CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün partililerine hitap ettiği konuşmasında, “Bu yıl iktidar olacağız, hazırlıklı olun!” şeklinde bir cümle sarf etti.

Bir politikacı, kendi partililerine vaatte bulunmaz.

Bu yüzden söz konusu cümle, herhangi bir seçim döneminin propaganda cümlesi değildir!

Bu sözde vaadin gerçekleşmesi için iki imkân vardır…

Birincisi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir erken seçim kararı alarak deklare etmesiyle başlayabilecek bir süreçtir.

Bu birinci seçenek, Irak’ın kuzeyindeki operasyonlardan Suriye’deki mevcût duruma, Akdeniz’den Libya’ya değin gerçekleştirilen hamleler sebebiyle asla düşünülemeyecek bir seçenektir. Kaldı ki, sokaktan da böyle bir talep gelmemektedir.

İkinci seçenek ise, matematiksel anlamda yine erken seçim yollu bir yönelimdir şeklinde görünse de diğerine göre daha yapay, daha kompakt, daha farklı bir konjonktür oluşturmaya yöneliktir.

Bu anlamda, üstü örtülü şekilde konuşan dillerin işaret ettiği şekliyle, 15 Temmuz’da (hamdolsun) üst şebeke tarafından istenen nihâyete ermemiş işgalci darbe kalkışmasının bir aşaması olarak doğrudan yapılacak alçak hamle, Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığına kast etmek şeklinde düşünülmektedir.

***

Bu bahse Kılıçdaroğlu değinince, durup tekrar ve tekrar düşüneceğiz!

17/25 Aralık yargı darbesi öncesi ABD’ye “ziyaret ettirilen” ve bu ziyarette FETÖ’nün tüm elebaşları ile “bir araya getirilen” bir portre var karşımızda…

Oturduğu mâkâmı borçlu olduğu o terör örgütüne ait ve yalan olduğu bilim raporlarıyla belgelenmiş sahte tapelerle siyaset yapan, o tapeleri -utanmadan- Gazi Meclis’in çatısı altına taşıyan bir portre…

ABD’den hazırlıklı gelmişti; o zaman da çalıştı, bu zaman da Evanjelist-Siyonist ittifakın yolunu bu topraklarda açmaya çalışıyor…

Bağımsız Türk adaleti önünde hesap veren FETÖ’cü danışmanları birer canlı tanık olarak oturuyorlar orada, hücrelerinde…

Şimdi “suikast” imalı bir hamle, öyle mi?

***

Bahsi geçen hamlenin işareti olarak yapılan söz konusu konuşma ve bu konuşmadaki sözde vaat, Kılıçdaroğlu’na nerede ezberletilmiş, kimler tarafından dikte edilmiş ve Kılıçdaroğlu “bir yıldan” maksatla hangi tarifeye ayarlanmıştır?

Kılıçdaroğlu’na 15 Temmuz öncesinde görüştüğü ve “Sen, Türkiye’nin Brejnev’i olacaksın” diyenler kimlerdir?

Bugün bu kişiler neredeler ve en son Kılıçdaroğlu ile nerede, ne zaman görüştüler?

Bu odakların Kılıçdaroğlu’ndan başka görüştükleri ve sipariş sözler sarf ettirdikleri isimler kimler?

Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri sarf ettiği süreçte, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’na yapılan suikastta FETÖ’nün doğrudan parmağının olduğu tamamiyle ortaya çıkmışken, Şehit Yazıcıoğlu üzerinden, Devletimize yukarıda bahsettiğimiz ikinci seçeneğin nasıl gerçekleşeceğine dair bir iz mi bırakılıyor?

Şehit Başkan’ın, “Elbette sonu bilemeyiz ama bize karada ölüm yok” dediği doğru mu?

Onun aziz canına kastedenlerin bugünkü ikinci seçeneği hazırlamak üzere yaptığı kurguda Kılıçdaroğlu’nun kaydı nedir?

Kılıçdaoğlu daha başka ne bilmektedir?

Neler bildiğini öğreneceğiz, çâre yok!

Çünkü bekâ mücadelesinde “Adam sen de!” diyen bir duruş sergilememiz mümkün değildir.