İt ürür, kervan yürür

Dün denizaltında bir tüpün içinde yolculuk yapmanın hayatî tehlikesi olduğuna dair eleştiri yapan muhalif kanat, bugün metrolarda ve Marmaray’da “Kanal İstanbul”un riskli olduğuna dair propaganda yapıyor ya, neresinden baksanız elinizde kalacak idraksiz gürültüleriyle bir muhalif portre tarihe geçiyor!

KÜÇÜK çocuk, keman dersi için evde prova yapıyormuş. Babası gazetesini okumaya çalışıyor, annesi öğretmen olduğu için öğrencilerinin yazılı kâğıtlarını okuyor, ablası ise ders çalışıyormuş.

Evin iki köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyorlarmış.  

Bu gürültüde ev halkının çalışması ne mümkün? Anne, baba ve abla, birbirine çâresizce bakıyormuş.

Çocuk çok çalışıyor, aşk ve iştiyakla provalarına devam ediyor ve parçaları her defasında daha iyi çalıyormuş.

İyiymiş, güzelmiş, hattâ ev halkı çocuğun azmine, gayretine ve icra ettiği şarkılara bayılıyor, onunla gurur duyuyormuş... 

Ancak çocuk daha başarılı oldukça, köpeklerin artan havlamalarına tahammülleri iyiden iyiye azalmış. Çocuğun anne ve babası oğullarının şevkini kırmak istemiyor, abla da kardeşini incitmekten korkuyormuş.

Fakat ne çocuk kemanı bırakıyormuş, ne de köpekler artan havlamalarına son veriyormuş. Gürültü evin dışına taşmaya başlamış.

Baba bir durmuş, iki durmuş, daha fazla dayanamayıp, “Oğlum, belli ki, senin köpekler icradan, sanattan anlamıyor” demiş…

Durum pek değişmemiş… Çocuk provalarını hep köpek havlamaları eşliğinde gerçekleştirmiş.

Büyümüş, adı bilinir ve hatırı sayılır bir keman virtüözü olmuş. Uluslararası konserler veriyor, paşalar gibi ağırlanıyormuş. Bir gün yurtdışındayken, büyük bir gazetenin kendisiyle röportaj yaptığı sırada muhabir sormuş: “Bu başarınızı neye borçlusunuz?”

Başarılı keman virtüözü cevap vermiş: “Ailemin sabrına ve köpeklerin havlamasına…”

***

Türkiye’nin gündemi de hayli gürültülü!

17 yıllık iktidar başarılı projeleri bir bir hayata geçirdikçe, tüm dünyanın gözleri üzerimize çevrildikçe, icraat ve sanattan anlamayanların volümü artıyor.

Cumhurbaşkanımızın kemanla değil, vatanına ve milletine duyduğu samîmi sevgisi, ümmet bilinci, ilm-i siyaset başarısı, yürekliliği, gerçekleştirdiği ve hayâlden hayata geçirdiği tarihe iz bırakacak, hayatı kolaylaştıracak, gayr-i sâfî millî hâsılayı arttıracak, millî projeleriyle tüm dünyaya muhteşem bir konser veriyor. Muhalif kitlenin boğazını yırtarcasına ses çıkarmasına (!) sebep oluyormuş, ne gam!

Yapılan havalimanlarına, mesafeleri kısaltan köprülere, semtleri birbirine hızla bağlayan ulaşım aracı metrolara, metrobüslere, denizin metrelerce altından geçirilen ve iki yakayı birbirine bağlayan “Avrasya Tüneli”ne itiraz ettikleri gibi, bugün de yerli otomobilimiz “TOGG”a, “Kanal İstanbul”a veryansın ediyorlar.

Dur durak bilmeksizin devam eden gürültüleri arasında her geçen gün Türkiye, başarılarıyla dudak ısırtıyor ve ezber bozuyor.!

Frenklerin plânları altüst oldukça, Türkiye’nin Frenkçe düşünen muhalifleri akıl almaz, mesnetsiz, dengesiz tepkileriyle konu komşuyu rahatsız edecek, hane halkından sayılan tüm vatandaşların çalışmalarını etkileyen gürültüleriyle Reis’in çaldığı başarı enstrümanına eşlik ediyorlar.

Muhalefetin eleştiri yapma hakkı mahfuzdur; yalan, inkâr ve iftira kanlarında olabilir. Buna alıştık…

Ancak gürültüleriyle asayişi ve huzuru bozmaları konusunda “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” gerçeğiyle yüzleşeceklerini unutamamaları gerekiyor.

Hani eleştiriyorlar, riski buluyorlar, anlarım da… Beğenmedikleri, ağız dolusu ses (!) çıkardıkları hâlde köprülerden geçmelerini, metroya, metrobüse, Marmaray’a binmelerini, havalimanlarından uçmalarını, “Avrasya Tüneli” ile denizin dibinde yol almalarını bir türlü aklım almıyor.

Dahası, dün denizaltında bir tüpün içinde yolculuk yapmanın hayatî tehlikesi olduğuna dair eleştiri yapan muhalif kanat, bugün metrolarda ve Marmaray’da “Kanal İstanbul”un riskli olduğuna dair propaganda yapıyor ya, neresinden baksanız elinizde kalacak idraksiz gürültüleriyle bir muhalif portre tarihe geçiyor!

Muharrem İnce, pil atığının çevreci rûhuna aykırı olduğunu iddia ederken, bir ecnebî ülkenin elektrikli arabasının reklâmları televizyonlarda dönüyor.

CHP’nin rant iddialarıyla ortalığı gürültüye boğduğu malûm, ancak Kanal İstanbul güzergâhında arsa satın alma furyası başlattıkları ise sırra kadem…

Örnek çok!

Aileden olanlar biliyor, inanıyor, gürültülere gark edilmeye çalışılan tüm başarı melodilerini tek tek duyuyor. Bu vatanın başarısı ile gurur duyuyor, tüm gürültülere sabrediyor…

Ben de, aile ferleri adına muhalif kanada keman virtüözünü başarıya taşıyan gürültünün mislini çıkardıkları için teşekkür etmeyi üzerime vazîfe biliyorum.

Ve gürültü ehline (bağışlayın, atasözüdür), “İt ürür, kervan yürür” diyorum…