Karagöz ve Hacivat’ın Orta Avrupa’ya serüveni

Mostarlı tiyatroseverler ile 95 yıl sonra tekrar buluşan Karagöz-Hacivat, Yunus Emre Enstitüsü Mostar Şubesi’nin desteğiyle sahnelendi. Mostar’da beş, Jablanica ve Konjiç şehirlerindeki birer oyunla yaklaşık bin 500 kişiye, babasından devraldığı mesleği 40 yıldır icra eden Hayâli Suat Veral, Türkiye’nin ilk bayan Karagöz-Hacivat oynatıcısı Yardak Merve İlken ve Büşra Veral ile Karagöz oyunları gösterdiler.

GÖLGE oyununun ilk çıkış yeri ile alâkalı farklı görüşler mevcût olsa da bu oyunun Asya coğrafyasından kültürümüze girdiği inancı ağırlık kazanmaktadır. Türk kültüründe “gölge oyunu” deyince akla ilk gelen, Karagöz ve Hacivat oyunlarıdır.  

16’ncı yüzyılda, Osmanlı dönemi kültürümüzde yer bulan gölge oyunu, fetihlerle batıya doğru ilerledikçe hâkim coğrafyalarda kendisine yer bulmuştur. Gittiği her coğrafyada hiciv sanatını en ince ayrıntılarına kadar kullanmış ve hattâ siyâsî konuları da perdeye taşımıştır.

1463 yılında fethedilmeye başlanan Bosna-Hersek’te, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sine göre ilk oyunlara 17’nci yüzyılın ikinci yarısında başlanmıştır. Osmanlı dönemi Bosna’sında uzun yıllar beş karakter üzerinden oynatılan oyunlarda, Karađoz (Karagöz) kel ve kambur; Hadži-Hajvat (Hacivat) hileli, sahtekârlık, mantık; Bekri Mujo kabadayı, sorunlu bir sarhoş; Mehmed-efendija ahlâklı bir polis memuru ve ulemanın temsilcisi Fenjerli olarak bilinen, gündüz akşam ellerinde fener olan ve hırsızların peşinde koşan karakter vardır. Beşinci olarak da Bonsokadli Moša ise zengin bir Yahudiyi cimri bir karakter olarak temsil eder.

1878 Berlin Antlaşması ile Avusturya-Macaristan yönetimine bırakılan Bosna-Hersek’te, bu dönemlerde de Karagöz-Hacivat oyunları devam etmiştir. Alman tiyatro tarihçisi ve Türk halk edebiyatı ile alâkalı birçok çalışması bulunan Georg Jacob (1862-1937), 1907 yılında “Doğu ve Batıda Gölge Oyununun Tarihi” (Die Geschichte des Schattentheaters im Morgen- und Abendland) adlı eserinde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dönemi Bosna-Hersek’te, 1904 yılında Husein Paşaliç Tavernası’nda Ermeni Samuil Gratijani tarafından Karagöz oyunu oynatıldığını yazmıştır. İlerleyen dönemde Almanların meşhur Şarkiyat dergisi Deutsche Morgenländische Gesellschaft’ın 1909 yılındaki yayınında da Osmanlı kültüründeki Karagöz-Hacivat tarihçesini inceleyen yazılar bulunmakta ve bazı oyunların Türkçesi ile Almanca tercümeleri yer almaktadır. Alman Şarkiyatçı Helmut Ritter (1892-1971) ise, 1923-1953 yılları arasında 3 ciltlik “Karagöz” eserini Almancaya çevirmiş, eserin üçüncü cilt edisyonu Avusturyalı Şarkiyatçı Andreas Tietze (1914-2013) tarafından yapılmıştır.

Karagöz’ün Orta Avrupa’dan önceki durağına tekrar geri dönersek, Bosna-Hersek’te, 1868 Aralık-1872 Temmuz arasında yayınlanan Sarajevski Cvjetnik (Gulšeni Saraj) dergisinde Karagöz-Hacivat oyun metinleri ile karşılaşmaktayız. Bu dönemlerde de oyunları oynatanlar arasında Ermenilerin olduğu bilinmektedir.

Avusturya-Macaristan döneminin sonrasında önemli oynatıcılardan biri olan 1880 doğumlu Hasib Ramić, tiyatro için gerekli malzemeleri ve sahnesini hazırlıyordu ve orijinal afişleri kendisi tasarlıyordu. Yaratıcı afişlerle gölge oyununu canlı tutmaya çalışan Hayâli Hasib, afişlerin bir tanesinde‚ “Tatlı tatlı gülmeyenlere para iadesi” ibaresi ile etki yaratmaya çalışmıştır. Sahne adı Mehmet olmasına rağmen, tüm çocuklar ve halk ona “Saraybosnalı Karagöz” lakabını takmıştı.

Sarajevo Müzesi, Hasib’in koleksiyonunu kız kardeşi Nura Mundžehasić’ten 1949 yılında 28 bin dinara satın alıp müzeye koymuştur. Bugün bu koleksiyon, Avusturya’daki müzede bulunmaktadır ve koleksiyonda yaklaşık iki yüz kalem çalışması bulunmaktadır.

Ayrıca Sarajevo TV’de, 1969-1971 yılları arasında Karagöz dizisi yapılmış ve “Lažni bakalin”, “Maćeha”, “Varalica Fistik”, “Đul i Fidan” ve “Husametin-begovi belaji” bölümlerinden oluşan oyunlar gösterilmiştir. Bu proje önemli ustalar Rejhan Demirdžić ve Jurislav Korenić ve Aleksandar Jevđević sayesinde yürümüş ve canlı tutulmaya çalışılmıştır.

Uzun bir aradan sonra 2007-2012 yılları arasında birkaç oyun ile kendisine tiyatro hayatında yeniden yer bulmaya çalışmıştır. Bosna-Hersek’in diğer büyük şehri Mostar ise, bu geleneksel oyunumuzu 1920’li yıllarda yani bir asır önce, Mostar’ın batısında yer alan Balinovac’taki Ćatić Tavarnası’nda Mostarlılara 1925 yılında vedâ etmiştir.

(Bugün Balinovac Mahallesi’nde bulunan Hotel Bevanda’nın karşısındaki Babab Beşirova Camisi’nin hazîresinde Bosna Savaşı zamanında Mostarlılara insan yardım malzemesi tedariki için gelen beş Türk’ün mezarı bulunmaktadır.)
Mostarlı tiyatroseverler ile 95 yıl sonra tekrar buluşan Karagöz-Hacivat, Yunus Emre Enstitüsü Mostar Şubesi’nin desteğiyle sahnelendi. Mostar’da beş, Jablanica ve Konjiç şehirlerindeki birer oyunla yaklaşık bin 500 kişiye, babasından devraldığı mesleği 40 yıldır icra eden Hayâli Suat Veral, Türkiye’nin ilk bayan Karagöz-Hacivat oynatıcısı Yardak Merve İlken ve Büşra Veral ile Karagöz oyunları gösterdiler.
Avrupa’ya Bosna Hersek üzerinde ulaştırılan gölge oyunu Karagöz-Hacivat’ın, kültürleri tekrar bir araya getirmesine vesîle olması dileğiyle…