşet üzere olduğunuzu anlamak çok da zor değil.

Doğmamış bebekleri de, kundaktakileri de öldürdünüz. Çocukları öldürdünüz, hayatta kalanların anne-babalarını öldürdünüz. Doktorları, gazetecileri öldürdünüz. Su taşıyanları,

ambulanslardaki sağlık görevlilerini, yaşlı taksici amcayı, yolda yaralıya müdahale eden doktoru, insanları ve dahi kendi insanlarınızı öldürdünüz. Göç etmeyenleri öldürdünüz ama göç eden insanları da öldürdünüz. Hastanedeki hastaları hasta yatağında öldürdünüz, hastaneyi terk etmeye zorladığınız insanları da yollarda öldürdünüz. Evleri, yolları, binaları yıktınız; börtü böceği, kedileri, köpekleri, ağaçları öldürdünüz...

Kanatları vardı ama kuşları bile öldürdünüz.