Kalabalıkken çok güzeliz

Umutsuzluğa kapılmadan, Allah’ın bize verdiği iman kuvvetiyle milletimizin yeniden yüceleceği inancını kaybetmeden devam etmeliyiz yolumuza. Aşkla, şevkle ve inançla yürümeliyiz. Sevgimizi hissettirmeliyiz, muhabbetimizi gözlerimizle paylaşmalıyız. Umudumuzu taze, acımızı sahici, birliğimizi daim tutmalıyız.

HİSSİZLEŞİYORUZ. Günbegün daha fazla umursamaz, daha fazla boş vermişçesine yaşıyoruz hayatı. Sevgimiz sanal, acılarımız güncel, sohbetimiz tuşlu, dertlerimiz basit.

Evet, sevgimizi, acımızı, muhabbetimizi ve dertlerimizi küçümsüyorum! Çünkü gerçek sevgiye sanallık yetmez, gerçek acı birkaç gün sonra unutulmaz. Muhabbet, bir çift göz ister karşısında; dert, omuz ister ağlayabileceği.

Küçümsüyorum, hatta acıyorum bize. Çünkü günler geçtikçe biz olmaktan çıkıyoruz. Birliğimizi kaybediyoruz. Bir tutam aile muhabbetine hasret çocuklar büyüyor aramızda. Asıl sıkıntılarımızı göremiyoruz. Hedefsiz koskoca bir nesil yetişiyor gözümüzün önünde. Acıları bir telefon ekranından görüyoruz sadece. Afrika'da bir damla suya muhtaç, kemikleri sayılan çocuklar, Suriye’de savaşın ortasında yaşam mücadelesi veren insanlar ve daha fazlası, sadece bir fotoğraf karesi bizim için. Bütün bu söylenenleri biliyoruz. Fakat bilmek yetmiyor. Dilimizden öteye de gitmiyor zaten. Hissederek zamanı, mekânı, sınırları aşarak kaldırmalıyız engelleri.

Yavaş yavaş bizi içine alan küresel oyunların kölesi olmuş durumdayız. Biz olmayı, birlik olmayı, diri olmayı hissederek içinde bulunduğumuz kültür savaşını kazanabiliriz. Topsuz tüfeksiz, sadece değerlerimiz üzerinden yürütülen 21’nci yüzyılın soğuk savaşını kazanabiliriz. Değerlerimizden vazgeçmeyerek, üreterek, düşünerek uyanık kalmayı başarırsak biz galip geliriz. Bir milletin temel unsurlarını yavaş yavaş, hissettirmeden yok etmeye çalışan bir sistemin içindeyiz.

Kıyafetlerimizi kendilerine benzettiler, yemek kültürümüzü değiştirmeyi başardılar, millî ruhumuzu yavaş yavaş alıyorlar elimizden. Dilimizse bütün güzelliğini yitirmek üzere! Elimizde kalan tek kale dinimiz. Etrafımız tamamen tahrip olmuş durumda. Hiçbir şey için geç kalmadık, sadece artık ayağa kalkmakla mükellefiz. Konuşmak ve bilmek yetmiyor. Hissiyatımızın verdiği kudretle ayaklanıp özümüze dönme yolunda emin adımlarla ilerlemeliyiz.

Umutsuzluğa kapılmadan, Allah’ın bize verdiği iman kuvvetiyle milletimizin yeniden yüceleceği inancını kaybetmeden devam etmeliyiz yolumuza. Aşkla, şevkle ve inançla yürümeliyiz. Sevgimizi hissettirmeliyiz, muhabbetimizi gözlerimizle paylaşmalıyız. Umudumuzu taze, acımızı sahici, birliğimizi daim tutmalıyız.

Unutmayalım, bu ülkenin her bir karışı şüheda kanıyla sulanmıştır. Tarih boyunca atalarımız her daim omuz omuza sahip çıkmıştır bu vatana. Ölüme de, zafere de kol kola gitmişlerdir.

Diyeceğim o ki, ülkemize, değerlerimize ve birbirimize sahip çıkalım. Hep yan yana olalım. Çünkü kalabalıkken çok güzel oluyoruz!