İzmir yiğit çıkaramıyor mu?

Erdoğan İzmir’de öyle bir miting yaptı ki görenlerin dudakları uçuklamış. O gün İzmir eczanelerinde uçuk merhemleri yok satmış. Onun İzmir’de milletiyle buluştuğu saatlerde bu fakirin aklına Kılıçdaroğlu ile yiğitleri geldi yine. Dedim ki, “Yahu Kılıçdaroğlu İstanbul ile Ankara’nın yıllık izni bitmeyen belediye başkanlarını yanına ‘Yiğidim’ diyerek aldı, İzmir’inki neden yiğit olamadı? Yoksa İzmir yiğit çıkaramıyor mu?”.

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın bir canlı yayın sırasında üşütmeye bağlı rahatsızlanmasına üzüldük. Duaya sarıldık. Hamdolsun, dipçik gibi, fişşek gibi! Maşallah!

Rabbimiz ona sağlık ve güzellik versin daima.

Rahatsızlık sonrası birkaç programa doğrudan katılamadı. Bu programlardan biri, Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk yakıt alma merasimiydi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in doğrudan katılıp katılamayacağı belli değildi söz konusu programa, ama uzaktan bağlanması gündemdeydi.

Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu’na nazire yapmak için, Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Putin’i, hem de kendisini çevrimiçi bağlantıyla Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk yakıt alma merasimine bağlayarak insanımızın bu teknolojiyi görmesini istemiş.

Putin tek başına katılsa olmazdı. Putin’i tek başına çevrimiçi konuk etseydik de olmazdı. Bu yolu seçti.

Tabiî bu notların her biri lâtife. Allah, Reisimizin üzerinden mutluluğu eksik etmesin!

Sayın Erdoğan, rahatsızlığı nedeniyle birkaç gün dinlendikten hemen sonra sahaya Teknofest ile geri döndü. Yok böyle bir geri dönüş!

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de katıldığı programda Türkiye tüm dünyaya gövde gösterisi yaptı.

Birileri Teknofest’e müze muamelesi yapmaya çalışıyor tabiî, ancak senelerdir Türkiye’nin müzelerine ve dolayısıyla tarihine ve kültürüne nasıl bakmış olduklarını bu vesileyle daha net fark ediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul’da Teknofest’e katıldığı günün ikindi vaktinde ise İzmir’deydi. Siz bu yazıyı okurken, ben yazarken yorulayım, o yorulmasın aynı gün bir İstanbul’da, bir İzmir’de muazzam programlara katılmaktan.

“Sanki İstanbul’la İzmir arası kaç saat de yorulacak?” dedi biriniz, duydum. Doğru, o mesafeyi de o kısalttı, “Yoruldum” derse şımarıklık etmiş olur.

Erdoğan İzmir’de öyle bir miting yaptı ki görenlerin dudakları uçuklamış. O gün İzmir eczanelerinde uçuk merhemleri yok satmış.

Onun İzmir’de milletiyle buluştuğu saatlerde bu fakirin aklına Kılıçdaroğlu ile yiğitleri geldi yine. Dedim ki, “Yahu Kılıçdaroğlu İstanbul ile Ankara’nın yıllık izni bitmeyen belediye başkanlarını yanına ‘Yiğidim’ diyerek aldı, İzmir’inki neden yiğit olamadı? Yoksa İzmir yiğit çıkaramıyor mu?”.

Hâlbuki Yiğidim-1, Yiğidim-2, Yiğidim-3 diye düğün salonu sıralar gibi yanına dizivermesi lâzımdı üçünü de. Fakat şu İzmir CHP’ye ve CHP’nin yönetimindeki insanlara bir yaranamadı gitti be! Resmen evin danası muamelesi görüyor.

Nasılsa hizmet edilmese de İzmir, kendisini CHP’ye kazandırıp duruyor. CHP belediyeyi alıyor ya, daha ne olsun?! CHP bir lütuftur, İzmir buna dua etsin, yeter.

İzmir’den sonra Ankara’da milletiyle buluştu Erdoğan. Onun Ankara’da çıktığı gün, İzmir’deki aynı alanda Altılı Yedili yerini almaya çalıştı.

Evet, çalıştı. Zira dolduramadı. İzmir bence bunu bir düşünsün!

Yeni günler 14 Mayıs’a kadar büyük bir makas açığını besleyecek gibi görünüyor. Bu makasın başlangıcı kuvvetle muhtemel İzmir olacak…