Karadeniz’de bulunan doğalgazın üç getirisi

Karadeniz’de doğalgaz bulanması, esas Akdeniz’de savaş gemileri bulunduran Batı devletleri üzerinde deprem etkisi oluşturdu. Her ne kadar bunu dillendirmeseler de, artık Karadeniz ve Akdeniz’de Türkiye’siz bir oyun oynanamaz.

TÜRKİYE’NİN Karadeniz’de doğalgaz bulmasının köhnemiş kalıpları yardığı büyük oranda kabul gördü. Ortaya üç önemli durum çıktı. Bu durumlar her pozisyonda Türkiye’nin önünü iyiden iyiye açacak şekilde konuşlandı.

Bunlardan birincisi, yerli ve millî imkânlarla, inançla ve sabırla çalışarak üretmenin getirisi olarak 320 milyar metreküp rezervin keşfedilmesidir. Bu potansiyel, Türkiye’nin 7-8 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılar. Değil 7-8 yıl, isterse 1 yıllık ihtiyacı karşılasın, mühim olan, bunun Türkiye’nin kendi imkânlarıyla başarmış olmasıdır. İlk defa başarılan bir işin devamı daha kolay olur.

Rus gazının rezervi ile Türkiye’nin Karadeniz’de keşfettiği doğalgaz karşılaştırıldığında, bu elbette çok küçük kalacaktır. Bu durum çok önemli değil; çünkü Türkiye, bu yeraltı kaynaklarını kendi imkânlarıyla bularak doğalgaz ringine çıkmıştır. Devamının geleceğinden hiç şüphe edilmemelidir. Yani bu alanda küllerinden doğmuştur.

İkici durum ise, Türkiye’nin coğrafî konumudur. Coğrafî konum itibariye Türkiye, batıya doğru akan medeniyete beşiklik etmiştir. Batı medeniyeti Doğu’dan beslenirken, Türkiye de köprü görevi yapmıştır. Şimdilerde üçüncü köprü ile de demir İpekyolu inşâsının ardından enerji koridoru olmuştur Türkiye. 

Coğrafî konumunu şimdiye kadar yeterince kullanamayan Türkiye, doğalgazın bulunmasıyla birlikte bu uğurda konumunu büyük oyuncu olarak kullanma fırsatı elde etmiştir.    

Son olarak, Karadeniz’de bulunan doğalgaz, Akdeniz’de Türkiye’nin önünü açmıştır. Özellikle Doğu Akdeniz’de güç kazanmıştır ülkemiz. Bunun yanında daha da önemlisi, Türkiye ile Libya arasında imzalanan antlaşma, deniz yetki alanlarının stratejik önemi bakımından bir kat daha değer kazanmıştır.

Libya ile askerî alanda güçlü bir işbirliği yapan Türkiye, deniz yetki alanlarında da önemli adımlar atacak potansiyeli elde etmiştir.

ABD’nin Libya Büyükelçisi, Libya Başbakanı’na hükûmetin terörizmi yenmesi ve barışın sağlanması noktasında desteğini iletmişti. Bu başarının sağlanmasında en etkili ülke, Türkiye’dir. Ayrıca Libya’da Türkiye’nin karşısında konuşlanan Rusya’nın da kendisine yeniden bakması gerekir. Çünkü Rus gazının büyük kısmı Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmaktadır.

3 Kasım’dan sonra ABD’de kim başkan olursa olsun, Türkiye’ye yeni bir don biçemez. Özellikle seçilmesi kuvvetle muhtemel olan Joe Biden, ilk yılda sert bir tutum sergileyecek olsa bile bu coğrafyada oyun kurucu olan Türkiye ile iyi geçinmenin yollarını arayacaktır. ABD, ekonomisi sarsıntı geçiren Yunanistan’a Almanya üzerinden asker yığıp Türkiye’yi tehdit edemeyecektir.

Karadeniz’de doğalgaz bulan Türkiye’nin, bu müjdeyi vatandaşlarıyla paylaşmasından önce ABD’nin Libya Büyükelçisi’nin Türkiye’de olduğunu ve bunun da mânidar görüntü ortaya koyduğunu not olarak düşelim.

Karadeniz’de doğalgaz bulanması, esas Akdeniz’de savaş gemileri bulunduran Batı devletleri üzerinde deprem etkisi oluşturdu. Her ne kadar bunu dillendirmeseler de, artık Karadeniz ve Akdeniz’de Türkiye’siz bir oyun oynanamaz.

Bir de “içeridekiler” var, değil mi?

Marmaray’a, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, İHA’ya, SİHA’ya, Atak helikopterine, TOGG’a ve yüzlerce yerli ve millî projeye itiraz edenler... Bunlara kulak asmamak gerekir. Çünkü Türkiye, sondaj gemilerine Fatih, Kanuni, Yavuz, Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis isimlerini verirken, her şeye itiraz eden bu “içeridekiler”den bazıları kendi şirket ve ürünlerine “Antik Yunan” isimlerini veriyorlardı. Bu dahi kendilerinin kim olduklarını yeterince açık etmiştir.

Yer kabuğunun içindeki fosil kaynaklı bir çeşit yanıcı olan doğalgazın, petrolün bir türevi olduğunu burada not edelim. Doğalgaz bulunması, benzer enerji kaynaklarının da bulunacağını gösteriyor.