Karabağ Zaferi’nin Orta Doğu’ya ve Akdeniz enerji koridoruna etkisi

İran’ın korkusu sadece Azerbaycan ile sınırlı değil. Kurulacak Türk koridoru ve ülkemizin Kafkasya’da artan etkisiyle doğru orantılı olarak Azerbaycan gazının yanı sıra Türkmenistan enerji kaynaklarının da Avrupa’ya taşınmasına yönelik stratejilerin hayata geçmesi kolaylaşacaktır. Bu da özellikle doğalgaz ihracatı konusunda İran’ın zarar görmesi anlamına geliyor.

DAĞLIK Karabağ yaklaşık 30 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. 40 günü aşkın süren savaşta çok ciddî bir dış müdahale olmadı. Azerbaycan’ın haklılığı genelde teyit edilse de, Azerbaycan’ın yanında duran tek ülke, Türkiye idi. 

Buna mukabil, Ermenistan’ı başta Fransa olmak üzere çok sayıda ülke destekledi. Bunlardan biri de İran idi. İran bölgede Rusya ve ülkemiz ile birlikte etki alanına sahip. Özellikle Suriye ve Irak meselesinde ciddî bir etken.

İran, Karabağ meselesinde başta sessiz kalmış gibi görünse de sonradan anlaşıldı ki Ermenistan’a zırhlı araç temini gibi bazı konularda destek vermiş.

İran’ın Ermenistan’a olan desteği kamuoyuna yansıyınca, İran bu desteği yalanladı. Ama bazı istihbarat raporlarında İran’ın BTÖ mensuplarının Ermenistan’a geçişine göz yumduğu ortaya çıktı. Bu haber Azeri nüfusun yoğun yaşadığı İran’ın kuzeybatısında protestolara neden oldu. Bu protestolarda tutuklananlar oldu. Ama olaylar çalkantıya dönüşecek bir boyuta ulaşmadı. Zaten kısa sürede Ermenistan’ın Azerbaycan karşısında tutunamayacağı anlaşıldı.

Bu raddeden sonra İran, Azerbaycan’a destek mâhiyetinde açıklamalar yaptı.

İran’ın denklem dışı kalması bölgeyi nasıl etkiler?

İran nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan Azerbaycan Türkleri, ülkedeki en büyük etnik azınlık konumunda. Bu kadar büyük bir nüfusla yaşanacak bir uyuşmazlık ve çatışmanın İran rejimini tehlikeye atacağı ve çıkacak olayların çarpan etkilerinin İran’ın diğer kronik meselelerini rejim aleyhinde etkileyeceği düşüncesi, İran rejiminde ciddî bir kaygı oluşturmuş olmalı ki İran, baştaki tavrından rücû ederek Azerbaycan’ı destekleyen açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar ile Karabağ meselesi dolayısıyla İran’daki Azerbaycan Türkleri arasında artan milliyetçi hassasiyetlerin teskin edilerek yeni olayların çıkmasının önüne geçildi.

Bu tezin bir karşılığı olsa da, İran’ın Azerbaycan karşısında Ermenistan’ı desteklemesinin altında başka nedenler de mevcût. Bunlardan biri, ülkemizin Dağlık Karabağ meselesi sonrası Azerbaycan ve Nahcivan’da oluşturulacak Türk koridoru sonrası Türk cumhuriyetleri ile oluşturacağı kültürel ve ekonomik etkinin İran’ın bölgedeki etkisini kıracağı gerçeği…

Diğer bir neden ise, Karabağ meselesini hâlletmiş bir Azerbaycan’ın yeraltı kaynaklarını Türkiye ve Avrupa’ya daha kolay ve daha kârlı bir şekilde taşıyacağı düşüncesi…

İran’ın korkusu sadece Azerbaycan ile sınırlı değil. Kurulacak Türk koridoru ve ülkemizin Kafkasya’da artan etkisiyle doğru orantılı olarak Azerbaycan gazının yanı sıra Türkmenistan enerji kaynaklarının da Avrupa’ya taşınmasına yönelik stratejilerin hayata geçmesi kolaylaşacaktır. Bu da özellikle doğalgaz ihracatı konusunda İran’ın zarar görmesi anlamına geliyor.

Karabağ Zaferi ve Akdeniz enerji koridoru

Gelinen noktada Kafkasya özelinde Rusya ve ülkemiz dışında Minsk Grubu’ndaki ABD ve Fransa gibi aktörler denklem dışı kaldı. ABD, küresel güç olmanın getirdiği etkiyle ileride bölgeye müdâhil olmaya çalışabilir. Ama öyle anlaşılıyor ki, İran bu şansı kaybetmiş görünüyor.

İran’ın denklem dışı kalması özellikle Suriye ve Irak gibi bölgenin diğer alanlarındaki denklemlerin de etkilenmesi anlamına geliyor.  Hattâ Avrupa ve Kafkasya arasında oluşacak yeni enerji koridoru, Akdeniz’de oluşturulmaya çalışılan enerji denklemleri ve koridorlarını da derinden etkileyecektir. Yani Akdeniz’de ülkemizi denklem dışı bırakarak oluşturulmak istenen koridorun yaşam şansını iyice azaltacaktır. Bundan da en çok Fransa ve Yunanistan etkilenecektir.

Fransa ve Yunanistan’ın Karabağ meselesinde Ermenistan’ı desteklemesinin altında yatan en önemli nedenlerden biri de budur.

Ezcümle, Karabağ’ın işgalden kurtulması demek, sadece Karabağ’ın özgürleşmesinden ibâret değil. Karabağ’ın işgalden kurtulması demek, Akdeniz ve Orta Doğu’da yeni denklemlerin, hattâ yeni ittifakların oluşması da demek.