Kabîne neden ertelendi?

Yeni kabîne, “2023’e hazırlık kabînesi” olmak durumunda! Ayrıca 2023 yılı, politik cephelerin çeşitleneceği de bir yıl... DEVA ve Gelecek Partileri topluma yönelik değil, AK Parti’yi bölmeye yönelik, daha doğrusu Erdoğan’dan öç alma operasyonlarına dönük pozisyona bürünecekler. HDP, ABD’deki seçimlerin meyvelerinden biri olarak, daha da fazla şiddette CHP içindeki nüfûzunu/mobbingini katlayacak…

POLİTİK zekâ, Sayın Berat Albayrak’ın istifası ile sınırlı “istisna istifa” süreci olmadığını varsayar; hattâ bu istifanın hatırı sayılır bir kabîne değişikliğinin parçası olduğunu da öngörür. Nitekim bir kabîne değişikliği bekleniyordu…

Sayın Erdoğan’ın, “Birileri yazdı diye kabîne değiştirecek hâlimiz yok!” hatırlatması da ayrı bir hatırı sayılır gerçeklik.

Ancak bu algı yönetme kararlılığı, kabîne değişikliği plânını sadece geciktirecektir. Peki, kabîne değişikliği neyi bekliyor?

Kanaatim odur ki, bunun iki gerekçesi var: Merkez Bankası Başkanı ile Hazîne ve Mâliye Bakanı değişiminin piyasalarda ve özelde ABD-AB nezdindeki karşılığından emin olmak ve de pandemi sürecinin getireceği politik asayiş sosyolojisinin yan etkilerini ölçebilmek...

Çünkü bu iki gerekçe, aynı zamanda “2023’e iktidar kala” takvimini de belirlemektedir.

Bu tablonun bir de sağlamasını yapalım…

2023 yılı, Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili ve Yerel Yönetimler Seçimlerinin olacağı yıl... Aynı zamanda Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılı...

Rejim-iktidar/AK Parti dönemi tartışmasının en yüksek perdeden yapılacağı yıl…

Yeni kabîne, “2023’e hazırlık kabînesi” olmak durumunda!

Ayrıca 2023 yılı, politik cephelerin çeşitleneceği de bir yıl... DEVA ve Gelecek Partileri topluma yönelik değil, AK Parti’yi bölmeye yönelik, daha doğrusu Erdoğan’dan öç alma operasyonlarına dönük pozisyona bürünecekler.

HDP, ABD’deki seçimlerin meyvelerinden biri olarak, daha da fazla şiddette CHP içindeki nüfûzunu/mobbingini katlayacak. HDP’ye göre CHP iktidarı, ancak ABD desteğiyle mümkün; ABD desteği ise ABD’nin PKK desteği konusunu CHP’nin zımnen desteklemesi yoluyla olabilir. Bu destek ise PKK hakkında yumuşama değil, HDP ile birlikte “yeni anayasa” çalışmasına hız vermektir. Kuşkusuz bu anayasa, “yeni parlamenter sistem” etiketli olacaktır.

DEVA ve Gelecek Partileri, HDP anaforundan kurtulamayacaklar. Bu partiler, “HDP oylarına ihtiyacımız yok!” diyemeyecekler. CHP’ye yakın durdukları ölçekte, “politik promosyon” olarak HDP kucağına düşecekler. Moda tâbirle, “istikşâfi” görüşmeler onları kurtaramayacak.

Bu bağlamda, yeni kabînenin “cepheler kabînesi” etkinliğinde yani ülkeye ve AK Parti’ye yapılacak operasyonlar dikkate alınarak dizayn edilmesi mümkün görünüyor.

Kabîne değişikliğinin ertelenmesi de bu nedenle sadece strateji ihtiyacından kaynaklanan bir durum olsa gerek.

Pandemi sürecinde kabîne değiştirmek oldukça riskli. ABD ve AB’nin Türkiye’ye karşı tutumundaki değişiklik belirtileri yaz mevsimini bulur. “Kabîne değişikliği ise bir başka bahara değil, bu bahara kaldı” diyebiliriz.